Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        İzmir Gazeteciler Cemiyeti ve İzmir Büyükşehir Belediyesi, son zamanların en güzel ve ciddi projelerinden birini İzmir’de gerçekleştirmeyi başardı.

        İki kurumun işbirliğiyle Türkiye’nin en büyük Uluslararası Basın Merkezi kuruldu.

        Tarihi Havagazı Fabrikası'nda kapılarını açan merkezin içinde, konferans salonu, televizyon stüdyosu, serbest gazeteciler için çalışma alanları, Uluslararası Medya İletişim Ofisi, eğitim laboratuvarları, kitaplık ve çalışma ofisleri bulunuyor.

        Basın Merkezi’nin dünya basınını, medya ağı ile birbirine bağlaması planlanıyor.

        Ayrıca, dünyanın her yerinden gazetecilerin fikir ve basın özgürlüğü için ortak mücadele alanlarından biri olması hedefleniyor.

        Bu büyük atılımı gerçekleştirdikleri için İzmir Gazeteciler Cemiyeti ile İzmir Büyükşehir Belediyesi’ni kalpten kutluyor, mesleğim ve meslektaşlarım adına da kendilerine kocaman teşekkür ediyorum.

        *

        Cemiyetimizin Başkanı Dilek Gappi’yi yıllardır yakından tanırım.

        Uzun seneler birlikte çalışmışlığımız oldu.

        Verdiği sözün arkasında duran ve peşinden koşan bir kişiliğe sahiptir.

        Uluslararası Basın Merkezi onun da önemli hayallerinden biriydi ve eminim ki bunu gerçekleştirdiği için haklı bir gurur yaşıyordur.

        Ama Belediye Başkanı Tunç Soyer’in çabasını ve katkılarını da es geçmeyelim.

        Başkan Soyer projeye sonuna kadar inandı ve gazetecilere bugüne dek pek görmediğimiz muhteşem bir destek ve olanak sundu.

        Bu tarihi açılışın ve oluşumun baş mimarı kendisidir.

        Onu her zaman minnetle anmalıyız.

        *

        Uluslararası Basın Merkezi sadece açılmakla kalmadı, açılır açılmaz iki gün boyunca uluslararası ve ulusal iki önemli toplantıya da ev sahipliği yaptı.

        Önce, Avrupa Gazeteciler Federasyonu’nun (EFJ) Genel Kurulu, sonrasında da Uluslararası Yerel Medya Zirvesi düzenlendi.

        Tahmin edeceğiniz gibi, her iki zirvenin baş konusu, basın ve ifade özgürlüğüydü.

        Mesleğin değerlerini koruyabilmek ve medya kuruluşlarına yeni maddi olanaklar yaratabilmek de gündeme taşınan diğer konulardı.

        Yurt dışında olduğum için konuşmaları canlı olarak dinleyemedim fakat söylenenlerin hepsini haberlerden okudum.

        Buradaki sunumlardan da anlaşılıyor ki, Türkiye’deki gazeteciler biriken sorunlardan, üzerlerindeki baskılardan, ifade özgürlüklerinin kısıtlanmasından ve dışlanmış olmaktan kurtulabilmek için çıkış yolları arıyorlar.

        Nitekim, yerli ve yabancı tüm konuşmacılar ve sektör temsilcileri en çok bu soruna vurgu yaptılar.

        Başkan Soyer de, Cumhuriyet’i demokrasiyle taçlandırmak için özgür basına ekmek gibi, su gibi muhtaç olduğumuzu üzerine basa basa vurguladı.

        Yeni merkezin, ifade ve basın özgürlüğünü yeniden kazanma mücadelesine İzmir’in sunduğu naçizane bir katkı olduğunu söyledi.

        Umarım öyle olur.

        İzmir Gazeteciler Cemiyeti ile İzmir Büyükşehir Belediyesi’ni, gazetecilere sağladıkları bu muhteşem proje için bir kez daha kutlarken, Uluslararası Basın Merkezi’nin mesleğimize yeni ufuklar getirmesini diliyorum.

        Umarım, beklentilerimiz ve hayallerimiz burada tekrar hayat bulur.

        Diğer Yazılar