Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Erkek egemen toplumsal düzenlerin hakim ideolojik yapısının çok kısa süre önce normal erkek davranışı olarak olarak düşündürttüğü birçok davranışı 'MeToo Hareketi' sorgulayarak; gerekirse bu davranışları sürdürenlere ağır cezalar verdirterek ilşkilerde ve toplumsal yapıda yeniden tanımlamaya yol açtı.

        Çok da iyi yaptı. Tamamen katılıyorum ve 63 yaşında bunun ne önemi olacaksa bilmem ama ben şahsen kendi davranışlarıma çok daha dikkat etmeye başladım.

        Örneğin daha genç olsaydım eskiden flört olarak göreceğim, doğal bulduğum, bazı davranışları artık kesinlikle yapmazdım, konuşmama daha dikkat ederdim.

        Yaşıma rağmen hayatımdan flörtü çıkarmam, vücudum ona uyamasa da beynim hala dekadan. Bu genimde olabilir. Babam 93 yaşına geliyor ve bence Türkiye’nin en flörtöz adamlarından biri hala daha, ben 93’ü görürsem ne olur bilmem!

        MeToo Hareketi hiçbir şey yapmadıysa bizlere ölçülü düşünceli saygılı olmayı öğretmiş olmalı diye düşünüyorum.

        Bizde Fatih Altaylı ile Nagehan Alçı bazen sertlşerek de olsa konuyu başka bağlamda tartıştılar.

        Konuyu Türkiye’nin gündemine ABD'de bile görülmeyen ateşli biçimde taşıdılar. Bir ara hariçten gazel okuyup ben de bir kaç laf edeyim mi diye düşünmüştüm, sonra beynimin "Kafayı mı yedin sen hiç bulaşma bu işe" diyen bölümü devreye girdi ve sustum. Zaten yazacak konu sıkıntım da olmadığından susmamda zorluk yok.

        17 YAŞINDA HANGİMİZ MASUMDUK

        Ama o tartışma bağlamında olmasa da konu hakkında şimdi birkaç laf etmek kaçınılmaz hale geldi.

        Bence MeToo Hareketi'nin bazı kurallar kriterler koyma zamanı çoktan geldi.

        Çünkü görmüşünüzdür Amerika’da şu anda bana hayli tuhaf gelen bir tartışma var.

        Adam Anayasa Makhkemesi üyeliğine aday, 36 yıl önce lisedeyken bir partide içkiliyken genç kızı taciz ettiği söyleniyor. Bu yüzden şimdi Anayasa Mahkemesi'ne üye olması durdurulmaya çalışılıyor.

        Arada geçen zamanda hiçbir vukuatı yok. 17 yaş civarında içkili partilerdeki davranışlar dışında hayatında tek bir yanlış hareketi olmamş. Üstelik şimdi sorun olarak anlatılan olaydaki kadın da o gün içkiliymiş ve olanları gören başka bir insan da yok.

        Herkes kadının dediğini kabul etme eğiliminde kimsenin erkek tarafını dinlemeye niyeti yok gibi. Belki de doğrusu budur bilmiyorum, gerçekten bilmiyorum.

        ARTIK NETLİK GEREKİYOR

        Ama artık bir kriterin, bu işin kurallarının ortya konulması gerekiyor.

        Buradaki tartışmayı izlerken aklıma "Acaba hangimiz 17 yaşında düzgündük?" sorusu sıkça geliyor. Belki bu gibi konularda en azından bir zaman aşımı kuralı koymak gerekiyor olabilir. Yani 17 yaşında yapılan bir çılgınlığın 36 yıl sonra, arada olan başka hiç bir olay yoksa, bir insanın hayatını mahvetmesi bence doğru değil. Kadına o sadece kadın olduğu için inanmamız isteniyorsa bu da doğru kriter olamaz. Bu, "Kadınlar yalan söylemez, kin tutmaz, hesapları olamaz" diye absürd ve anlamsız bir yaklaşım olur.

        Eğer MeToo Hareketi'nin başarılarının kalıcı olması isteniyorsa haksızlık yapıldığı izlenimini ortadan kaldıracak net kriterler bir an önce konulmalı.

        Diğer Yazılar