Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Daha önce dert ettiğim şeylerin dert olmadığını anlamamı sağlayan yeni dertlerle…

        Sosyal kalabalıklar, doldur boşalt organizasyonlar açısından mutena ve münzevi geçirmenin verdiği dinginlikle.

        Aileye ayrılan vaktin önemini kavramış olarak.

        Daha dar bir çevreyle ama daha çok arkadaşla…

        Azalmış ama dolu…

        ‘Hatır’ kavramının mazide kalmış olduğunun farkındalığıyla ‘hukuk’a dönmüş bir stajyer avukat olarak.

        Yanlışa yanlış, doğruya doğru diyebilme cesaretini ve ivmesini arttırarak.

        ‘Dava’ arkadaşlığı denilen şeyi daha çok sorgulayarak.

        Davayı satanların “Davayı sattınız” ithamını ciddiye almayı bırakarak.

        Yanlışlara itiraz etmek için ‘muhalefet partisi yandaşı’ olmak gerekmediğini hem kelam hem lisanı hal ile göstermeye çalışarak.

        Son üç yılda yazdıklarıma bakmadan “Ne oldu da birden saf değiştirdiniz” diyebilen, okumayan ve sadece kamp taraftarlığı yapan ‘okur’ ama ‘okumazlar’ı yok saymayı başararak.

        Ne kadar değer verirsek verelim, son kertede insanların değil, değerlerin rehberliğinin önemli olduğunu daha fazla kavrayarak.

        Prangaya dönüşen bağlılıklara son verip, dayatmaya dönüşmemiş sorumlulukları üstlenerek.

        Kendimi reddetmeden kendimi aşmanın yollarını arayarak.

        Kendime benzeyenlerle derinleşip, farklı olanlardan öğrenerek.

        İnsan olmayan hayvanları tanıyarak ve severek.

        Kırklara yedilere ve kedilere karışarak.

        Hayatta tek kıskandığım kişinin doğa tarihi uzmanı belgeselci, yapımcı ve araştırmacı Sir David Attenborough olduğunu idrak ederek…

        Menfaati lehine algı çalışması yapmak adına her otun çöpün yanına Allah’ın adını iliştirenlerle, samimi Allah dostlarını ayırt etmeyi başarmanın verdiği güven ile…

        Allah’ın mahiyeti üzerine daha çok düşünüp daha derinden hayran olarak.

        Sık sık kendimi istiklal şairi Mehmet Akif Ersoy üzerinde düşünürken yakalayarak.

        Tarihin tekerrürle mâlul olduğunu ama asla aynen tekerrür etmediğinin bilinciyle…

        Daha çok özeleştiri yaparak ve özeleştiri hasletinin bulaşıcılığına inanarak…

        Özeleştiriyi ‘itirafçılık’ ve ontolojik reddiye duyma beklentisiyle çarpıtmaya kalkışanların yüzüne telefon ve kapı kapatarak.

        Samimiyetle dilenen özürleri kabul ederek…

        Toplu taşıma aracı kullanarak.

        Markette nohutla mercimeğin fiyatını karşılaştırıp hangisi ucuzsa onu alma alışkanlığı geliştirerek.

        Her elektrik faturası geldiğinde hayatı sorgulayarak.

        5. yeğenime alışarak, onunla gelecekte yapacağımız muhayyel diyalogları hayal ederek.

        İstanbul’da nefes alma yolları üzerine kafa yorarak. İstanbulofobi sahibi olmaktan korunmaya çalışarak.

        Mahkemede aklandı, lehine göreve iade kararı verildi ama işine dönemedi diye devam eden KHK’lı dramlarının azalarak bitmesi temennisiyle…

        Tutuklu ve hükümlülere işkence iddialarının yalan olduğunu umut ederek…

        Suriyeli mültecilerle ilgili yalan haberlerin, kamuoyunu kışkırtarak korkunç olaylar olmasına neden olanların motivasyonlarının tükenmesi için dua ederek.

        Kamuoyundaki Arap alerjisini sönümlendirmek yerine İstanbul’da Arap kolonileri kurulmasına yol açacak işlerden kaçınılması talebiyle…

        Seçimsizlik özlemiyle… Erken seçim lafı zikredildiğinde panik atak geçirerek.

        Daha az Yeşilçam filmi izleyerek.

        Daha az melankoli, daha fazla direnç mottosuyla.

        Daha çok dua ederek.

        2019’UN EN KORKUNÇ ANLARI

        - 15 Mart’ta Yeni Zelanda'nın Christchurch kentindeki iki camiye, cuma namazı sırasında düzenlenen silahlı terör saldırısı 2019’un en korkunç günlerindendi. İslamofobik, yabancı düşmanı saldırıda 51 kişi öldü, 49 kişi yaralandı.

        Saldırının faili Brenton Tarrant.

        Mursi.

        - Mısır’ın demokratik yöntemlerle seçilmiş ilk Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi’nin mahkeme salonunda hayatını kaybetmesi. Hayatını kaybederken kendisine su bile vermemeleri, yardım etmeye çalışmamaları, cenazesinin kaldırılması defnedilmesi sırasında da, hürmetsizliği merhametsizliği devam ettirmeleri anları, 2019’un en kötü anlarındandı.

        Trump.

        - ABD Başkanı Donald Trump’ın "Golan Tepeleri üzerinde İsrail'in egemenliğini ABD'nin resmen tanıdığını" ilan eden başkanlık kararına imza atması da başka bir andı. Filistin meselesinden, Filistin iddiasından geriye kalan iki üç parçadan birinin daha kayıp gitmesi miydi üzüntü veren? Yoksa Ortadoğu’nun başına bela olagelmiş ABD-İsrail ilişkisinin hiçbir kılığa girme gereği duymadan dolaysız biçimde sahada gövde gösterebiliyor olması mı? Elbette her ikisi de.

        TÜRKİYE’DE NELER OLDU?

        - AK Parti yerel seçimde çok uzun yıllardır elinde tuttuğu İstanbul ve Ankara’yı kaybetti. Ancak 2019 Türkiye’ye olaylı İstanbul seçimleriyle damga vurdu. İlk turu İmamoğlu kazanınca, Cumhurbaşkanı Erdoğan sonucu kabullenme eğilimi içinde olmasına rağmen dar daire/yakın çevre baskısı ile seçimlerin tekrar yapılması söz konusu oldu. İkinci seçimi ise İmamoğlu 800 binden fazla farkla kazandı.

        - Yerel seçime Cumhur İttifakı şeklinde gitmek, ittifakın büyük ortağı AK Parti’ye büyük kentleri kaybettirdiğinden beri ittifakın eski tadı yok.

        - Kürtler İmamoğlu’nu ilk İstanbul seçiminde burun farkıyla öne geçiren unsur oldular. İmamoğlu’nu ikinci İstanbul seçiminde hem de 800 bin farkla öne geçirenler ’şehirli muhafazakarlar’ ve ilk seçimde sandığa gitmeye üşendiği halde olabildiğini görünce atağa kalkan kronik karamsar beyaz Türkler oldu.

        - ‘Devletin bekası’ söyleminin zirve yaptığı 2019, bu söylemde denizin bittiğinin anlaşıldığı yıl oldu.

        - Tanzimler, yargı reform paketleri… Paketlerin yılı oldu, ama her paket sehpanın tozunu aldı, kırılan bacakları çizilen yüzeyleri tamir etmede yeterli olamadı.

        - HDP, 31 Mart yerel seçimlerinde 3 büyükşehir 65 belediye kazanmıştı. Bugüne kadar, partinin 32 belediyesine kayyum atandı, aralarından 20 belediye eş başkanı da tutuklandı. Bakanlık kayyum gerekçelerinde belediye başkanlarını ‘terör’ faaliyetlerine katıldığı iddiasını öne sürdü ama her birinin adaylıklarının YSK tarafından onaylandığı gerçeği de buharlaşıp gitmedi. 2019 kayyumlu demokrasinin iyiden iyiye yerleştiği bir yıl oldu. Sadece HDP değil CHP’li belediyelerden Urla da kayyumdan nasibini aldı.

        - Büyüklüğü, tasarımı ve uluslararası aktarma merkezi olarak konumlandırılışı ile hem övülen hem eleştirilen, hem düşman çatlatan hem dost ürküten, gerçek şu ki kimsenin kayıtsız kalamadığı ‘İstanbul Havalimanı’ açıldı.

        - 2019 cumhurbaşkanlığı hükümet modelinin en çok tartışıldığı yıl oldu. Metropoll Araştırma Şirketi'nin 14-15 Haziran tarihlerinde İstanbul'da 1613 kişiyle yaptığı bir anketten başkanlık sistemi referandumu yapılsa, katılımcıların yüzde 58.6’sının ‘parlementer sisteme dönelim’ şeklinde oy kullanacağı ortaya çıktı. Kuvvetler ayrılığı ve meclisin denetim rolünü zaafa uğratan modeli revize etme bağlamında AK Parti içinden de pek çok girişim oldu ama hiçbiri henüz başarıya ulaşamadı.

        - Türkiye’nin Rusya’dan S-400 savunma sistemini almasını ve bunu aktif hale getirmeye yönelik adımları NATO ile ilişkileri olumsuz yönde etkiledi.

        - Barış Pınarı harekatıyla Türkiye sınırlarına komşu bir PKK devleti istemediğini ve bu yoldaki kararlılığını hem bölge hem küresel hegemonya aktörlerine göstermiş oldu.

        - AK Parti içinden iki yeni hareket çıkardı. Yeni oluşumlar, yani Ahmet Davutoğlu ve Ali Babacan’ın -her nedense ayrı ayrı olmak suretiyle- parti kurma çalışmaları ve bu partilerden sonra siyasi denklemin ne olacağı konusu 2019’un son çeyreğinde tartışma programlarının vazgeçilmez konusu oldu.

        - Yerli araba 2019 biterken Türkiye’nin gururu oldu.

        - ABD yaptırımlarının onaylanması, 1915 Ermeni katliamının soykırım olarak tanınması S-400’ler, devam eden Halk Bank davası, Barış Pınarı harekatında cisimleşen Kuzey Suriye’ye operasyon kararlılığı ve Türkiye’nin Antalya körfezine sıkıştırılmak istenmesine tepki olarak geliştirdiği Libya hamlesi, 2019’dan 2020’ye sarkan gündemler olarak konuşulmaya ve sonuç üretmeye devam edecek.

        2019’UN EN ÇABUK SÖNEN TRENDİ

        2019’un ülkemize getirdiği trendlerden en hızlı yükselip en hızlı düşeni “Maduro reis” ve “Kahrolsun Guaido!” ifadelerinde tecessüm eden hal ve durum oldu.

        Maduro

        Muhalif lider Juan Guaido, Maduro'nun iktidardaki meşruiyetini yitirdiğini öne sürüp 23 Ocak 2019'da kendisini ülkenin geçici devlet başkanı ilan etmişti. Guaido'nun bir askeri üsten Venezuela ordusuna kendisini desteklemeleri çağrısı yapması ardından ülkede tansiyon üst düzeye çıktı.

        Bu gelişmenin ardından, Guaido'nun yardımcısı 'vatana ihanet'le suçlandı ve halen bilinmeyen bir yerde gözaltında tutuluyor. 10 muhalif milletvekilinin de dokunulmazlıkları kaldırıldı ve 'vatana ihanet' ile 'casusluk' suçlarından yargılanacakları açıklandı. Guaido’ya bir şey olmadı. Kendisini aralarında ABD ve İngiltere'nin de bulunduğu 50 ülke 'meşru devlet başkanı' olarak tanımıştı ama ülkenin kontrolü Maduro'nun elinde.

        O günlerde hükümet taraftarları ülkemizi yersiz ve gereksiz şekilde Venezuela ile özdeşleştirdiği için sosyal medya Maduro üzerinden bile kutuplaşmıştı. Bugün ise kimse hatırlamıyor. O kadar ki ‘sonra ne oldu?’yu ne merak eden ne arayan soran var. Bu isimleri zikrettiğimizde hatırlanmaması ihtimali bile var.

        2019’UN EN İLGİNÇ MODA, MÜZİK VE BELGESEL OLAYI

        ‘Michael Jackson’ bakış açısını olumsuz yönde değiştiren HBO belgeseli Leaving Neverland 2019’un en sansanyonel olaylarından biriydi. Michael Jackson geçmişte de çocuk tacizi suçlaması ile gündeme gelmişti ama infial yaratan iki bölümlük belgeselde bu, o yıllarda çocuk yaşta olan mağdurların tanıklıkları ve yaşadıkları taciz masaya yatırılıyordu. Belgesel “Artık ölmüş ve kendisini savunamayacak durumda olan Michael Jackson hakkında nihai hüküm verilebilir mi, artık şarkılarını dinlememeli miyiz?” tartışmaları yapıldı. Radyolar Jackson’ın şarkılarını çalmayacağını, TV’ler şarkıcı ile ilgili yayın yapmayacağını açıkladı. Hatta ünlü moda devi Louis Vuitton, Michael Jackson'dan esinlenerek hazırladığı kapsül koleksiyonunu 2019 koleksiyonundan çıkardı.

        Michael Jackson

        Moda demişken, Chanel’in yaratıcı direktörü, dünyaca ünlü modacı Karl Lagerfeld’in doğduğum günde vefat ettiğini belirtmeden geçemeyeceğim.

        EN GÜZEL DİZİLER, FİLMLER

        2019’un TV filmi, Black Mirror’un dizinin gidişatını izleyiciye bırakan özel bölümü ‘Bandersnatch’ filmiydi.

        TV dizisi alanda kitlesel histeri yaratan ise Game of Thrones’un son sezonu.

        The Crown, Unbelievable, Ozark (2. sezon) , Chernobyl, Watchman, His Dark Materials bu yıl izleyip beğendiğim diziler. Ama hiçbiri herhalde 2018 yapımı olup da bizim Digiturk dizi kanallarında izlediğimiz Amy Adams’lı Sharp Object’in bıraktığı hissi bırakmadı.

        2019’un en iyi filmleri bana göre Joker, Irishman, Parasite idi.

        Şimdi düşünüyorum da, aslında Parasite’ı beğenmedim. Ama Güney Kore stayla alt sınıf düşmanlığının en billur en açık sözlü örneği olduğu için bu derece açık bir ‘gâbilik’ten etkilenmediğimi söylemem yalan olur. Filmin hayatımızı kolaylaştıran ve aslında kendileri sayesinde işimizi gücümüzü yapabildiğimiz hizmet sektörü mensuplarına yönelttiği sefil perspektif, neredesin Haneke, neredesin Chabrol dedirtti.

        Diğer Yazılar