Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        Kooperatifler kuran, kooperatiflere üye olan bir devlet başkanıydı.

        “Muhakkak suretle birleşmede kuvvet var” diyordu her fırsatta..

        Bir daha kimse, kendisinden sonra gelen hiçbir devlet adamı, kooperatifçiliğe onun kadar sahip çıkmadı, onun kadar destek olmadı.

        Gösterdiği istikamet çoğu zaman görmezden gelindi.

        Tarımda devlet desteğinin yetersiz ve etkisiz kaldığı, maliyetlerin acımasızca yükseldiği, sabahın kör karanlığından gece yarılarına kadar çalışan çiftçiler yerine aracıların kazandığı bir ülkede, kooperatifçiliğin değeri hiç bilinmedi.

        *

        Bir avuç insan hariç!

        *

        Türk tarımının kurtuluşunda tek çarenin kooperatifçilik olduğuna inanan, birleşmeyi ve dayanışmayı inatla ve ısrarla savunup, bu işin gerçekten de olabileceğini cümle aleme ispatlamaya çalışan bir avuç kahraman onlar aslında..

        Mustafa Kemal’in çiftçileri..

        *

        Tire Süt, Ata’sının yolunu takip eden işte o idealist insanların buluştuğu kooperatiflerden bir tanesi.. Belki de en başarılısı..

        Bölgelerinde küçük üreticinin kalkanı, zırhı oluyorlar.

        Bir tür “beyaz devrim” Tire’de gerçekleştirdikleri..

        Ve “sütle yazılan” destansı bir öykü..

        *

        Örgütlü bir güç kurarak köylünün üretimini ve gelirini artırabilmenin mümkün olduğunu gösterdikleri için, en azından kocaman bir alkışı hak ediyorlar.

        Biraz da kulak vermeyi..

        Bakın ne diyor o kooperatifin başkanı Mahmut Eskiyörük:

        “İki tane Türkiye’yi besleyebilecek bir Anadolu varken elimizde ve biz ithalat yapıyorsak, bir şeylerin yanlış gittiği görülmeli artık. Türk tarımındaki hastalıklara çare kooperatifleşmedir. Kurtuluşun reçetesi de İzmir’de, Tire’de.. Bizim hasta iyileşti, o yüzden reçete diyorum. Kırsal kalkınmanın destanı burada yazılıyor. İşte Tire Süt modeli! Alın uygulayın kardeşim! Neden başka reçeteler arıyorsunuz ki?”

        *

        Tire Süt'ün son yıllardaki bu başarılı kooperatifleşme öyküsü, şimdi kitaplaştırıldı.

        Değerli dostum, gazeteci Reşat Yörük’ün kaleme aldığı “Mustafa Kemal’in Çiftçileriyiz” adlı eserde, tarım sektörünün giderek büyüyen sorunlarını kooperatifçilikle çözen ve bu örgütlü güç sayesinde köylünün üretimini ve gelirini artırabilmenin mümkün olabileceğini ispatlayan Tireli süt üreticileri anlatılıyor.

        1967 yılında Türkiye’nin ilk tarımsal kalkınma kooperatiflerinden biri olarak kurulan Tire Süt Kooperatifi, 2002 yılında başkanlık görevine seçilen Mahmut Eskiyörük’le birlikte sektördeki etkinliğini giderek artırdı.

        Ortak sayısını 2 bine kadar çıkardı, 2009 yılından itibaren İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin Okul Sütü projesine dahil olarak elde edilen başarıda kilit rol oynadı.

        Üretim kapasitesini ve ürün çeşitliliğini artıran Tire Süt Kooperatifi, 2012 yılından itibaren de Süt Kuzusu projesinde yer alarak ekonomik gücünü artırdı.

        Aynı yıl Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) tarafından “Örnek Kırsal Kalkınma Modeli” seçilince ünü ülke sınırlarını da aşmış oldu.

        *

        “Mustafa Kemal’in Çiftçileriyiz” adlı kitabı kaleme alan Reşat Yörük ise, İzmir basınının çok yakından tanıdığı bir isim.

        Kendisiyle yıllarca birlikte çalıştık.

        Hem düzgün bir gazetecidir, hem de tarım ve kooperatifçilik projeleriyle yakından ilgilidir.

        *

        Türkiye, tarımda dünya lideri ülkelerden biriyken, son yıllarda yapılan vahim hatalar ve üretilen yanlış politikalar yüzünden, artık her ürünü dışarıdan ithal eder hale geldik.

        Oysa, doğru çalışmalarla yeniden eski güçlü günlerimize dönebiliriz.

        Tire Süt modeli, bunun en bariz ve net örneğidir.

        Ortaklarına tohumu, gübreyi, yemi, mazotu piyasa fiyatlarının altında dağıtan, tarlasını tesviye eden, mısırını ekip silajını yapan, otunu biçip paketleyen, alet ve ekipman desteği veren, satış mağazası kanalıyla evinin ihtiyaçlarını karşılayan, nakit talebi durumunda devreye girip onları tefeciden koruyan, yerinde eğitimlerle ürün kalitesi ve verimlilik artışını sağlayan, sütünü ve kesimlik hayvanını alıp işleyen, bu mamulleri pazarlayıp para kazandıran bir kooperatif olarak, aynı zamanda Türkiye tarımının kurtuluş reçetesini de yazmışlardır.

        Yabancılar yerine kendi insanlarımızı desteklesek ve onların başarılı uygulamalarını yaymaya uğraşsak, inanın bu ülke kısa zamanda yeniden ayağa kalkar, tarımda kaybettiği tüm değerleri hiç zorlanmadan tekrar yakalar.

        Yeter ki Atatürk'ün yaptığı gibi, önce insanımıza kıymet verelim, başkalarına değil..

        Diğer Yazılar