Restoran ve kafelerle ilgili büyük potansiyel
Kovid tüm dengeleri ve bütçeleri alt üst etti ama acaba öncesinde restoran ve kafeler konusunda Türkiye diğer ülkelere kıyaslandığında ne durumdaydı?
Elime 2019 yiyecek içecek sektörü ile ilgili bir istatistik geçti.
Ülkelere göre sektörün yıllık büyüklüğü geçen yıl şöyleymiş:
ABD 812 milyar Dolar
İngiltere 120 milyar Dolar
İtalya 78 milyar Dolar
İspanya 52 milyar Dolar
Türkiye 22 milyar Dolar.
İngiltere’nin yaklaşık 6’da biri, İtalya’nın ise yaklaşık 4’te biriyiz maalesef.
Ancak dikkatimi çeken nokta işletme sayılarına bakıldığında bu oranın tepe taklak olması.
Restoran, kafe, bar işletmelerinin sayısı:
ABD: 1 000 000+
İngiltere 95 000
İtalya 100 000
İspanya 76 000
Türkiye 110 000
Yani Türkiye’nin yeme-içme sektör büyüklüğü İngiltere’nin yaklaşık 6’da 1’i ama işletme sayısı İngiltere’den fazla.
Demek ki Türkiye’deki restoran ve kafeler çok daha küçük boyutlu işletmeler.
İşletme başına ortalama istihdam edilen sayısında ise çok daha ilginç bir durum var.
ABD’de 1 işletmede 6 kişi
İngiltere’de 1 işletmede 10 kişi
İtalya’da 1 işletmede 9 kişi
İspanya’da 1 işletmede 13 kişi
Türkiye’de ise 1 işletmede ortalama 19 kişi çalışıyor!
Üstelik paylaşılan pasta saydığım ülkelere göre çok daha küçük.
Ne kadar mı?
Yıllık Gayri Safi Milli Hasıla içinde restoran-kafe-barlara ayrılan bütçe
ABD’de yüzde 5,
İngiltere’de yüzde 4,3
İtalya’da yüzde 4,5
İspanya’da yüzde 6
Türkiye’de ise yüzde 2,1.
Buna karşın sektörün bizdeki büyüme oranı çok yüksek.
ABD’de yüzde 3,8 İtalya ve İngiltere yüzde 4,5 iken bizde yıllık büyüme yüzde 8.
Tabii pandemi dolayısıyla bu veriler epey aşağılara düştü ancak bu krizi bir kenara koyacak olursak tek başına yeme içme sektöründe boyut görece küçük olsa da Türkiye büyüme hızı konusunda birinci.
Yeme-içme sektörü çok hızlı şekilde genişliyor. Ben pandemiye rağmen mesela Beyoğlu civarında birçok yeni işletme görüyorum. Keza bizim Çengelköy’de de öyle.
Dışarıda yeme-içmenin yaygınlaşması giderek şehirlileştiğimiz ve orta sınıflaştığımızı gösteren önemli bir veri. Tabii mevcut ekonomik sıkıntıları ve geçim derdini göz ardı etmiyorum ama bu sorunlarla birlikte söylediğim büyüme de bir gerçek.
Türkiye problemlerine rağmen çok dinamik ve kendini aşmak isteyen bir toplum. Birçok alanda henüz gelişmeye başlıyoruz. Potansiyelimizi hafife almamalıyız.