Tenis cennetini nihayet gördüm
Geçtiğimiz haftayı çok özel bir sebepten dolayı Antalya’da geçirdim. 14 yıldır düzenlenen Türkiye Kulüpler Arası Veteran Turnuvası’na nihayet ben de Kültürpark Tenis Kulübü ile birlikte katılma fırsatı buldum. 60 yaş üzeri beş kişilik takımımızla, Türkiye’nin her yerinden gelen tenisçilerle buluşma ve bir hafta boyunca tenis şöleni yaşama imkanı yakaladım.
Açıkça söyleyeyim ki, turnuvanın düzenlendiği Manavgat’taki Club Ali Bey Oteli’ne ve spor tesislerine gitmeden önce, bana anlatılanların abartılı olduğunu düşünüyordum. Çünkü, turnuvaya katılan her oyuncu, ortamı ve organizasyonu öve öve bitiremiyordu. Ben de Türkiye’de hiçbir organizasyonun bu kadar mükemmel seviyede olacağını tahmin etmediğinden, bu ifadelere hep şüpheyle yaklaşıyordum.
Ama yanılmışım. Hem de fena yanılmışım.
Turnuvaya gidince ve oradaki ortamı bire bir yaşayınca, anlatılanların abartılı olmadığını, hatta eksik bile kaldığını gördüm. Türkiye Tenis Federasyonu ile tenis konusunda uzmanlaşmış olan otelin ortaklığı, ortaya o kadar güzel, o kadar düzenli, o kadar disiplinli ve o kadar seviyeli bir organizasyon çıkarmış ki, gerçekten hayran kaldım. Türkiye’de böyle işler başarılabiliyor mu diye şaşırdım.
Çünkü..
BİR TENİS MABEDİ OLMUŞ
Türkiye Tenis Federasyonu; yöneticileriyle, hakemleriyle, idari işlemleriyle, takım eşleştirmeleriyle, oturmuş kurallarıyla, aksatmadığı maç saatleriyle, her yaştan tenis tutkunlarına sağladığı bir haftalık maç oynama programıyla kusursuzdu.
Keza, Club Ali Bey’in uzmanlaşmış personeli de bu organizasyona ciddi katkı sağlıyordu. Hizmetleri güler yüzlüydü, sporcuları anlayışla karşılıyorlardı, ağırlamaları olağanüstüydü.
Evet bu kadar doğrunun yan yana gelmesine şaşırdım, kabul ediyorum. Fakat daha sonra gördüklerime ve işittiklerime daha da hayran kaldım.
Şöyle ki..
Burası turistik hizmetin yanında, artık uzmanlaşmış bir tenis mabedi haline gelmiş. Ulusal ve uluslararası dev organizasyonlar burada gerçekleştiriliyor. Türkiye Tenis Federasyonu’nun ulusal turnuvasına her sene 900 civarında tenisçi katılıyor. Peşinden ise kortlara Dünya Tenis Federasyonu’nun dünyanın her yerinden getirdiği tenisçiler giriyor, bir hafta boyunca Wilson Kupası oynanıyor. Daha sonra Rusya Tenis Federasyonu, Almanya Tenis Federasyonu, İspanya ve diğerleri peş peşe turnuvalara ve kamplara geliyorlar. Ortalık yabancı oyuncudan geçilmiyor.
DÜNYA ÇAPINDA BİR MERKEZ
Tesislerin sahibi Güral Ailesi’ni, tenise böylesine önemli katkı sağladıkları ve Manavgat’ı dünya çapında bir tenis merkezine dönüştürdükleri için tüm kalbimle kutluyorum. Yabancılar, burayı bizden daha iyi tanıyorlar ve bizden daha önce keşfetmişler. Hakkını da veriyorlar.
Otelin, tenis mabedine dönüşmesinin hikayesi de ilginç. 1992 yılında helikopterle Manavgat gezdiriliyor, bomboş araziler yatırımcılara gösteriliyor. 400 dönümlük alana Club Ali Bey Köy kuruluyor. Ancak, o zamanlar turist çok az. Gelen de ancak Antalya’ya kadar geliyor, Manavgat’a uğrayan yok. Otel yönetimi fark yaratmak ve turist çekebilmek için çareler arıyor. Almanya’ya gidiliyor ve araştırma yapılıyor. Derken, “Tenis kortları yapın, tenis oynayanları otele çekin” önerisi ile karşılaşıyorlar. Onlar da dönüp bir kaç kort yapıyorlar. Öneri işe yarıyor, turist sayısı artıyor, tenisçiler geliyor, bir kaç kort daha ilave ediyorlar. Sonrasında “Biraz daha kort yapın, turnuvalar alın” teklifini duyuyorlar. O kortlar da yapılıyor ve turnuvalar başlıyor. Peşinden ise 61 kortlu bir tenis cenneti yaratılıyor. Güral Ailesi bu işe emek vermiş, yatırım yapmış, sabretmiş ve kazanmış. Bu özverilerinden dolayı kendilerini bir kez daha tebrik ediyorum. Türkiye Tenis Federasyonu’nu da güzel ve başarılı organizasyonlarından dolayı alkışlıyorum. Gelecek seneyi şimdiden sabırsızlıkla bekliyoruz.
