Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        AK Parti’nin başörtüsü ve aile düzenlemesini kapsayan anayasa değişiklik paketi için HDP’nin de kapısını çalması Türk siyasi hayatında ortalığı karıştırdı.

        Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, AK Parti Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş ve AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Ali İhsan Yavuz 5 gün önce sırasıyla MHP, CHP, HDP ve İYİ Parti’yi ziyaret ederek pakete destek istemişlerdi.

        Dün İsmail Saymaz MHP’li üst düzey bir isme dayandırarak MHP’nin tepkisini öğrenmek için Devlet Bahçeli’nin bugünkü konuşmasına bakmamız gerektiğini yazdı.

        Yazıyı okuyunca Sayın Bahçeli’nin sert bir tepki vereceği izlenimine kapıldım.

        Ben de hem AK Parti’nin hem MHP'nin üst düzey isimlerini aradım ve Cumhur İttifakı çevresindeki havayı kokladım.

        HDP’ye yapılan ziyarete MHP’nin bakışı ile ilgili benim izlenimim İsmail'den farklı.

        FARKLILIK HATIRLATMASI NEYE İŞARET?

        Sonda yazacağımı başta yazayım: Bu ziyaret üzerinden Cumhur İttifakı’nda bir çatlak ya da kriz olma ihtimali bence sıfır.

        AK Parti ve MHP bir devlet ittifakı içinde olmakla birlikte farklı iki parti olduklarının altını bu meselede ısrarla çiziyorlar.

        AK Parti muhafazakar-demokrat ve İslami vurgusu daha yüksek ama milliyetçi, yerli ve milli olarak kendini tanımlayan bir parti. MHP ise öncelikle Türk milliyetçisi, Atatürkçü ama aynı zamanda muhafazakar, ülkücü bir parti olarak tanımlıyor kendisini. Elbette aralarında farklar var.

        Ha uzun zamandır bu farklara işaret edilmediği ve iki parti giderek benzeştiği için “Birlikte yol yürüsek de aslında iki ayrı partiyiz” vurgusu yapmaları dikkat çekici ama öte yandan ortada kriz çıkaracak bir durum olmadığının da kanıtı bu hatırlatma.

        AK Parti’nin ileri gelen isimlerine sorduğumda ziyaret ile ilgili şunları söylediler:

        “Nagehan Hanım biz HDP’ye ittifak teklif etmedik, bakanlık da teklif etmedik, gel beraber seçime gidelim de demedik. Anayasal bir düzenleme yapmak istiyoruz ve mecliste grubu olan bir parti HDP. Bu değişiklik için onlara da gitmekten doğal ne olabilir? HDP’yi yok sayarak bu düzenlemeyi yapamayız. Kaldı ki bu düzenleme ötesinde konuşulan hiçbir şey olmadı, ne başka bir vaadimiz söz konusu ne de herhangi bir pazarlık.”

        AK Parti önce MHP sonra CHP sonra HDP sonra da İYİ Parti’nin kapısını çaldı. Peki ilk ziyaret edilen MHP’nin daha sonra HDP’ye gidileceğinden haberi yok muydu?

        Bu soruya yönelik şu cevabı aldım: “Özel olarak konuşulmadı ama elbette bu düzenleme için tüm partilerin desteğini almak üzere temas kuracağımız biliniyordu.”

        Şunu da hatırlatayım: AK Parti’nin yetkili isimleri bir hususun altını ısrarla çiziyorlar: "Kimse kendi başına iş yapmadı, yapmaz. Biz Sayın Cumhurbaşkanımızın talimatı ile gittik."

        HDP DÜZENLEMEYE NASIL BAKIYOR?

        Peki HDP, AK Parti’nin getirmek istediği başörtüsü ve aile düzenlemesine nasıl bakıyor?

        HDP talebi makul görmüş. Aldığım bilgilere göre başörtüsü ile ilgili düzenlemeye olumlu, aile ile ilgili düzenlemeye ise mesafeli bakıyor HDP yönetimi.

        Yani HDP kapıyı kapatmıyor değişiklikle ilgili.

        İYİ Parti’den de net bir ret beklemiyorum. Bu durumda tek keskin hayır CHP’den. Ancak hatırlatayım gizli oy olacağı için parti bir blok halinde hareket etmeyebilir.

        CHP DAR BİR ALANA SIKIŞTI

        İşin ilginç başka bir tarafı da şu: CHP ‘Hayır' tavrı ile bu değişiklik paketinin mecliste kabulü için gereken 400 oyu engelleyebilir, bu durumda kendi eliyle paketi referanduma CHP taşımış olur.

        Bu da başörtüsüne anayasal güvence veren ve eşcinsel evliliklerin önünü tıkayan bir düzenlemeyi engellemiş bir CHP algısı demek.

        Bunun üzerinden yapılan bir referandum Tayyip Erdoğan’a altın tepside fırsattır diye düşünüyorum. Kısacası CHP kendi attığı adım ile her açıdan dar bir alana sıkışmış görünüyor.

        DEVLET BAHÇELİ NE DER?

        Gelelim MHP’ye ve Devlet Bahçeli’nin bugünkü grup konuşmasına…

        MHP’deki hava şu: AK Parti ayrı bir parti. Her konuda aynı düşünmemiz beklenemez. Bir anayasa değişiklik paketi için onlar tüm partilere gidebilirler ama biz HDP’ye gitmeyiz. Onların gitmelerine de karışmayız. Ancak onlar da bizim gitmeyeceğimizi bilirler.

        Bu arada MHP’de CHP ile ilgili şu yorumu yapanlar da var: “CHP bize göre giderek HDP’lileşiyor. CHP ile HDP'nin siyaset felsefesi tamamen aynı hale gelmeye başladı ama bu böyle diye CHP’ye de gitmemek olur mu?”

        Kısacası benim kişisel kanaatim bugün Sayın Bahçeli’nin HDP ziyaretine değinmeyeceği, es geçeceği ya da beklendiği gibi sert değil, yumuşak dokunuş yapacağı yönünde.

        Diğer Yazılar