Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Amerika ve İran arasında 1979 yılında başlayan rehine krizinin 52 mağdurundan biri olan John Limbert “Bu işin sonu iyi bitmeyecek,” diyor. Donald Trump’ın neredeyse hiç kimseyi bilgilendirmeden ölüm emrini verdiği İranlı general Kasım Süleymani’nin ölümünden memnun Limbert ama yine de temkinli olunmasından yana çünkü bu operasyonun bölgede çok ciddi bir istikrarsızlığa yol açacağından endişe ediyor.

        Zaten tam da bu yüzden Kasım Süleymani’yi öldürme seçeneği önceki başkanlar George W. Bush ve Barack Obama’ya sunulduğunda reddetmişlerdi. Donald Trump ise başkalarının bulaşmadığı bu bataklığa gözü kapalı atlayıverdi.

        TERÖRİST OLDUĞU KONUSUNDA HERKES HEMFİKİR

        Bugün gerek muhalif gerek yandaş olsun Washington’da hemen herkes Süleymani’nin geçen hafta öldürülen Amerikalı’ya karşılıık doğru bir hedef olduğunda hemfikir. New Yorker, New York Times gibi daha solda yer alan ve Trump’a muhalefet eden basında Süleymani’nin Orta Doğu’da belirleyici bir figür olduğunu anlatan yazılar çıkıyor. Bu yazılardan çıkan ortak kanı da Süleymani’nin bölgede tehlikeli bir figür olduğu yönünde. Fox ve Breitbart gibi Trump medyasından bahsetmiyorum bile.

        Ancak kutuplaşan ABD’de iki kampın uzlaştığı tek konu Süleymani’nin terörist olduğu. Bundan sonra atılan adımlar konusunda ise Demokratlar endişeli, Cumhuriyetçiler ise aklayıcı. Trump medyası henüz savaş çığlıkları atmasa da bu operasyonun haklılığını kendi tabanlarına açıklamaya çalışıyor. Fox News mesela ekrana çıkardığı İranlı “uzmanlara” Süleymani’nin ölümünün İran’da bile sevinçle karşılandığını, İranlıların çoğunluğunun bundan mutlu olduğunu açıklıyor. Vurgulanan bir diğer tema da ABD’nin Orta Doğu’dan bir an önce çıkması gerektiği. Trump’ın başındaki belalardan kurtulmak için dikkat dağıtıcı bir şeye ihtiyacı olduğunu söyleyen Kongre’nin başörtülü üyesi İlhan Omar’ın yorumları ise “komplo teorisi” olarak yorumlanıyor.

        Fox’un uzmanları “Biz vurdukça İran korkar,” mesajını tekrarlayarak kamuoyunun endişesini de azaltmaya çalışıyor.

        Öte yandan, siyasi yelpazenin diğer ucundaki CNN’deyse Obama yönetiminde görev alan uzmanlar tıpkı Limbert gibi bu işin iyi bitmeyeceğinden endişeli.

        Bill Clinton, George W. Bush ve Hillary Clinton’a danışmanlık yapan ve İran’ı çok iyi bilen eski büyükelçi Dennis Ross operasyonun bir dünya savaşına yol açmayacağını söylüyor. Ama İran’ın mutlaka yanıt vereceğini ekliyor. Sadece bu yanıtın zamanlaması konusunda kimse geleceği öngöremiyor. Ross’a göre İran öncelikle kendi kamuoyunu ve diğer ülkeleri vereceği yanıta ikna etmek için çalışacak. Bu süreçte devreye İran destekli güçler girip bölgede karışıklık yaratacak, kaostan da ABD sorumlu tutulacak. ABD’nin Irak’ı haksız işgalinin İŞİD’i doğurduğu düşünüldüğünde Süleymani’nin öldürülmesinin de bölgede uzun vadeli dönüştürücü bir etkisi olacağını kestirmek güç değil.

        TRUMP KÜÇÜK DÜŞÜRÜLECEK

        Ross’a göre İran’ın hedefi dünya savaşı çıkarmak değil, ama Trump’ı küçük düşürmek. Nasıl ki İran’la rehine krizi Jimmy Carter’ı hiçbir iş beceremez bir başkan haline getirip elini kolunu bağladıysa yine benzer bir süreç başlayabilir. Bölgede yaşayan, görev yapan Amerikalılar’ın kendi hayatlarından endişelenmeleri bu açıdan yersiz değil.

        Orta Doğu ülkelerinde astığım astık kestiğim kestik edalarında dolaşan, başına hiçbir şeyin gelmeyeceğinden emin olan, defalarca bölgenin tek sorumlusunun kendisi olduğunu söyleyen Kasım Süleymani zaten daha önce de Trump’ı defalarca küçümsemiş, ondan “Başkan’ımızın yanıt vermeye bile değer vermediği biri,” olarak bahsetmişti.

        Operasyonun Türkiye’ye ilk anlık etkisi ise dünyanın geri kalanından daha çok Trump’ın Türkiye’yi de zor durumda bıraktığı.

        Bir yanda, ABD’de Trump’la çok iyi ilişkiler kuran bir Türkiye var. Diğer yanda da İran’la hiçbir sorun yaşamamış, hiç de sorun yaşamamaya niyetli bir Türkiye.

        Önümüzdeki günlerde Trump kendisine İran’la savaş için müttefik arayacak kuşkusuz, Türkiye ise denge tutturmakta zorlanacak. Hatırlandığı gibi Türkiye daha önce de ABD’nin Irak’taki sahte savaşına taraf olmak istememişti. Ama o zaman ABD’yle bu kadar şahsi bir ilişkisi de yoktu Ankara’nın. Süleymani’nin öldürülmesi de şahsi bir operasyona benziyor: Trump normal şartlarda bu gibi operasyonlar öncesi bilgilendirmesi gereken sekiz kişiye haber vermeden, hükümete danışmadan yeşil ışık yaktı. Şimdi yine kendi şahsi müttefiklerinden destek isteyecek.

        Diğer Yazılar