Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        Dünyanın dört bir yanında ormanlar yanıyor.

        Dünyanın dört bir yanında aşırı sıcaklar kavurup geçiyor.

        Dünyanın dört bir yanında aşırı yağışlarla birlikte sellerle boğuşuluyor.

        Dünyanın dört bir yanında hava olaylarıyla ilgili rekorlar kırılıyor.

        *

        Anlayacağınız, dünya kırmızı alarm veriyor.

        Hem de en koyusundan..

        *

        Son iklim değişiklikleri gölgesinde gerçekleşen Birleşmiş Milletler Hükümetler arası İklim Değişikliği Paneli'nin (IPCC) yayımlanan raporu da dikkatleri iyice bu noktaya çevirdi.

        Bu dev ve önemli raporu, 66 ülkeden 234 bilim insanı hazırladı.

        Hepsi de şu konularda tamamen birleşti:

        • - Dünyanın iklimi insan faaliyetleri sonucu değişti ve bu faaliyetler küresel ısınmayı, en azından son 2 bin yıldır görülmemiş bir seviyeye çıkarttı.
        • - Küresel ısınmanın önüne geçilemezse, bazı bölgeler tamamen yaşanılamaz hale gelecek.
        • - Sera gazlarının atmosfere salımının devam etmesi sonucu, yaklaşık 15 yıl içinde önemli bir sıcaklık sınırı aşılarak tüm dünya yaşanmaz bir hale gelecek.

        *

        Şimdi diyeceksiniz ki, “biz bunları zaten biliyoruz, çözüm ne, asıl onu söyle..”

        Evet çok haklısınız, başımıza gelecekleri az çok biliyoruz, tahmin ediyoruz ve görüyoruz.

        Ama, aslında çözümü de az çok biliyoruz.

        İki kelimeyle özetlersek, çözüm şudur: Çevreyi korumak!..

        *

        İş alemi bilir.

        2015’te 190’dan fazla devlet Paris Anlaşması adı altında bir mutabakata vardı.

        Buna göre, anlaşmayı imzalayan ülkeler, küresel sıcaklık artışını 2 santigrat derece, hatta sanayileşme öncesi seviye olan 1,5 derecenin altında tutmaya çalışacaktı.

        Herkes karbon salınımında büyük kesintilere gidecekti.

        Ekonomilerinde ciddi değişimlere yöneleceklerdi.

        Karbondioksit ve diğer sera etkisi yapan gazların salınımlarında güçlü ve sürekli azalma hedeflenecekti.

        Hava kalitesi iyileştirilip, 20 ila 30 yıl içinde küresel sıcaklıkların dengelenmesi sağlanacaktı.

        *

        Peki, bunlar başarıldı mı?

        Ne yazık ki, hayır..

        Eğer başarılmış olsaydı, bugün bu felaketleri konuşuyor olmazdık zaten.

        Lakin umutsuz değiliz.

        Bu tabloyu hala olumlu hale getirebiliriz.

        Onun yolunu da Ege Genç İş İnsanları Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Avni Yelkenbiçer gayet net biçimde gösteriyor.

        Ve diyor ki..

        • - Küresel ısınma 2100 yılı sonrasında da sürebilir.
        • - O yüzden çıkışın yolu Yeşil Mutabakat’tan geçer.
        • - Avrupa Birliği tarafından açıklanan Avrupa Yeşil Mutabakat Çağrısı ile 2030’a kadar karbon salımının yüzde 50 azaltılması, 2050 yılına kadar ise net-sıfır karbon salım hedefine ulaşılması
        • - Avrupa Birliği’nin ‘Yeşil Mutabakat’ adını verdiği bu yeni büyüme stratejisi, sanayiden tarıma, ulaştırmadan enerjiye “karbonsuz bir ekonomi” modeli getiriyor, ticareti de yeniden şekillendiriyor.
        • - Avrupa Komisyonu, bu hedefe yönelik 1 trilyon Euro'luk bir yatırım planı açıkladı. AB mali araçları, kamu ve özel sektör yatırımlarını içeren bu yatırım planı önümüzdeki 10 yıl için ekonominin dönüşümünü finanse etmeyi amaçlıyor.
        • - AB’nin bu süreçteki öncelikleri; çevre dostu teknolojilere yatırım yapılması, sanayide inovasyonun desteklenmesi, özel ve toplu taşıma sektörlerinde ulaşımın temiz, ucuz ve sağlıklı alternatifler ile sunulması, enerji sektörünün karbonsuzlaşması ve yüzde 100 yenilenebilir enerji kaynaklarına geçiş, binaların yeşil enerjiye duyarlı hale getirilmesi olarak sıralanıyor.
        • - Avrupa Birliği, Türkiye’nin en büyük ticaret ortağı. Dolayısıyla, bu dönüşüm Türkiye’yi son derece yakından ilgilendiriyor
        • - Bu bağlamda Ticaret Bakanlığı’nın öncü rol üstlenip, atılacak adımları belirlemek hedefiyle, ilgili tüm kamu ve özel sektör kuruluşlarıyla iş birliği halinde “Yeşil Mutabakat Eylem Planı”nı hazırlamasını da çok olumlu buluyoruz.

        *

        • - Bu konuda daha önce de yazdığım gibi, Türkiye’nin yeni dönemde oyun dışı kalmaması için bir eylem planı geliştirmesi şart.
        • - Aksi halde, AB ile hiç bir alanda uyum sağlayamaz ve işbirliği yapamaz hale geliriz. Yetkililer de bunun farkında elbet.. O yüzden Ticaret Bakanlığı, Avrupa Yeşil Mutabakatı’nın uluslararası ticarette oyunun kurallarını en baştan değiştireceği öngörüsüyle, Bakanlık bünyesinde çalışmaları 2020 başında başlattı.
        • - Bakalım çabalar nereye varacak, birlikte izleyip göreceğiz.
        • - Bir yere varmazsa eğer, yanarız zaten!..

        Diğer Yazılar