Kocaoğlu'nun başkanlığı bırakmasıyla İzmir'de dengeler değişir mi?
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı CHP'li Aziz Kocaoğlu, söz verdiği gibi, yerel seçimlere 6 ay kala adaylık açıklamasını yaptı.
Kesintisiz 14.5 yıl başkanlık görevini yürüten, 150 yıllık İzmir Belediyesi tarihinde en uzun başkanlık koltuğunda oturma rekorunu kıran Kocaoğlu, Mart 2019 seçiminde yeniden aday olmayacağını duyurdu.
Kendi özgür iradesiyle görevini bırakacağını bildirdi.
Peki, Kocaoğlu'nun kararı sürpriz miydi?
Bence değildi.
Dünkü toplantı öncesinde hiç renk vermemesine, devam mı edeceği, yoksa tamam mı diyeceği hakkında tek kelime bile etmemesine rağmen, bırakma ihtimali daha kuvvetliydi.
Bunun birinci ve en önemli sebebi, ailenin baskısıydı.
Mütevazı Kocaoğlu ailesi, babalarının artık yanlarında olmasını, torunlarıyla birlikte vakit geçirmesini, zamanını kendilerine ayırmasını istiyorlardı.
15 yıllık hizmet yeterliydi, hatta çoktu bile..
Kendisi de sonuçta 70 yaşına gelmişti.
Artık görevi başka birine devretmeliydi.
Aziz bey de tercihini bu yönde kullandı ve belediye başkanlığından ayrılacağını iletti.
Onu bu kararı almaya iten başka nedenler de var elbette..
CHP'DEKİ ÇALKANTILAR
Zayıf baskı oluştursalar da, CHP içindeki çalkantılar Kocaoğlu'nun hoşuna gitmiyordu.
Artık Kılıçdaroğlu'nun da görevi bırakmasını istiyor ve yerine Muharrem İnce'nin genel başkan olmasını talep ediyordu.
Bunu da açık dille söylüyor, basın açıklamaları yapıyordu.
Ancak Kılıçdaroğlu'nun kurultaya gitmemesi ve başkanlıktan ayrılmaması da, Kocaoğlu'nun kararında etki yapmış olabilir.
Bu saatten sonra Kılıçdaroğlu ile eskisi gibi anlaşması kolay değildi.
Ailenin yoğun baskısının üzerine partideki bu tablo da eklenince, görevi bırakma kararı daha da netlik kazandı.
TARİHE GEÇEN BAŞKAN
Şimdi gelelim başlıktaki soruya..
Kocaoğlu'nun başkanlık görevini bırakması, İzmir'deki dengeleri değiştirir mi?
Buna yanıt verebilmek için, önce Kocaoğlu'nun 14.5 yıllık istatistiklerine bakmamız lazım.
Aziz Kocaoğlu, 28 Mart 2004 seçimlerinde CHP'den Bornova Belediye Başkanı seçildi.
Önemli projelerle bu ilçeye uzun yıllar hizmet etmeye hazırlanırken, sadece 3 ay sonra, Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Piriştina'nın ani vefatının ardından, 21 Haziran 2004 tarihinde gerçekleştirilen meclis toplantısında oybirliğiyle İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı'na getirildi.
Hazırlıksız seçildiği bu göreve adapte olabilmek için geceli gündüz çalışırken, iki ay sonra da Belediyeler Yasası’ndaki değişiklikle sorumluluk bölgesi tam 5 kat birden büyüdü.
29 Mart 2009 yerel seçimlerindeki yüzde 56’lık oy oranıyla, Cumhuriyet Halk Partisi’ne Türkiye çapında “en yüksek oy artışı” getiren belediye başkanı olarak tarihe geçti.
İzmir halkı onu “Dürüst Başkan” sloganıyla benimsedi.
Ama asıl olarak çalışkanlığı, halka yakınlığı ve tevazusu ile beğenildi.
OY ORANI ÇOK YÜKSEK
2004 yerel seçiminde CHP, Ahmet Piriştina ile yüzde 47 oy oranını yakalamıştı.
Kocaoğlu ise, bu çıtayı 2009'da yüzde 56'ya çıkardı, 2014'de te yüzde 49.6'yı yakaladı.
En yakın rakibi AK Parti, 2009'da yüzde 30.7, 2014'te de yüzde 35.9 oy topladı.
MHP ise yüzde 7.2 ve yüzde 8'lik oy oranlarını aşamadı.
Kocaoğlu'nun seçim grafiğine baktığımızda, büyük bir başarı öyküsü ortaya çıkıyor.
Önümüzdeki seçimde ise Kocaoğlu'nun yerine başka bir aday yarışacak.
O isim de böyle bir grafik yakalar mı, izleyip göreceğiz.
***
Ak Parti için Mahmut Özgener'in adı yoğunlukta
Kocaoğlu'nun yerine bazı isimler telaffuz ediliyor, ancak şu an hepsi dedikodudan ibaret.
O yüzden yazılacak olgunlukta değiller.
Fakat, hesap az çok belli.
Yerel seçimlerde AK Parti'nin İzmir'deki ortalama oyu yüzde 34 cıvarında.
Buna yüzde 7-8'lik MHP desteğini de eklersek, yüzde 42'ye çıkabiliyor.
Dolayısıyla, CHP'nin yüzde 50'yi aşan oy oranını geçemiyor.
Tabii ki, burada adaylar da önemli olacak.
CHP, Kocaoğlu'nun yerine doldurabilecek bir isim bulmak zorunda.
AK Parti de, bugüne kadar hiç mağlup edemediği Kocaoğlu'nun yokluğunu fırsat bilip, ona göre bir aday tercih etmek durumunda.
AK Parti için yoğun olarak, İzmir Ticaret Odası Başkanı Mahmut Özgener'in adı geçiyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın istemesi durumunda, Özgener'in adaylığı kaçınılmaz görünüyor.
Özgener, kaliteli ve sevilen bir isim.
CHP'yi burada epey zorlar.
O nedenle, İzmir önümüzdeki yerel seçimde oldukça renkli ve çekişmeli günlere gebe..
Adaylar netleşince, heyecan daha da artacak, orası kesin.
