Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        Geçtiğimiz yıl sağlık çalışanlarının kronik bazı sorunları çözüme kavuştu.

        Bazı ekonomik ve özlük haklarında kısmi iyileştirmeler yaşandı.

        Ama gelin görün ki, sağlık çalışanlarına yönelik şiddet artarak devam etti.

        Aslında bu konuda da önemli adımlar atıldı, atılmadı değil.

        Mesela beyaz kod uygulaması, cezaların yüzde 50 oranında artırılması, sağlıkta şiddetin bir kamu davası niteliğine dönüşmesi, şiddetin katalog suçlar arasına girmesi en dikkat çekici hamleler oldu.

        Ancak, tüm bu adımlar bile şiddet vakalarını sonlandıramadı.

        *

        Sağlık çalışanlarına yönelik şiddetin en çok hasta ve hasta yakınlarından geldiği gerçeği var.

        O yüzden şiddetle mücadelenin, olay temelli değil, toplum temelli ele alınması gerektiği açıkça görünüyor.

        2022 yılında yaşanan şiddet olayları bir önceki yıla göre artmış durumda.

        Yıl boyunca yaşanan 494 saldırganın neden olduğu 249 vakada, 422 sağlık çalışanı şiddet kurbanı oldu.

        1 doktor ve 1 güvenlik görevlisi ise görevi başında hayatını kaybetti.

        Şiddet olaylarının 210’una hasta ve hasta yakınları neden olurken, 35’ine kendini bilmez kişiler sebebiyet verdi.

        4 olaya ise idareciler neden oldu.

        *

        Fakat, işin bir de adli yönü var.

        2022 yılında, konunun adli süreçlerinde dikkat çekici gelişmeler yaşandı.

        494 saldırgandan 202’si hakkında herhangi bir işlem yapılmazken, 141 saldırgan gözaltına alınıp serbest bırakıldı.

        Sadece 96 saldırgan tutuklanırken, 53 saldırgan hakkında adli soruşturma başlatıldı.

        İki saldırgana ise kamudan uzaklaştırma cezası verildi.

        Sağlık çalışanlarına yönelik şiddet kanayan bir yaraya dönüşmüşken, bu rakamlar, adli mercilerin konuya yeterince hassasiyetle yaklaşmadığını ortaya koyuyor.

        *

        Sağlık-Sen İzmir 2 No'lu Şube Başkanı Ekrem Özdemir, bu şiddetin ancak toplumsal seferberlikle çözülebileceğini söylüyor.

        Bu arada, sağlık idaresine önemli görevler düştüğünü vurguluyor.

        - X-ray cihazlarının hastanelere yerleştirilmelerinin hızlandırılması..

        - Güvenlik görevlilerinin eğitime alınıp yetkilerinin arttırılması..

        - Hasta ve hasta yakınlarının hastanede bekleme alanlarının ayrı tutulması..

        - Şiddet olaylarının yoğun yaşandığı acil servislerde ilave güvenlik tedbirlerine yer verilmesi..

        - Hasta yakınlarının hastaları hakkında bilgiye doğru ve kolay ulaşmasının kanallarının açılması..

        - Şiddetin yoğun olarak yaşanabileceği birimlerde görevli sağlık çalışanlarına ‘kriz anlarını yönetmeye yönelik’ iletişim eğitimleri verilmesi gibi önlemler alınması gerektiğini belirtiyor.

        *

        Ben, sağlıkta şiddetin toplumsal bir sorun olduğunu düşünüyorum.

        Diğer alanlarda ne sorun yaşıyorsak, aynısını sağlıkta da yaşıyoruz.

        Ne yazık ki bunlara son vermeye ne adli, ne idari, ne de polisiye tedbirler yetiyor.

        Ülkenin mutluluğu, refahı ve huzuru düzelmedikçe, söz konusu problemleri engellemek mümkün görünmüyor.

        Diğer Yazılar