Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        İKİ ülke arasındaki ilişkiyi normale döndürmek yolundaki en önemli adımlardan biri olan Başbakan Binali Yıldırım’ın kritik ziyareti başladı. Washington’da iki ülkenin ilişkilerini izlemekle görevli birimlerde çalışanlar, Amerikan yönetiminin değişen bölgesel koşullar nedeniyle Türkiye’ye tavrını yeniden gözden geçirmek zorunda kalacağını söylüyorlar.

        Bir yetkili bana, “Bölgeye yönelik stratejik vizyonsuzluktan kaynaklanan bir dizi hata nedeniyle Amerika, kendi gücü ve etkinliği açısından bölgede büyük bir boşluk doğmasına neden oldu” dedikten sonra şunu ekledi: “Ve bu boşluğu şimdi Rusya dolduruyor. DEAŞ’a karşı mücadelesine rağmen ABD bugün hem Irak’ta hem de Suriye’de inisiyatifi kaybetmek üzere. Rusya bölgede ipleri eline almış gibi görünüyor.”

        Washington’un şu andaki yorumu bu.

        RESET BUTONU

        Washington’daki bu kaynakların belirttiğine göre, Türkiye’nin de “reset butonu”na (yeniden başlat düğmesine) basıp İran ve Rusya’yla yakın çalışma içine girmesinden sonra Amerikan yönetiminde, bölgedeki etkinliğin bir daha geri alınamayacak şekilde Rusya’nın eline geçeceği korkusu daha da arttı.

        Türkiye, İran ve Irak arasında Barzani’nin referandumu sonrasında başlayan yakın çalışma ileriye yönelik çok daha kapsamlı işbirliği alanlarına da kaydırılıyor.

        ENERJİ İŞBİRLİĞİ

        Rusya, bölgesel Kürt yönetimiyle enerji ilişkisini sürdürse de Türkiye ile İran’la da enerji temelli işbirliği için kapsamlı adımlar atıyor. Türkiye, Rusya ve İran, İran’daki doğalgaz ve petrol alanlarını hızla geliştirip buralardan ihracatı artırmak için 7 milyar dolarlık bir anlaşma yaptılar. Hedef öylesine büyük ki uzmanlar, doğalgazdaki miktarın “Türk Akımı” olarak bilinen hattın neredeyse iki katı olduğunu da söylüyor.

        Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Tahran ziyaretinde, iki ülke arasındaki ticaretin 30 milyar dolara çıkarılma hedefi kararlaştırıldı. Bölgedeki dinamikleri kontrol etme gücünü elinden kaçırmaya başlayan Amerika’nın, 27 Kasım’daki Zarrab davasını ortaya atarak İran ile Türkiye arasında bu tür ekonomik ilişkinin daha da güçlenmesine tepki koyacağı söylentisi yayılıyor.

        ABD’NİN KONTROLÜ DIŞINDA

        Aslında iki ülke, ABD’nin olası tepkilerine karşı tedbirler almaya başladılar bile. Burada hazineyi izleyen bir uzman arkadaş, İran ile Türkiye’nin bir “currency swap” ve bankacılık anlaşmalarıyla ticareti birbirlerinin yerel para birimleri üzerinde yapmaya giriştiğini söyledi.

        Uzmana göre bunun da anlamı, sistemin Amerika’nın kontrolünün dışına çıkarılması. Çünkü ticaret veya diğer işlemler dolar bazında yapılmıyorsa, yani New York üzerinden geçmiyorsa bunu Amerika’nın kontrol etmesine ve yasal kısıtlamalara girişmesine imkân yok. Bana bunu anlatan uzman arkadaş şunları söyledi: “Yeri gelmişken şunu da söylemeliyim; eğer Zarrab parasal işlemlerini dolar üzerinden değil de başka paralar cinsinden yapmış olsaydı belki bugün bu dava da açılamayacaktı. Dolar bazlı olmayan işlemler Amerikan sistemine girmiyor ve bu yüzden kontrolü ve bir davaya konu yapılabilmesi çok zor.”

        YENİ DENGELERİ DÜŞÜNMELİ

        Ulusal güvenlik ve siyasi konuları takip eden uzmanlar, Türkiye’nin İran ve Rusya’yla sıcak ilişkiler kurarak aslında radikal bir stratejik eksen kayması sinyali verdiğini ve bu sinyalin de Washington’da alındığını söylüyorlar. Ayrıca “ABD, Türkiye’yle ilişkisindeki stres noktalarının kırılma aşamasına gelmesinin global sonuçlarına açık olmak istemez” dedikten sonra şunu ekliyorlar: “Bu zorunluluklar yüzünden iki ülke arasındaki ilişkilerin yakında yeniden normal seviyeye taşınması ihtimali büyük.”

        Eğer bölgede atılan bütün bu adımların Türkiye’nin ulusal güvenliği açısından zorunlu olduğu Washington’a iyi anlatılırsa Amerikan yönetiminin de gerçekçi düşünerek Türkiye’ye yönelik tepkisel politikalardan vazgeçeceği belirtiliyor.

        Bu arada Vietnam’da gerçekleştirilecek Asya-Pasifik Ekonomik İşbirliği zirvesinde muhtemel Putin-Trump görüşmesini de Türkiye yakından takip etmeli. Çünkü bu görüşmede Suriye başta olmak üzere bölgesel meseleler ele alınacak.

        Diğer Yazılar