Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        Bütün dünyaya tuhaf geliyor Donald Trump’ın Amerikan Başkanı olması. Ama geçmişini bilenler, onu televizyonlardan falan tanıyanlar için daha da büyük bir şok. Trump daha bu siyaset işlerine bulaşmadan önce, New Yorklu bir zengin playboy olarak magazin sayfalarında görünürken sık sık ABD’nin en meşhur radyo programcısı Howard Stern’ün programına konuk olurdu. Stern her konuğuyla bel altı muhabbet yapmayı sever, bazen dozunu da kaçırdığı olur. Trump ise Stern’ün düzenli konuğuydu ve muhabbet ne kadar düzeysiz olursa olsun hiç gocunmaz, her şeye yanıt verirdi.

        Ara ara o programlardan çok kısa kesitler İnternet’e düşüyor, ama çoğuna şimdi ulaşmak mümkün değil. Neler neler sormazdı ki Stern… Angelina Jolie gibi ünlü kadınlara puanlar verirdi. Çıkmaya başladığı Sloven bir modelin yatakta nasıl olduğunu, oral seks yapıp yapmadığını bile konuşmuşlukları vardır.

        EINSTEIN VİZELİ MODEL

        İşte o Sloven model ABD’de “Einstein vizesi” denen bir vize türüyle oturma izni alan bugünün first lady’si Melania Trump. Evlendikten sonra Trump artık kadınlar hakkında çok atıp tutmamaya başlamıştı, kendi reality show’unda da Melania’yı başarısının meyvesi olarak göstermişti çıraklarına. Bugüne kadar da Melania Trump daha çok kocasının yanında bir dekor, bir süs bebeği olarak kaldı.

        REKLAM

        First lady olduktan sonra da kamuoyunun karşısına hep süs bebeği olarak çıkan, manikürünü ve saç bakımını karantina günlerinde bile ihmal etmeyen Melania aslında kim? Washington Post gazetesinin muhabiri Mary Jordan bu sorunun yanıtını aramak için beş ülke gezdi, 120 kişiyle konuştu ve ortaya içinde bol bol dedikodu olan “The Art of Her Deal: Untold Story of Melania Trump” çıktı. Kitap birkaç gündür konuşulmaya başlandı.

        Beyaz Saray tabii ki “fake news” diyor bu kitap için, ama kusursuzca araştırılmış olduğu belli. Zaten yazan da önemli bir gazetenin muhabiri.

        Kitaptan ilk olarak sanılanın aksine Melania’nın bir süs bebeği değil, sandığımızdan çok daha sinsi ve planlı biri olduğunu öğreniyoruz. Bir şoförle fabrika işçisinin kızı Melania ülkesi Slovenya’nın bağımsızlık kazanmasının ardından iki yıl okuduğu mimarlığı bırakıyor, model olarak çalışmaya başlıyor. Mankenlik ajansı sayesinde kapağı Amerika’ya atıyor, hatta o dönem çektirdiği çıplak fotoğraflar da var. Sonradan nasıl oluyorsa üstün yeteneklilere verilen bir vizeyle oturma izni alıyor; herhangi bir üstün yeteneği veya başka fotomodellerden farkı olmamasına rağmen.

        İşin bu kısmı biraz karışık, çünkü Beyaz Saray ısrarla Melania’nın vize başvuru formalarını açıklamıyor. “Einstein vizesi” denilen bu vizeyi almak da o kadar kolay değil, ama başarıyor işte. Sonunda Amerikan tarihinde Amerika doğumlu olmayan ikinci first lady olarak ulaşabileceği en yüksek makama ulaşıyor. Bu arada Sloven vatandaşlığını da tutuyor, oğlu Barron’ı da kendisi gibi çifte vatandaş yapıyor.

        Aslında 90’lardan beri “first lady” olma fantezisi de kuruyormuş, kitabın aktardığına göre. O dönem piyanonun üzerine uzanıp verdiği pozları görmeniz gerek. Çoktan hazırlıklıydı bu role, hatta provalarını bile yapmış.

        Kocası Donald’ın siyasete bulaşmasını, mesela Obama’nın doğum yerini diline dolamasını hep teşvik etmiş. Kendisinin de gerçeklikle ilişkisi işine göre olduğu için Trump’la mükemmel bir çift olmuşlar. Mesela, Melania üniversite mezunu olduğunu iddia ediyor resmi otobiyografisinde ama değil.

        REKLAM

        EVLİLİK ANLAŞMASINI YENİLEDİ

        Asıl bombaysa 2016’nın Kasım ayında Donald Trump başkan seçildikten 2017’nin yaz aylarına, Melania ve oğlu Barron’ın Beyaz Saray’a taşınırken geçen sürede yaşananlar.

        Resmi tarihe göre Melania oğlunun okulu aksamasın diye sene sonunda Washington’a taşınacak, Başkan’ın göreve başladığı Ocak ayından sömestr sonuna kadar da anne-oğul New York’ta yaşayacaklardı. Hakikaten de bir altı ay Donald Trump kiracısı olduğu Beyaz Saray’da tek başına kaldı.

        Meğerse bu süreci Melania kendi lehine çevirmek için kullanmış. Hemen evlilik anlaşmalarını güncellemiş, kendisine düşecek payı artırmış. Trump’ın üçüncü eşi olduğu için olası bir boşanmada nispeten az bir para alacakmış, fırsat bu fırsat diyerek yeni şartlar eklemiş. Miras konusunda da Barron’ın Trump’ın diğer çocukları (Ivanka, Eric, Don Jr.) kadar pay almasını sağlamış.

        Bir ara Beyaz Saray’da rehin tutulduğu, Trump’tan aslında kurtulmak istediği ama gücünün yetmediği gibi tevatürler bile uçuşuyordu havada. “The Good Fight” dizisi bir bölümünü Melania’nın hayali boşanma davasına ayırdı mesela. #FreeMelania kampanyaları bile yapılıyordu.

        Kitabın aktardığına göre Melania hiç de kurtarılmayı bekleyen biri değil, aksine halinden son derece memnun ve Trump’ın ikinci kez seçilmesini dört gözle bekliyor.

        Diğer Yazılar