Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        Afganistan’da geçen yıl iktidarı ele geçiren ve eski rejimi yıkarak Afganistan İslam Emirliği’ni kuran Taliban yönetimi halen dünyanın hiçbir ülkesi tarafından resmi olarak tanınmış değil. Gayri resmi temaslar ve ülkeye yapılan yardımlar var ama Afganistan’ın fonları Dünya Bankası’nda dondurulmuş durumda. Ülke büyük bir ekonomik durgunluk ve açlık içinde. Öte yandan CIA’nin Taliban yönetiminin istihbaratı ile görüştüğü, el altından yardımlar yapıldığı gibi iddialar basına yansıyor.

        Geçtiğimiz hafta Kabil’de iken Taliban Geçici Hükümeti’nin Dışişleri Bakanlık Sözcüsü Abdülkahhar Balki ile röportaj yapma fırsatı buldum.

        Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Abdülkahhar Balki Taliban’ın genç, Batı’da yetişmiş, gelecek vaat eden en dikkat çekici isimlerinden biri kabul ediliyor.

        Taliban Hükümeti Dışişleri Sözcüsü Abdulhakkar Balki
        Taliban Hükümeti Dışişleri Sözcüsü Abdulhakkar Balki

        Taliban yönetimi bir süre önce rejim değişikliğinden kaçan üst düzey siyasi isimlerin de geri dönüşünü kapsayan bir Uzlaşma Komisyonu kurdu, “Geri dönün, size hayatınızı garanti ediyoruz” diye özetlenebilecek bir girişim bu. Balki’ye hem bu geri dönüş çağrısını, hem CIA ile temasları hem de Türkiye ile Taliban yönetiminin ilişkilerini sordum.

        "SAVAŞ LORDLARI BİZDEN RAHATSIZ, O YÜZDEN İFTİRA ATIYORLAR"

        REKLAM

        - Taliban Hükümeti’nin yönetimi ele almasının üzerinden bir yıldan fazla bir süre geçti. Dünyada hiçbir ülke sizi tanımış değil ama birçok ülke ile temas halindesiniz. En çok görüştüğünüz ülkeler hangileri? Hedefleriniz neler?

        Afganistan’daki yeni hükümet dünyada bir çok ülke ile ilişki içinde. Komşularımızla iyileşen, Batı ülkeleri ile ise bozulan ilişkilerimiz var. Bunun sebebi de belli. 20 yıldan fazla süredir işgal altındaydık, işgalciler nihayet gittiler ve şimdi yeni pozisyonlarını oluşturmaya çalışıyorlar. Afganistan’da artık bağımsız bir hükümet var. Kendi kararlarını alabiliyor. Bizim İslam Emirliği olarak dış politika çizgimiz ekonomi odaklı. Jeopolitik çizgiden jeoekonomik çizgiye geçtik.

        - Bu ne anlama geliyor?

        Afganistan stratejik konumu ile değerlendirildi. Büyük güçler bu bölgeye Afganistan üzerinden nüfuz etmeye çalıştılar. Bu yaklaşım nedeniyle çok zarar gördük. Ne zamanki burası Asya’nın kalbi, kuzey ve güneyi, doğu ve batıyı birleştiren yer olarak değerlendirildi o zaman gelişti, şimdi bizim hükümetimiz de bunu yapmak istiyor.

        - Hükümetiniz Afganistan’ı birleştirmeye çalışıyor diyorsunuz ama öte yandan muhalifleriniz sizden olmayanları yok etmeye çalıştığınızı, mesela kuzeyde Hazaralara karşı savaş suçu işlediğinizi, köylerini boşalttığınızı iddia ediyor.

        Bunlar temelsiz iddialar. İktidarımız yönetimi merkezileştirdiği ve savaş lordlarını bitirdiği için bu rahatsızlık yaratıyor. Güçlerini kaybedenler atıyorlar ortaya böyle iddiaları.

        Bazı yerel sorunlar yaşanıyor ama bu etnisite ya da bir inanç grubuna yönelik değil.

        "GÜVENLİĞİNDEN ENDİŞE EDENLERE GERİ DÖNÜŞ GÜVENCESİ VERİYORUZ"

        - Taliban Geçici Hükümeti olarak ülkeden kaçmış muhalifleri geri çağırıyorsunuz, dönmeleri için ne vaat ediyorsunuz? Siyasete girebilirler mi mesela? Güç paylaşımı yapar mısınız?

        REKLAM

        Herkesi çağırıyoruz, Afganistan dil, ırk ayrımı olmadan tüm Afganlara ait. O nedenle bir uzlaşma konseyi kurduk. Güvenliğinden endişe edenlere geri dönüş güvencesi veriyoruz. Çalışmalarımız sonucu şimdiye kadar 150 kişi döndü. Aralarında yüksek kademede görev yapmışlar var.

        - Nasıl bir konseyden bahsediyorsunuz? Güney Afrika’da Uzlaşma Komisyonu kurulmuştu Apartheid rejimi sonrası, orada gerçek bir yüzleşme yaşanmıştı, böyle bir şey yapabilir misiniz?

        Bizim yönetimden eski dışişleri bakanı ve başbakan yardımcısı gibi üst düzey isimlerden oluşan bir konsey kurduk. 7-8 siyasetçi isimden oluşuyor. Bu konsey eve dönmek isteyenlere nasıl döneceklerini ve hangi garantilerin verileceğini kararlaştırmaya yoğunlaşmış durumda.

        - Geri dönüş şartlarınız neler? Ve geri dönmek isteyenlere hangi garantileri veriyorsunuz?

        Şartımız yok. Onların kendi endişeleri var. İşgal zamanında ciddi sorumlulukları olanlara da geri dönüp onurlu bir hayat yaşama sözü veriyoruz.

        - ABD çekilirken ve siz gelirken ülkeden kaçan eski devlet başkanı Eşref Gani ya da onun kabinesindeki bakanlar da istese gelebilirler mi? Başlarına bir şey gelmeyeceğinin garantisini veriyor musunuz?

        Çağrımız herkesi kapsıyor. Bu komisyon kimseyi dışlamıyor. Geçmişte yaptıkları üzerinden ayrımcılık yapmıyor.

        - Döndüklerinde bu isimlerden beklentiniz ne? Siyaset yapabilirler mi mesela?

        Burası her Afgan’ın vatanı. Bizim komisyonumuz birtakım kaygıları olan yetkililerin kaygılarını gidermeye yönelik. Buraya geldiklerinde liderliğimiz ile görüşüp burada yaşamak için gerekli adımları atabilecekler.

        "ABD İLE DÜZENLİ GÖRÜŞÜYORUZ"

        - Geçtiğimiz günlerde Doha’da CIA Başkan yardımcısı ve Taliban Hükümeti istihbarat şefi arasında bir görüşme olduğu iddia edildi. Böyle bir görüşmeyi teyit eder misiniz?

        Biz ABD ile düzenli olarak görüşüyoruz. Bahsettiğiniz kapsamlı bir görüşme idi. Sadece istihbarat örgütleri arasında değildi. İki tarafın da dışişleri de vardı, savunma bakanlığı da vardı.

        REKLAM

        Bizim çok açık kaygılarımız var, hava sahamız ABD tarafından düzenli olarak ihlal ediliyor. Halbuki ABD Doha Anlaşmasında içişlerimize karışmayacağını taahhüt etmişti. Bu konudaki rahatsızlıklarımızı anlatıyoruz. Karşılıklı diyalogda kalmayı hedefliyoruz.

        - ABD’nin sizden beklentileri neler? Tanımak için hangi şartları koşuyor?

        ABD’nin ve genel olarak Batı’nın bir değerler sistemi var, bizim de kendi değerler sistemimiz var. Ortak çıkarlarımız söz konusu olduğunda birlikte çalışmayı hedefliyoruz. Özellikle ekonomide, ticarette, diplomaside… Bu devamlı dialog ile olur. Ama Doha Anlaşmasındaki şartlara uyulmasını istiyoruz

        - İran’da kadınlar başörtüsü yüzünden sokaklarda, büyük protestolar var. Sizin bu konudaki yorumunuz nedir?

        İran’da olanlar İran halkını ve devletini ilgilendirir. Bizim başka ülkelerin iç işlerine karışmama gibi çok net bir prensibimiz var. Ve aynı şeyi başka ülkelerden de bekliyoruz.

        - Türkiye ile ilişkilerinizde istediğiniz noktada mısınız?

        Türkiye biz yönetimi devraldığımızda diplomatik misyonunu kapatmayan az sayıda ülkeden biri. Bu bizim için çok kıymetli. İnsani yardım ve teknik destek konusunda çok önemli bir destek görüyoruz Türkiye’den. Antalya’da bize bir platform sağladı, dışişleri bakanımızın ilk ziyaret ettiği ülkelerden biri. Bizim durumumuzun karmaşıklığını anlayabilen nadir ülkelerden biri Türkiye. Bu bizim için çok kıymetli.

        Diğer Yazılar