Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Bugünlerde dünyanın gündemine sadecepandemininmerkezi olarak gelen New York birkaç hafta öncesine kadar hala dünyanın en kalabalık şehirlerinden biri olarak biliniyordu. Asla uyumayan şehrin sokaklarında her saat her dakika birini bulmak mümkündü. New York’u boş bulmak, boş bir sokağını bir tek kare fotoğraf çekmek için yakalamak bile mümkün değildi. Sinema tarihinde bile yönetmenler büyük zorluklarla, sabahın köründe boş New York sahneleri çekebilmişlerdi. “VanillaSky” aklıma geliyor.

        Bugünlerde New York gerçekten böyle bir boş film setini andırıyor ama, en çok da bir başka filmi. Hani hepimizin izlediğinde şaşkınlık içinde kaldığı,“New York’u bir gün böyle görecek miyiz?”diye düşündüğü kıyamet filmi “IAm Legend.”WillSmith o filmde şehirde hayatta kalan son insanı canlandırıyordu.

        New York’taşu anda hayatta tek bir insan yok, ama sokaklara çıkıldığında insan öyle zannediyor. Boşluğun hiç yakışmadığı bu dev şehir terk edilmişgibi. Herkes evindeaşağı yukarı—evi olmayan yüzbinler hariç.

        New York’u ilk kez böyle gördüm.

        Bu tarihi anı görüntülemek için hafta sonu bisikletve maskeyle yola çıktım. İki gün boyunca şehrin bilinen noktalarını gezdim. Özellikle hiç yolumun düşmediği TimesSquare’egittim. Her an her dakika birilerinin bir şeyler yaptığı bu ışıklı meydanda birkaçı evsiz olmak üzere en fazla 10-15 kişi vardı.

        GeçenCumartesihavanın etkisiyle parklar doluydu, ama akşam saatleri yaklaştıkça bıçakla kesilir gibi kayboldu insanlar ve sokaklar evsizlere kaldı.

        İki gün boyunca gördüklerimi dört dakikaya sığdırmaya çalıştım.

        Diğer Yazılar