Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        HAKAN Atilla’nın alacağı hapis cezasının açıklanacağı duruşma 11 Nisan’da olacaktı. İlk önce 7 Mayıs’a, sonra 16 Mayıs’a ertelendi. Dava sürerken casuslar, komplocular hayli etkin olduklarından bu kadar erteleme de doğal olarak “Acaba bir komplo daha mı yapılıyor” sorusunun doğmasına yol açtı.

        Meslek yaşamımın bu aşamasında gazetemin Washington temsilcisi olarak çoğu iş günüm, hayatlarını komplolar düzenlemek, başka ülkeleri karıştırmak üzerine kurmuş insanları dinlemekle geçiyor. Bu gibi profili yüksek ve uluslararası ilişkilerin hassas dengelerinin bulunduğu bir davada “Kesinlikle bir komplo yoktur” demem mümkün değil.

        Ama var diyebilmem için de elimde bir kanıt olması gerekiyor. Bu da şu anda yok. Bu yüzden görünürde olanların sebebini önce bir anlayalım da sonra isteyen komplolardan bahsedebilir.

        SÜRELER NEDEN UZUYOR

        Ocak ayının başında Hakan Atilla, eşinin de izleyici olarak katıldığı davada suçlu ilan edildikten sonra Yargıç Berman verilecek cezanın 11 Nisan’da açıklanacağını söylediğinde, “Bu süre neden bu kadar uzun” tartışması yaşanmış, o günlerde katıldığım TV programlarında bu konu bana da sorulmuştu.

        Buradaki sistemde federal yargıçların elinde bu tür davalarda ne kadar ceza verileceğini gösteren bir kılavuz var. Buna “sentencing guide” deniyor. Burada, benzer davalarda daha önce verilen cezalar gerekçeleriyle açıklanıyor. Yargıçlar, genelde jüri kararından sonra cezayı açıklamak için 2 veya 3 ay sonrasını veriyorlar. Çünkü bu kılavuzu çok iyi incelemek, ayrıca temyiz mahkemelerinin ve anayasa mahkemesinin verdiği kararları da çalışmak zorundalar.

        PERDE ARKASINDA DAVA SÜRÜYOR

        Bu süreçte avukatlar ve savcılar sürekli başvurularda bulunuyor, dilekçeler yazıyorlar; bunlara da yargıcın cevap vermesi bekleniyor. Yani biz seyirciler açısından dava bitmiş gibi görünse de perde arkasında dava hâlâ sürmekte. Dolayısıyla bu davalarda cezanın 2 veya 3 ay sonra açıklanması ilk başta uzun gibi görünse de bu aslında normal bir zaman aralığı.

        Örneğin, geçen hafta suçlu bulunan Bill Cosby’nin ne kadar ceza alacağı da 2 veya 3 ay sonra açıklanacak. Üstelik o dava Hakan Atilla davasından çok daha az karmaşık ve net bir davaydı.

        105 YIL

        Ceza kılavuzundaki tüm koşullara uyulmuş olsaydı Hakan Atilla’ya 105 yıl ağır hapis cezası verilmesi bile mümkün olacaktı. Kılavuza göre işlendiği iddia edilen suça ve işleniş biçimine göre sanıklara puanlar veriliyor. Atilla her koşula uysaydı ona 46 ile 53 puan arası verilecekti. Bu da ömür boyu hapis anlamına geliyordu. Yargıcın da bunu 105 yıl olarak yorumlaması mümkündü.

        FARKLI PUANLAMA HESAPLARI

        Ancak savcılar Atilla’nın bu kılavuzdaki koşullara uymamasından dolayı farklı bir puanlama hesabı yaptılar ve ona 15.5 yıl ile 20 yıl hapis cezası verilmesini istediler. Fakat avukatlar buna karşı bazı argümanlar getirip puanlama hesabını daha farklı yaptılar.

        1- Avukatlar Yargıç Berman’a “Adaleti yerine getirirken bunu merhametinizle ayarlayın” dediler. Ve Hakan Atilla’nın koşulları ile mahkemede söylenenlerin onu buna hakkı kazandırdığını belirttiler.

        2- Ayrıca avukatlar, Hakan Atilla’nın Amerika’ya bağlılık yemini etmiş bir kişi olmadığını, bu nedenle bir Amerikan vatandaşına verilebilecek cezanın ona uymadığını söylediler.

        Bu doğrultuda yapılan puanlamaya göre her atfedilen suç için 16 ila 20 ay cezanın uygun olacağını ve Atilla’ya 4 yıldan az hapis cezasının verilmesini istediler.

        SAVCILIĞIN GAYRETİ

        Savcılık ise kendi istediği yüksek cezanın verilmesi için, Hakan Atilla’nın, işlenildiği iddia edilen suçun lideri olduğunu öne sürüyorlar.

        Bu tabii dava sürecinde Reza Zerrab başta olmak üzere diğer hiçbir şahidin anlattığıyla uyuşmayan bir suçlama, ama buna rağmen savcılık ceza puanlamasını yüksek tutmak için bunda ısrar etmek zorunda hissediyor kendini.

        HAPİSHANE SİSTEMİ

        Düşük cezanın buradaki hapishane sistemi açısından da önemi büyük. Atilla’ya atfedilen suçtan 5 yıldan az hapis cezası almış kişilerin, etrafında tel örgü bile bulunmayan tutukevlerinde kalmaları mümkün. Ancak bundan yararlanabilmek için Amerikan vatandaşı ya da yeşil kart sahibi olma şartı var.

        Hakan Atilla konumundakiler ise 5 yıldan daha az ceza aldıkları takdirde etrafında sadece tel örgü bulunan aynı koşullardaki tutukevinde kalabiliyorlar. Diğerlerini düşündüğünüzde bu tutukevlerinin son derece uygun koşullar içerdiğini söylememiz gerekiyor. Artık her şey 16 Mayıs’ta Yargıç Berman’ın vereceği cezaya bağlı.

        Avukatları, Hakan Atilla’nın eşi Burçin Atilla’nın da büyük ihtimalle ceza oturumuna katılacağını söyledi.

        Diğer Yazılar