Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        REZA Zarrab’ın tanığa dönüştürüldüğü, 17-25 Aralık belgelerini teslim eden firari polisin tanık olarak dinlendiği davada Hakan Atilla’nın suçlu bulunduğu 3 Ocak tarihinde başka ilginç gelişmeler de oldu.

        Bu davayı eski bölge başsavcısı Preet Bharara döneminde açmış olan Manhattan Güney Bölgesi Savcılığı’na tam da o gün yeni bir savcı atandı.

        Bu gelişme, mahkemeyi her gün izlemiş olan benim gibi bir gazeteciyi doğal olarak şüphelendirebilecek bir adımdı.

        Hele yeni savcının soyadının Berman olduğunu görünce şüphelerim daha da arttı.

        Araştırmaya başladım.

        Malum davanın yargıcının soyadı da Berman’dı. Ben acaba bir akrabalık var mı diye bakmak zorundaydım. Nitekim baktım da.

        Ama iyi bir komplo teorisi yazısına konu olabilecek böyle bir bağlantı maalesef yoktu. Ayrıca savcının tam da o karar günü atanması, “eski savcının görevden alınmasından 300 gün geçmeden yeni savcı atanır” kuralına da uygundu.

        Bharara görevden alındıktan sonra bölge başsavcılığını Joon Kim vekaleten yürütüyordu. Tüm davayı onun altında çalışan savcı yardımcıları götürdüler.

        3 Ocak’ta ABD Adalet Bakanı Jeff Sessions tarafından atanan Geoffrey Berman da şimdilik 120 günlük bir süreyle “ara dönem (interim)” savcı olarak atanmış gürünüyor. Eğer atanması Senato’dan onaylanırsa görevini sürdürecek.

        EN PRESTİJLİ SAVCILIK

        Amerika’da 90 küsur federal savcılık var. Manhattan Güney Bölgesi Savcılığı, ABD’nin en prestijli, adı en çok konuşulan savcılığı. 220’ye yakın savcının görev yaptığı bölgenin başına getirilen savcıların eskiden daima gelecekleri çok parlak olmuş, hepsi de çok yükselmişler. Aralarında siyasete atılanlar da var, bakan, büyükelçi, FBI başkanı olanlar da.

        Savcılık biraz da bundan dolayı profili çok yüksek, Amerikan yönetiminin yakından ilgilendiği Hakan Atilla davasına hayli yüklendi. Suçlu kararı çıkarılması bu yüzden onlar için önemliydi.

        Gerçi beklediğim bağlantıları bulamamıştım ama savcı Geoffrey Berman hakkında bilgi toplarken yine de bazı ilginç konuları öğrendim.

        TRUMP BİZZAT İLGİLENMİŞ

        - Bu atama yapılmadan önce Başkan Trump, Geoffrey Berman ile bizzat konuşmuş ve ona sorular sormuş. Bunun onun aslen atanması önünde engel olacağı söyleniyor. Çünkü Manhattan Güney Bölgesi Savcılığı, Trump yönetimine yöneltilen Rusya bağlantıları konusunu da soruşturmakla sorumlu savcılık. O suçlamada yer alan birçok isim Manhattan’da ikamet ediyor görünüyor. Ayrıca malum Trump, başkan seçilmeden önce yine Manhattan’daki Trump Tower’da oturmaktaydı. “Trump tarafından bizzat görüldükten sonra savcılığa atanan bir kişinin, Trump’ın da suçlandığı bir soruşturmayı sağlıklı yürütmesi imkânsız” denilerek bu atamanın onay almasının zor olduğu söyleniyor. Nitekim Senatör Kirsten Gillibrand bu atamayı bloklayacağını şimdiden ilan etmiş durumda.

        - Savcı Berman’ın Reza Zarrab tutuklandıktan sonra sürece müdahil olup soruna siyasi bir çözüm getirmek için hamleler yapmış olan eski New York Belediye Başkanı avukat Rudy Giuliani ile yakın iş bağlantısı var. Giuliani, Trump’ın seçim kampanyasında da etkin rol almış ve hatta yönetim içinde yer alacağı da söylenmişti. Şimdi avukatlık yapan Giuliani Greenberg Traurig hukuk şirketinde üst düzey yönetici. Savcı Berman da eskiden bu şirkette çalışırken Giuliani ile tanışmış.

        - Hakan Atilla davasında savcılık bir gün Deutsche Bank’ın Amerika üst düzey yöneticisini de tanık olarak çağırmıştı. Greenberg Traurig hukuk şirketi Deutsche Bank’ın yasal işlerini takip eden şirket. Geoffrey Berman ile şimdi onun yardımcısı olacağı söylenen savcı Robert Khuzami, Deutsche Bank ile özel ilgilenen avukatlarmış. Hatta Khuzami meslek yaşamının bir döneminde Deutsche Bank’ın baş hukuk danışmanlığını bile yapmış.

        - Yeni savcı, eskiden İran merkezli bir operasyonu da soruşturmuş, yani bu konuda da tecrübeli. Eskiden İran-Kontra soruşturması vardı. Savcı Berman bu soruşturmada eski bir CIA görevlisinin vergi sahtekârlığı nedeniyle hapis cezası almasına yol açtı.

        İran-Kontra skandalını hatırlayalım: Ronald Reagan’ın ikinci başkanlık döneminde İran’a yönelik yine ambargo vardı. İçinde CIA’nın da bulunduğu bazı yönetim birimleri, bu ambargoyu gizlice delip İran’a silah sattılar ve oradan aldıkları paraları Nikaragua’daki Kontra örgütüne aktardılar. Bu büyük siyasi bir skandal olmuştu. Yarbay Oliver North ile Ulusal Güvenlik Konseyi’nin bazı üyeleri çok zor durumda kalmışlardı.

        Ceza süresini beklemekte olan Hakan Atilla’nın suçlu bulunmasıyla bu işlerin bitmediğini ve Manhattan Güney Bölgesi Savcılığı’nın yeni bazı adımları da olacağı zaten biliniyor. İşte bu yüzden bu savcılığın şu andaki durumu hakkında bilgi sahibi olun istedim.

        Diğer Yazılar