Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) ve daha birçok saygın kuruluş sayısız rapor ve açıklama ile okulların basit önlemlerle açılabileceğini belirtti.

        DSÖ Avrupa Bölgesi, UNICEF ve UNESCO ile birlikte bir üst düzey toplantı düzenleyerek güncellenmiş önerilerini yayınladı ve 2021-2022’de okul kapanmalarının en aza indirilmesi için gerekli hazırlıkların yaz aylarında yapılmasını önerdi.

        Türk Tabipler Birliği de bu konuda ayrıntılı bir rapor hazırlayıp, okulların nasıl açılması gerektiği hakkında bilgiler sundu.

        Bütün bunlar geçtiğimiz aylar içinde gerçekleşti.

        Ve sonunda, Türkiye’de okullar 6 Eylül 2021 tarihinde açıldı.

        *

        Ancak, eğitimde pandemi yönetimi konusunda Tabip Odası’nın paylaştığı önerilerin çok dikkate alınmadığı ve uygulamada pek çok sorunun yaşandığı daha ilk haftalardan göründü.

        Türk Tabipler Birliği ve İzmir Tabip Odası’nın saptamalarına göre, şuralarda ciddi sorunlar bulunuyor. Buna göre..

        *

        - Öğretmen ve eğitim personelinin aşılanmasında istenilen düzeylere ulaşılamadı.

        • - Kronik hastalık dışında isteğe bağlı hale getirilen 12 yaş üstü covid-19 aşılamalarına okulların açılmasından sonra başlandı.
        • - Pandemi öncesi döneme göre sınıflarda bulunan öğrenci sayıları azaltılmadan, fiziki düzenlemeler, ders araları ve havalandırma koşulları düzenlenmeden, temizlik görevlisi sayıları artırılmadan, öğrenciler ve personel için kriterlere uygun maske dahi temin edilmeden okullar eğitime geçti.
        • - Türk Tabipler Birliği ısrarla sınıf kapasitelerinin 30 öğrencinin altına düşürülmesi hususunu vurgulamasına rağmen, bu konuda etkin bir çalışma yapılmadığı görüldü.
        • - Hiçbir hazırlık yapmadan açılacakdıysa okullar neden aylarca kapalı tutuldu?
        • - Yeni derslikler yapılmadı, yeni öğretmen atamaları gerçekleştirilmedi. Atanacağı söylenen öğretmen sayısı ülkemiz öğretmen açığını kapatmaktan çok uzakta.
        • - Deprem geçiren İzmir’de hasar gören okulların öğrencileri yakındaki okullara yönlendirilerek sınıf mevcutlarının daha da artmasına yol açıldı.
        • - PCR testine yönelik uygulama yalnızca kâğıt üzerinde kaldı. Tarama amaçlı “hızlı antijen testleri” konusunda bir çalışma için, testlerin nerede, nasıl, hangi koşullarda yapılacağı ve takibinin nasıl olacağına dair belirsizlik devam ediyor.
        • - Kaç sınıf kapatıldı? Kaç öğrenci karantinaya ayrıldı? Karantina, izolasyon ve filyasyon süreçleri ne şekilde organize edildi? Filyasyon çalışmaları ne ölçüde etkin bir şekilde uygulanabiliyor? Yakın temaslı, temaslı, izlemlerinde cevap bekleyen sorunlar için etkin çözümler üretilemedikçe bu konudaki kaygılar artacaktır.
        • - Ebeveyni PCR + olan öğrencilere test yapılmadığından bu öğrenciler temaslı görünüyor. Test yapılsa yakın ve ev içi temas nedeniyle pozitif çıkabilecek birden fazla öğrenci aynı sınıfta olma olasılığına rağmen, her şey yolunda gibi süreç devam ediyor. Aktif bir yönetim için temaslılara test yapılması zorunludur.

        *

        Türk Tabipler Birliği ve İzmir Tabip Odası, bütün bu vurguladıkları sorunlarla ilgili yetkililerden kamuoyunu tatmin edecek açıklamalar ve bilgilendirmeler bekliyor.

        Milli Eğitim ve Sağlık Bakanlıkları umarım yukarıda sıralanan uyarıları ciddiye alır da, dünyada en uzun süre kapanan ülkeler listesinde başı çeken okullarımız, tekrar aynı sonla karşılaşmak zorunda kalmaz.

        Tekrar kapanırsak halimiz iyice harap olur çünkü..

        Diğer Yazılar