Salgın, kadını fena vurdu
Koronavirüs salgını herkesin ezberini bozdu. Hepimize yeni ve farklı bir hayat tarzı dayattı. Ülkeleri, hükümetleri, sistemleri, ekonomileri alt üst etti. Onunla baş edebilmek için dünya çapında çeşitli önlemler alınıyor. Ancak ne yazık ki henüz fazla bir ilerleme kaydedilmiş değil.
Birleşmiş Milletler Kadın Birimi, salgının; var olan eşitsizlikleri daha da derinleştirdiğini ortaya koyan bir rapor yayınladı. Kadınlar ve kız öğrenciler bu durumdan fazlasıyla kötü etkilendiler ve etkilenmeye devam ediyorlar.
BM raporuna göre, evde kalma tedbirlerinin geçerli olduğu dönemde, sosyal stres ve ekonomik belirsizlik cinsiyete dayalı hane içi şiddeti artırdı. 2013-2016 yıllarında Batı Afrika’daki Ebola salgını döneminde kadınlar ve çocukların cinsel şiddete maruz kalma oranı da yükselmişti.
Bu arada, okulların kapanması ve hane halkının ev içerisinde vakit geçirmek zorunda kalması sebebiyle ev içi işler de arttı.
Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü’nün (OECD) 2019 tarihli raporuna göre, dünya genelinde kadınlar, ev işlerine ve çocuk bakımına erkeklere oranla 2-10 kat daha fazla zaman harcıyorlar. Her ne kadar pandemi sürecinde erkeklerin ev içi işe katılımları 5 kat artış gösterse de, kadınların hâlâ erkeklerden 4 kat fazla ücretsiz ev işi yaptığı tespit edildi.
*
Kadınlar açısından bir diğer bir sıkıntı da şöyle.. Salgın sebebiyle işten çıkarılan kadın sayısının erkeklerden fazla olduğu ve normalleşme dönemine geçilmesiyle, işsizlik sorunlarının erkekler tarafından daha kolay aşıldığı görülüyor.
Türkiye İstatistik Kurumu'nun verilerine göre ise, Türkiye’de salgın öncesi, kadınların işsizlik oranı % 16,3 ile erkeklerden çok daha yüksek düzeydeydi.
Koronavirüs salgını dönemi ve sonrasında düşen emek talebi karşısında, bu işsizlik oranlarıyla karşılaşan kadınların erkeklere göre çok daha riskli konumda oldukları tespit edildi. Bu sebeple kadınları daha yüksek bir oranda işsizliğin beklediği belirtiliyor.
*
Evde kalma tedbirleri uygulamasıyla kadınların toplumsal cinsiyet temelli ev içi yükleri arttı. Bu sorumlulukların artması, kadın akademisyenlerin üretkenliğini de olumsuz etkiledi. Pandemi sürecinde, kadın akademisyenlerin yayın yapma ve projeye katılma oranlarının azaldığı görüldü.
Okulların zorunlu kapatılmasının ise, gelişmemiş bölgelerde kız çocukları için büyük riskler oluşturduğu saptandı. Toplumsal cinsiyet rolleri sebebiyle ev işlerine katılması beklenen kız çocuklarının, erkek çocuklara oranla eğitimden uzaklaştığı belirlendi.
*
Salgın dünyayı sarsmaya devam ediyor. Hem ülkemizde, hem de dünyada vakaların artmasıyla salgın başındaki önlemlere geri dönülüp dönülmeyeceği tartışılıyor.
Ancak, Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu, böyle bir döneme geri dönme ihtimalimizde bu olumsuz sonuçların tekrarlanmaması ve toplumsal cinsiyet eşitliğinin teşvik edilmesi için uyarılarda bulunuyor.
Bakalım tüm bu uyarıları dikkate alan olacak mı, yoksa her şey aynı mı devam edecek, izleyip göreceğiz..
