Denizler çok dalgalandı, acaba bizim denizciler ne durumda

Artık bütün bunları gayet net biliyoruz.

- Evet,dünyada ve Türkiye’de kara bulutlar yoğunlaştı.

- Evet,küresel ekonomideki gelişmelerdeniz ticaretini ve limanlarıdaolumsuz etkiledi.

- Evet, gelecek yıldakolay olmayacak.

Hepsine tamam da, hepsini biliyoruz da, ya iyimserlik nerede, ya umut nereye gitti?Aslında onlar da aramızdalar, kimsenin bir yerlere gittiği filan yok. Sadece sesleri yeterince çıkmıyor ve belki zamanlarını bekliyorlar, o kadar.

Ancakiçimizde birileri ne olursa olsuniyimserliğini hiç kaybetmiyor. Mesela, Deniz Ticaret Odası İzmir Şubesi onların başını çekenlerden.. İyimserliği hiçkaybetmeden üretmeye, satmaya, taşımaya ve ülkeninkalkınma hamlesine destek olmaya devam ediyorlar.Hükümetinekonominin toparlanmasını sağlamak için atacağı yapısal adımlarıomuzluyorlar.Ve en önemlisi de,Türk denizcilik sektörünün 2019’dadadalgalı denizleri aşacağınatüm yürekleriyleinanıyorlar.

TİCARET DE, LİMANLAR DA YAVAŞLADI

Deniz Ticaret Odası İzmir Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı YusufÖztürkgerçekçi biri.. İyimser yaklaşımı kadar, içinde bulunduğumuz tabloyu da görmezden gelmiyor tabii ki.. Son dönemlerde yaşananları tüm çıplaklığıyla ortaya döküyor ve diyor ki..

“Dünya ekonomisi yavaşlarken, ülkemiz ekonomisi kritik bir dönemden geçiyor. Döviz kuruyla başlayan ekonomideki kırılma, yüksek faiz ve enflasyon sarmalıyla beraber üretimde ve dış ticarette ciddi ölçüde daralmaya yol açtı. Değerlenen kur ile beraber ihracatın artmasına karşın ithalatın azalması, ithalata dayalı yapıya sahip Türkiye’nin üretimini olumsuz etkiledi. İthalattaki gerileme, deniz ticareti ve taşımacılık sektörlerinin yanı sıra limanlarımızı da yavaşlattı. Yılın ilk yarısında canlı seyreden elleçleme rakamları, döviz kurundaki artış sonucu yerini düşük büyümeye bıraktı."

TÜRKİYE'DEN VAZGEÇMELERİ MÜMKÜN DEĞİL

Ancak hal böyleyken, başta da vurguladığım gibi, denizcilik sektörü temsilcileri umutlarını asla yitirmiyorlar. Dünyadaki ve ülkedeki olumsuz gelişmelere rağmen, iddialı duruşlarından taviz vermiyorlar. Başkan Öztürk, yukarıdaki tabloyu anlattıktan sonra, gelecek günleri şöyle değerlendiriyor mesela:

"Kabul edelim ki,Türk turizmi ekonomiye en pozitif katkıyı yapan sektör haline geldi.2018’i 40 milyonu aşkın turistve35 milyar dolarlıkgelirle tamamladık. İzmir’e gelen turist sayısıisebu yıl bir milyonu geçecek. Turizm pastasının yüzde 20-25’ini oluşturan deniz turizmidehedeflere güçlü bir destek sağlıyor. Deniz turizminin geliştirilmesi ve her yıl bir milyonun üzerinde turistin yolculuk yaptığı Ege kıyıları ile Yunanistan adaları arasındaki turizm ve ticaretin artması için önemli çalışmalargerçekleştiriyoruz. Kurvaziyerturizmindede2019’da yükseliş dönemine geçeceğiz. 2018'delimanlarımıza 250 gemi ve 220 bin yolcu geldi. Bu rakamlar son 10-12 yılın en düşük rakamlarıydı.Fakat, bu yıldanitibaren sektörün canlanacağına ve 2022’den itibaren toparlanacağına inanıyoruz. Türkiye, 28 milyon yolcunun tercih ettiği 35 milyar dolar büyüklüğe sahip pazarda vazgeçilmez bir rotadır ve hak ettiği payı mutlaka alacaktır."

Böyle umut dolu, heyecan yüklü kişilere ve kurumlara bayılıyorum. Neler yaşanırsa yaşansın, hangi zorluklarla karşılaşılırsa karşılaşılsın, ümitlerini hiç kaybetmiyorlar, motivasyonlarından gram şaşmıyorlar. Deniz Ticaret Odası İzmir Şubesi bu duruşuyla yalnızca İzmir'e ve Ege'ye değil, bütün ülkeye moral veriyor. Umarım hem beklentileri gerçekleşir, hem de örnek tavırları karşılığını bulur. Mutlu sonu hak ediyorlar çünkü..

***

ANTRENÖRLERİ UNUTMUŞSUN

-Habertürk yazarı İbrahim Yıldız'a konuşanBeşiktaş Teknik Direktörü Şenol Güneş, altyapının öneminevurgu yapmış ve"Futbol fabrikaları kurulmalı"demiş.

- Güneş doğru söylemiş ama önemli bir eksiği var, keşke üç beş haftada bir kovulan teknik direktörler için de "Öğütme fabrikaları kurulmalı" deseydi!..