Artık büyük projeler onları korkutmuyor

Haklarını teslim edelim.

*

- Nüfusun olağanüstü hızla yükselmesine..

- Trafiğin her geçen gün ciddi oranda yoğunluk kazanmasına..

- Altyapı ve üstyapı ihtiyacının sürekli artmasına..

- Ulaşım gereksiniminin sürekli fazlalaşmasına..

- Bunlara benzer daha pek çok talebin tırmanmasına rağmen..

*

Belediyeler, özellikle de büyükşehir belediyeleri, tüm bu isteklere cevap verebilmek için yoğun çaba sarfediyorlar.

Belli ki artık maddi güçleri de, bilgileri de, hareket kabiliyetleri de, yetenekleri de eskiye göre çok farklı..

Büyük projelere iyice alıştılar, onlardan artık ürkmüyorlar.

Başladıkları her çalışmayı da başarıyla tamamlamayı beceriyorlar.

Üstelik hiç durmadan yeni yatırımlar, yeni projeler peşinde koşuyorlar.

*

İzmir’deki hareketlilik malum..

Ama sadece İzmir değil, Ege’deki diğer şehirler de aynen böyle kıpır kıpırlar..

Ege kentlerini sık sık ziyaret ediyorum.

Her gittiğimde Denizli’yi, Manisa’yı, Muğla’yı, Aydın’ı, Uşak’ı, Balıkesir’i daha farklı ve gelişmiş buluyorum.

Kısa aralıklarla bile gitsem, mutlaka bir yeniliğe rastlıyorum.

*

Belediyelerin eskiye göre artık çok daha fazla hıza, daha fazla güce, daha fazla imkana ve daha fazla yatırım yeteneğine sahip olmaları hoşuma gidiyor.

Çünkü..

Onların gücü demek, bizlerin, yani halkın gücü demektir.

Önemli olan ise, bu gücün doğru ve bilinçli kullanılmasıdır.

Ki..

Gördüğüm kadarıyla çoğu bu çizgiyi yakalamayı başarıyor.

Balıkesir de o hızı yakaladı

Söz belediyelerin gücünden açılmışken, bugün bir haberini daha verdiğimiz için, biraz Balıkesir’den bahsetmek isterim.

Balıkesir de iş yapma hızını, yatırım gücünü, maddi imkanı ve yeni projeler üretmeyi yakalayan belediyelerimizden biri oldu.

Başkan Ahmet Edip Uğur, dün devam eden projeleri hakkında bilgiler verirken, bu farklı değişimi kendisinde de gördüm.

Yeniliklere atılmaktan, büyük yatırımlara girişmekten, kenti baştan aşağı rahatlatmaya yönelik hamlelerden zerre kadar çekinmiyor.

Çünkü..

*

- Kaynağı var..

- Gücü var..

- Potansiyeli var.

*

Uğur’un sıraladığı Çay Deresi, Çamlıktepe, Baltok, Sebze Meyve Hali, Cunda Köprüsü, Prestij Caddeleri, oteller, ticaret alanları ve yeni yol projeleri, hiç şüphe yok ki Balıkesir’e büyük değer katacak çalışmalar olacaktır.

Dediğim gibi..

Büyük şehirlerimiz belediyecilik açısından etkin bir dönem yaşıyorlar.

Umarım bu etkinlikler giderek artar, gelişir ve çağdaş şehircilik anlayışı artık kentlerimize de yerleşir.

Gazoz Nuri hiç ölmez ki

Gazeteciliğe adım attığım 1978 yılından beri tanırım onu..

Ben İzmirspor muhabiri, o da İzmirspor’un masörüydü.

Ama ona sadece masör demek büyük haksızlık olur.

Çünkü, kulübe herkesten fazla bağlı, herkesten fazla düşkündü.

Futbolculara babalık, yöneticilere dostluk yapardı.

İzmirspor’un çınarlarından biriydi..

İki ayda bir telefonla görüşüyorduk.

En son bir ay önce aradığında kalp ameliyatı olacağını söyledi.

Ben de kendisine bundan korkmamasını, bu ameliyatların artık sıradanlaştığını anlattım.

Ancak, operasyonun ardından yakalandığı ciğer ödemi nedeniyle 79 yaşında hayatını kaybetti.

*

Sevgili Nuri abicim..

Bizim iyi kalpli Gazoz Nurimiz..

Nuri Hepyerler’imiz..

Huzur içinde, ışıklar içinde yat..

Bil ki, daima aramızda kalacaksın.

Sen ve senin gibi anıtlar hiç ölmez çünkü..

Taşa göre değişir

- Cumhurbaşkanı Erdoğan Bahreyn’de Araplara seslenmiş, “Suriyeliler için siz de elinizi taşın altına koyun” demiş.

- Onlar ellerini sadece, “taşın altında petrol varsa” koyarlar, yoksa gözlerini kaparlar, taş filan da görmezler!..

O elbise epey şüpheli

- Bülent Ersoy, 7 kişinin 2 ayda hazırladığı ve Paris’ten getirtilen Swarovski taşlarla süslü 40 kiloluk elbiseyle sahneye çıkmış.

- O taşlar iyi kontrol edildi mi acaba? Elbise bu kadar ağır olduysa, araya mermer filan da karıştırmış olmasınlar sakın!..

İsteseydik parçalardık

- Erzurum’daki Avrupa Gençlik Olimpik Kış Festivali’nde Türkiye Buz Hokeyi Takımı, Rusya’ya 42-0 yenilmiş.

- Bu rezaleti şöyle anlatalım: Rusya ile yeniden papaz olmayalım diye gençlerimiz rakibe tek gol bile atmayıp, duyarlı davrandılar!..

Biz ha.. İmkansız

- Türkler hem banka hesaplarındaki paralarını, hem de sigorta şirketlerindeki milyonlarca liralık birikimlerini unutuyorlarmış.

- Unutmasına unutmuyorlardır da, sanırım böyle daha yüksek faiz işlediğini sanıp, “unuttu pozuna” yatıyorlardır!..