Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        İhracatı daha az karbon ayak izi bırakarak yapma hedefiyle hareket eden Ege İhracatçı Birlikleri (EİB), 2020 yılını “Sürdürülebilirlik Yılı” ilan etti. EİB Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi, “Sürdürülebilir bir dünya için, sürdürülebilir üretim ve sürdürülebilir ihracat” sloganıyla çalışacaklarını duyurdu.

        Bu duyuruyu ve alınan kararları çok doğru buldum. Çünkü, özellikle ülkemizin sürdürülebilir üretime ve ihracata çok ciddi ihtiyacı var. Kalkınmanın ve gelişmenin iki ana lokomotifi olarak önümüze çıkıyorlar.

        Jak Eskinazi
        Jak Eskinazi

        Peki, bu “Sürdürülebilirlik Yılı” ne anlama geliyor, neler yapılması planlanıyor? EİB Başkanı Eskinazi’nin anlattıklarına göre hedefler genel anlamda şöyle:

        * 2019 yılı Çin Yılı ilan edilmişti. Çin’in sunduğu büyük potansiyel fuarlara katılım ve heyetlerin ziyaretleriyle değerlendirilmeye çalışıldı. Korona virüsü salgınından sonra, Çin turlarına aynen devam edilecek.

        * İhracat daha az karbon ayak izi bırakarak yapılacak.

        * Ege Bölgesi’nin sürdürülebilir üretim merkezi olduğu tüm dünyaya gösterilecek.

        * Bu amaçla 2020 yılında yerel yönetimler, kamu kurumları, üniversiteler ve diğer sivil toplum kuruluşları ile işbirliği yapılacak.

        * Sürdürülebilirlik ile ilgili elçilik görevi görecek Sürdürülebilirlik Çalışma Grubu kurulacak.

        * Tekstil, tarım ve maden sektörlerinde de sürdürülebilirlik geliştirilecek.

        * Madenlerle sanayi devrimi yapılması için çalışılacak.

        * Dünyada maden ocaklarıyla gurur duyulurken, Türkiye’de doğaya zarar veren bir sektör olarak görülmesinin önüne geçilmesi için uğraşılacak.

        Bedri Girit
        Bedri Girit

        Sürdürülebilirlik Yılı faaliyetleriyle ilgili genel plan ve hedefler böyle. Ancak, konuyla ilgili yapılan basın toplantısında, bana göre en ilginç noktaya Ege Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçıları Birliği Başkanı Bedri Girit değindi.

        Girit, sektör olarak yumurta, balık, süt ürünleri, kanatlı eti üretiminde dünyada ilk 10’da yer aldıklarını, balık üretiminde yetiştiriciliğin toplamdaki payının yüzde 50’yi geçtiğini, bunun sürdürülebilirlik açısından çok önemli bir veri olduğunu söyledi. Fakat, sözlerinin peşine şu cümleyi de ekledi:

        * Girit, FAO verilerine göre insanlığın eski konforlu tüketim alışkanlığını devam ettirebilmesi için 1.7 dünyaya ihtiyacı var. Doğru şeyler yapmazsak 2 dünya bizlere yetmeyecek!..

        Şahsen ben de Girit’le aynı fikirdeyim. İnsanlığın vahşi gelişimine, dünyayı ve ülkeleri yönetenlerin umursamazlığına, sürekli artan savaşlara baktığımda, bir süre sonra bu dünyanın bize yetmeyeceğini ve dar geleceğini açıkça görüyorum. Gelişmiş ülkeler bunun zaten farkında olsalar gerek, yoksa harıl harıl başka gezegenlere kaçış planları yapmazlardı!..

        Diğer Yazılar