Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Zaten biliyorsunuz, bu köşede de birçok kez yazdım, ABD üst düzey masonlar tarafından kurulmuş bir ülkedir. Bu üst düzey masonlar ABD’ye verdikleri özel misyonun sembolik işaretlerini başkentin her yerine serpiştirmişlerdir. Şehrin mimarisi sadece bir masonik sembolden ibarettir adeta.

        Bu ülkenin ‘kurucu babaları’ tarafından kaleme alınmış bağımsızlık bildirgesini ve anayasayı her okuduğumda o dönemde böylesine aydınlık kafaların nasıl olabildiğini ve neredeyse bugünleri hayal ederek bunları nasıl kaleme almış olabildiklerine hep şaşardım.

        Tabii kurucu babalar arasında Benjamin Franklin ve George Washington gibi deha düzeyinde beyinleri olanlar vardı ama yine de o dönemde kaleme alınmış olan o belgenin kalitesine zarafetine şaşmamak mümkün değil.

        Dikkatle seçilmiş birkaç kitabı okuduktan sonra o belgelerin gerçek kökeninde nelerin yattığını sanıyorum anladım.

        Bahsetmiş olduğum şehirdeki masonik sembollerin en önemlilerinden olan Capitol binası yani bugün Temsilciler Meclisi ve Sento’yu içinde barındıran binanın temeli 1793 tarihinde atıldı.

        O gün tuhaf şeyler oldu.

        Bugün Capitol binasının bulunduğu bölge o günlerde Roma olarak adlandırılıyordu. Masonlar yeni kurulan ülkenin yeni Roma İmparatorluğu olacağına inanıyorlardı.

        O gün temel atma törenineWashington Mason Locası'nın tüm 33’üncü dereceden üst üyeleri toplu halde geldiler. Başlarında ise locanın üyesi George Washington vardı. Mason sembolizminde özel önemi olan temelin köşe taşını bizzat Washington yerleştirmek istemişti.

        Hem Washington hem de beraberindeki diğer loca üyeleri gizli törenlerde giydikleri kıyafetleriyle oradaydılar o gün.

        George Washington başlanacak Capitol inşaatınınköşe taşı olacak taşı koymadan önce altına gizlice bir kitap da yerleştirdi. Yıllardır sözü edilen gizemli gizli kitap odur işte.

        Kitabın ne olduğunu anlamak için kısa bir tarih yolculuğu yapmamız gerekiyor.

        O dönemde dünyanın en güçlü mason birimi olan İngiliz locası 1723 yılında James Anderson adlı bir loca üyesine bir anayasa yazdırdı. Mason Anayasası diye bilinen metin İngiltere’den tüm dünyadaki masonlara yayıldı.

        Bu metni 1734 yılında Benjamin Franklin Amerika koşullarına uyarlayarak yeniden kaleme aldı.

        Daha sonra 1776 yılında ortaya çıkarılan Amerikan Anayasası ile bu 1723 Mason Anayasası birebir aynıdır.

        Yani Amerikan Anayasası bir mason anayasasıdır.

        O gün temel atma töreninde Washington köşe taşının altına Mason Anayasası'nı koyarak bunun ebedi bir anlamı olacağının sembolünü yerleştirmiştir aslında.

        *

        Gelelim bugüne... Masonlar kainatın yaratanına inanırlar ve bir dine ağırlık verilmesinden hoşlanmazlar. Yeni terimlerle deist olduklarını söylemek mümkün.

        Bugün Trump fanatik dindar Evanjelistlere ağırlık vererek hala daha gücü olan masonlocasını karşısına almıştır ve Temsilciler Meclisi köşe taşının altında gömülmüş olan Mason Anayasası'na uygun davranıp onu görevden alma işaretini vermiştir. Sonunda alamasa da bunun bir ciddi uyarı olduğuna inanmaktadırlar.

        Diğer Yazılar