Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        6 muhalefet partisinin liderinin saat 19’dan gece yarısını geçene kadar Ahlatlıbel tesislerinde buluşmuş olması elbette Türk siyasal hayatı bakımından önemli bir adım.

        Birbirinden çok farklı siyasi partilerin genel başkanlarının 5 saat boyunca bir yuvarlak masa etrafında meseleleri sakince ve enine boyuna tartışabilmesi güzel.

        Peki bu buluşmanın Türkiye’ye somut bir etkisi olacak mı? İçeride neler konuşuldu? Hava nasıldı? Hangi lider öne çıktı? Kim ne dedi?

        Herhalde cumartesi akşamından beri siyasi kulislerde en çok merak edilenler bu sorular…

        Bugün sizinle o yemekten çok özel detaylar paylaşacağım…

        Öncelikle genel hava ile başlayayım.

        ADI KONULMAMIŞ EV SAHİBİ

        Bu buluşmaya vesile olan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu idi.

        Yemekte adı konmamış ev sahibi konumunda olan da Kemal Bey’miş. Diğer 5 genel başkan da Kemal Bey’in bu konumunu benimsemiş.

        Detaylı araştırıp öğrendiğime göre masadan çıkan çok bomba var.

        EN RENKLİ VE ESPRİTÜEL İSİM

        6 kişilik masada en neşeli ve espritüel isim Meral Akşener’miş. Meral Hanım’ın havası çok yerindeymiş ve yaptığı zekice esprilerle diğer liderlerin de bol bol tebessüm etmesini sağlamış. Masadan çıkan en renkli anektodlar Akşener’e ait.

        Temel Bey’in sağlığı gayet iyiymiş. Bu durum diğer 5 lideri de çok sevindirmiş.

        Bu ittifakın bir seçim ittifakı olduğu söylense de Temel Bey o masada “Hadi artık adını koyalım ve ilan edelim” diye bir çıkış yapmış. “Seçim işbirliğinin ötesinde bir iş yapıyoruz biz” demiş.

        Bugünkü yazıda fazla ayrıntı veremem ama 2023 muhalefet Cumhurbaşkanlığı adayının bu masadan çıkacağına eminim diyebilirim. Yani ortak aday bu 6 lider tarafından belirlenecek ve 6 liderden biri olacak. Bu artık kesin desem yanlış olmaz. Ancak buradan toplantıda isim ve aday meselesinin konuşulduğu sonucu çıkmasın. Konuşulmamış.

        UZUN KONUŞMAYI SEVEN GENEL BAŞKAN

        Ahmet Davutoğlu uzun hitapları ile ünlüdür. Bu yemekte de geleneği bozmamış, en uzun Davutoğlu konuşmuş. Diğer liderler de arada birbirinin gözünün de içine bakarak uzun uzun dinlemiş. Ahmet Hoca’nın masada bir siyasetçiden ziyade felsefeci gibi konuştuğu izlenimi var.

        SIRA EKONOMİYE GELİNCE...

        Bu arada 6 lider içinde en sükunet sahibi Ali Babacan imiş. Ekonomik mevzular konuşulurken Babacan daha aktif olmuş. Ali Bey’in iktisadi ve finansal konularda öncü karakteri diğer 5 lider tarafından da kabul edilmiş gibi gözüküyor.

        Gültekin Uysal ise konuşmalarında sık sık tarihten örnekler vererek Türkiye’nin bugünkü fotoğrafını teşhis etmeye çalışan entelektüel yaklaşımlarda bulunmuş. Uysal’ın kamuoyunda az bilinen tarafı “Türkiye Günlüğü” ve “Liberal Düşünce” dergilerinin kıdemli ve eski bir yazarı oluşudur. Türk sağının entelektüel damarına da hakim bir isimdir.

        Toplantıda 6 partinin uzlaştığı ana mevzu olan güçlendirilmiş parlamenter sistem konusu çok uzun konuşulmamış. O başlıkta uzlaşma kesin ve çok güçlü.

        KARŞI TARAFTAN BEKLENEN HAMLE

        Bu köşeyi ve katıldığım yayınları takip edenler biliyor. Ben de Türkiye’nin “güçlendirilmiş parlamenter sistem”e ya da başka bir tabirle “Başbakanlık hükümet sistemi”ne geçmesinden yanayım. Bu konuda iktidarın değil muhalefetin tarafındayım.

        Fakat muhalefet partilerinin 2022 içinde çeşitli politik stratejiler vasıtasıyla parlamentarizme geçiş için bastırmaları gerektiğinde ısrar ediyorum.

        Eğer 6 parti “Biz bu bozuk ve adaletsiz düzende Cumhurbaşkanı adayı çıkartmıyoruz, bu sistemi kabul etmiyoruz. Güçlendirilmiş parlamentarizm modeline geçelim ve sandığı öyle kuralım” derse bana göre 6-7 ay sürecek bir süreç içinde netice alma ihtimalleri kuvvetli.

        Ancak muhalefet liderleri böyle bir politika tercihinin kendilerini zayıf göstereceğine inanıyor.

        Ortak ağızla şunu söylüyorlar: “AK Parti ve MHP yani Cumhur İttifakı bize güçlendirilmiş parlamentarizm önerisiyle gelsin biz seçim öncesi parlamentarizme geçilmesini sağlayan anayasa önerilerini desteklemeye hazırız.”

        Cumhur İttifakı içinde de “Başbakanlık hükümet sistemi”ne geçmek isteyen çok sayıda milletvekili mevcut. Bürokrasinin önemli bir bölümü de bu geçişi Türkiye’nin istikbali için daha sağlıklı buluyor ama o cephede de aynı kaygı var; “Eğer biz şimdi bu sistem yerine Başbakanlık hükümet sistemine geçişi savunursak kendimizi zayıf durumda gibi gösteririz. Psikolojik üstünlüğü kaybederiz. Millet İttifakı bu öneriyle gelsin, biz de gereğini yaparız.”

        Yani aslında 2022 Türkiye’sinde 1979 Türkiye’siyle aynı paralelde bir atmosfer olduğunu söylemek yanlış olmaz.

        1979 Türkiye’sinde Adalet Partisi elitleri ve CHP elitleri arasında “geniş tabanlı hükümet” kurulması yönünde mutabakat vardı. Türkiye’nin istikbali için tek çözüm AP-CHP koalisyon hükümetiydi ama “Yok onlar önersin, yok şunlar önce söylesin” tartışmaları yüzünden “geniş tabanlı hükümete geçiş” bir türlü başarılamadı.

        Benim de şahsen 2022 içinde güçlendirilmiş parlamentarizme geçileceği yönünde fazla umudum kalmadı. Belki yüzde 5 bir umuttan bahsetmek mümkün ama yüzde 95 ihtimalle herkesin bozuk ve yanlış bulduğu bu “sözde başkanlık sistemi” ile 2023 seçimine gidilecek.

        Diğer Yazılar