Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        Boğaziçi gerginliği sürerken dün en beklenmedik çıkış Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’tan geldi.

        Yavaş, Melih Bulu’ya bir mektup yazdı ve Bulu’yu istifaya davet etti.

        Şöyle seslendi Boğaziçi rektörüne...

        "Belki hiçbir siyasi liderde, hiçbir partide ve hiçbir sivil toplum kuruluşunda olmayan bir imkana sahipsiniz. Atandığınız rektörlük görevinden feragat edip ülkemiz adına tarihi bir fedakarlık yapabilirsiniz… Gençliği ve geleceği değil makamınızı kurban verin…"

        Bu çıkış şaşırtıcıydı çünkü Mansur Yavaş göreve başladığından beri siyasi polemiklerden uzak duruyor, tartışmalara girmiyor. Bu bağlamda Ekrem İmamoğlu’ndan çok farklı bir yol izliyor.

        Ekrem Bey, yerel siyasetten çok daha fazla genel siyasete hitap eden bir tarza sahip. Mansur Bey ise Ankara yerel siyasetinden ve belediyecilik konularından ayrılmamaya hususi özen gösteriyor.

        O nedenle böyle bir mektubun ardından dün seçim sürecinde attığı şu twit birçok yerde haber oldu:

        "Belediye başkanının siyaset yapmaması gerektiğini her zaman hatırlayacağım. Ankaralılara en ucuz hizmetleri en güvenli şekilde sağlayacağım."

        Peki Mansur Yavaş neden Ankara belediyeciliği dışında böyle genel bir konuya girdi? Kendi söylemleriyle çelişti mi? Bu mektubu hangi gerekçeyle kaleme aldı? Artık siyasete yönelik tutumunu değiştiriyor mu?

        REKLAM

        Bu soruların cevaplarını merak ettim...

        Mansur Yavaş'ı aradım ve bunları kendisine telefonda sordum.

        1.5 sene sonra ilk kez medyaya özel demeç verdi Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı.

        Sorularımı son derece açık bir şekilde yanıtladı. Başka konulardan da bahsettiğimiz verimli bir sohbet oldu.

        "OLAYLAR ANKARA'YA SIÇRAYINCA AÇIKLAMA YAPMA GEREĞİ DUYDUM"

        "Belediye başkanının siyaset yapmayacağını hatırlayacağım, demiştiniz. Bugünkü mektubunuz bu sözünüze bir tezat değil mi Mansur Bey? İstanbul’daki üniversite olaylarının Ankara Belediye Başkanı ile ne ilgisi var?" diyerek girdim söze…

        "Hayır burada hiçbir tezat yok Nagehan Hanım. Ben Boğaziçi’nde yaşananları siyaset üstü bir konu, bir milli birlik meselesi olarak görüyorum. Ayrıca İstanbul’daki gerginlik benim yönettiğim şehir Ankara’ya da sıçramaya başladı. ODTÜ’de de bir grup dün protestoya kalkıştı. Bakın geçen sene yine ODTÜ’de bir yurt krizi yaşanmıştı hatırlarsınız. Öğrenciler yurt yaptırmak istemiyorlardı. Protesto ediyorlardı. Ben o zaman da ODTÜ Rektörü ile iletişime geçtim, bir sorun varsa yardımcı olalım diye düşündüm, 'Belediye olarak yurdu biz yapar, üniversiteye hibe ederiz' dedim. Nitekim tansiyon düştü, kriz çözüldü bu yolla."

        Şu an Boğaziçi’nde de bir sorun var. Siz de bir Boğaziçilisiniz. Bu sorunu çözmek lazım Nagehan Hanım. Bakın devlet kimseyle inatlaşmaz. Burada öğrenciler ile rektör arasında bir inatlaşma var. Bunun daha çok uzaması hepimize kaybettirir. Bizim ciddi sorunlarımız var. Açlık var, pandemi var. Bunlarla uğraşmamız, böyle gerginliklerle vakit kaybetmememiz lazım. O nedenle Rektör Bulu’ya seslenmek istedim. Şu aşamada istifa ederse Türkiye'ye çok büyük bir iyilik yapmış olacak."

        REKLAM

        "Ama Melih Bulu’nun istifası diğer üniversitelerde de bir ayaklanmaya, bir başkaldırıya yol açmaz mı Sayın Yavaş" diye sorunca şöyle cevap verdi:

        "Hayır bence bir başkaldırıya yol açmaz. Hem okullar kapalı hem de konjonktür buna müsait değil Nagehan Hanım. Mesela bakın dün ODTÜ’de küçük bir grup da kendi rektörlerini protesto etmek istedi ama o tutmaz, zira rektör yeni göreve başlamamış, artık yapay olur. Diğer üniversiteler ile ilgili böyle bir zemin mevcut değil. Bakın Nagehan Hanım ben ne öğrencilere ne polislere olumsuz bir şey diyorum. Ben ortada bir kriz var, bunu çözelim. Bunu çözmek de Rektör Bey’in elinde diyorum" dedi.

        Mansur Yavaş konuşmamız esnasında New York Times’ın meşhur yazarı Thomas Friedman’ın ‘Bir zamanlar Amerika’ adlı kitabını hatırlattı.

        "Nagehan Hanım o kitapta Friedman Amerikalıların kriz varsa kim çıkardı, nasıl çıktı diye bakmadan bu krizi nasıl çözeriz diye düşündüklerini anlatıyor. Ben de hadiseye bu perspektiften bakıyorum. Sorumluluğu ne hükümete ne öğrencilere yüklüyorum. Asla siyasi polemik amacım yok. Burada bir kişi sorumluluk alarak krizi çözebilir o kişi de Rektör Bulu’dur" dedi.

        İKİNCİ MEKTUP BOĞAZİÇİLİ ÖĞRENCİLERE

        Ancak Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı mektupla istifa çağrısı yapmış olsa da Melih Bulu şu aşamada istifa etmeyeceği yönünde kuvvetli açıklamalar yapıyor, dün bana söylediklerini bu köşede okudunuz, ardından katıldığı bir toplantıda "İstifayı asla düşünmüyorum" sözlerini tekrarladı.

        Mansur Bey’e bunu hatırlattım…

        "Bir mektup daha yazdım. Hazır bende duruyor. Şayet sizin yazdığınız gibi Melih Bey istifa etmez, olaylar da durulmazsa yayınlayacağım" diye konuştu.

        Yavaş ikinci mektubu da Boğaziçili öğrencilere hitaben yazmış.

        "Rektör sorumluluğu almadı, hadi gençler siz alın, PKK’ya ve başka terör örgütlerine fırsat vermeyin" minvalinde bir mektup yazmış. Şimdilik bu mektup köşede bekliyor.

        Ben Bulu’nun istifa edeceğini hiç sanmıyorum. Demek ki Mansur Yavaş’ın ikinci mektubunu da kamuoyu yakında görecek...

        Diğer Yazılar