Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        Geçenlerde bir TV kanalında 'normalleştik' diye sosyal mesafeye dikkat etmemeye başlayan Türk vatandaşlarına (yani çoğunluğa) yönelik bir uyarıcı haber yapıldı.

        Bence bu haber ileride basın-yayın okullarında her gerçeğin halka olduğu gibi katiyen anlatılmamasını savunan düşünürlerin tezlerini güçlendirecek türde haber olarak derste örnek olarak anlatılmalı.

        Çünkü haberin anlatılış biçimi ve sonuçları arzu edilenin tamamen aksine yol açacak türdeydi.

        *

        Haberde muhabir arkadaş doğru sosyal mesafe duruşları ve bunların olası sonuçlarını anlatmaya girişti.

        Stüdyoda üç adam vardı, kadın muhabirin yanında hepsi de tabii ki maskeliydi. Üç adam sıralanarak belirli aralıklarla otobüs bekler gibi dizildiler. Kadın muhabir ilk önce en arkadakinin yanına bir buçuk metre yaklaştı. "Doğru mesafe budur" dedikten sonra "Bu durumda virüsü kapmanız ihtimali yüzde 1’den bile azdır" dedi.

        Sonra ikinci adamın yanında bir metre mesafede durdu ve "Bu durumda virüsü kapmanız ihtimali yüzde 3 civarında oluyor" diye anlattıktan sonra son adamın yanına otobüslerde genelde mecburen durulduğu kadar yaklaştı yani onunla omuz omuza oldu.

        *

        İşte bence bildiğimiz anlamdaki Türkiye’nin ve büyük ihtimalle tüm insanlık aleminin ve bildiğimiz medeniyetin sonunu getirebilecek sözler haberin bu aşamasında konuşuldu.

        Muhabir arkadaş o durumda virüsü kapma ihtimalinin yüzde 13 olduğunu anlatı.

        REKLAM

        *

        Ortada bir yanlış anlama var galiba. Ben bir süredir Amerikan toplumunu 'gotik' olarak nitelendirdim ve bu gotiğin korkunç davranış bozukluklarından örnekler verdikten sonra Türkiye’yi de hep övdüm.

        Ama bu, Türkiye’de de gotik unsurların hiç bulunmadığı anlamına gelmiyor. Türk gotiği gayet tabii ki var hem de sayıları da hayli fazla.

        Sokağa çıkma yasağı gece sat 24.00'te bitince 24.01’de "Bir dolaşmak, dolanmak" için sokağa gruplar halinde çıkanlar veya denize girme yasağı kalktıktan 10 saniye sonra soluğu sahilde piknik için alanlar gotik tanımına uyabilirler.

        Ayrıca ben salgının başında, ortalık kasıp kavrulurken, uyarılar hep gelmekteyken sokakta ağzında sigarasını mutlulukla tüttürüp (düşünün sigara içmenin riski 14 misli arttırdığını bildiği halde yapıyor bunu), iki kolunu yana açmış "Var mı bana yan bakan" edasıyla sokakta otlatılmaya çıkmış inekler gibi salına salına yürümekte olan bir adam da gördüm. İşte o tam anlamıyla Türk gotiği kavramına uygundu. Sokağa çıkma yasağı başladıktan sonra sokak partisinde halay çekenler de var tabii ki. Ayrıca evlilik aslında acilen yasaklanması gerektiği halde bu ortamda ilk fırsatı bulunca evlenmekte ısrarlı olanlar da var ama örnekleri arttırmama gerek yok mutlaka anlamışınızdır aslında vahim olan Türk gotiğinin durumunu.

        *

        Şimdi açık yüreklilikle bana söyleyin lütfen Amerikan gotiğinin davrandığı gibi veya ondan daha beter işler yapmak için hayatta hep fırsat beklemekte olan bazı kıymetli vatandaşlarımıza bu yüzde 13 virüs kapma riski oranının bir anlam ifade etmesi, bunun bir tehdit algısı yaratması mümkün mü?

        Bu durumlarda yapılması gereken omuz omuza duranlarda virüs kapma riski yüzde 13 gerçekten olsa dahi, hatta bu bilim konseyinden, noterden tasdik ettirilse bile, bunu olduğu gibi anlatmamak ve o durumdaki riski "Yüzde 100 ölürsünüz" diye anlatmaktı doğru olan. Hatta gotiğin ruh hali düşünüldüğünde bu riski yüzde 170 olarak anlatılması bile doğru kabul edilebilirdi.

        *

        Şimdi Türk gotiği bu yüzde 13 riskini duyduğu şu ana kadar otobüslerde omuz omuza ayakta duruyor olsaydı bile bu oranı duyduktan sonra otobüste kucak kucağa oturmaya başlayacaktır, hatta kendini tutamazsa kucağındakiyle ateşli biçimde öpüşmeye de başlayacaktır.

        Türk gotiğine yüzde 13 rakamını bir tehdit olarak anlatabilmek nerdeyse imkansızdır. Onların risk algılama oranı yüzde 90 temelden başlar ideal olanı ise yüzde 100’dür.

        Onun için bu toplumun geleceğini düşünüyorsanız haberlerde hep gerçekleri anlatmaya gerek yok. Vatandaşlarımızın bazılarının vahim durumunu düşünerek haberleri biraz beyaz yalanlarla süslemek gerekiyor. Yoksa o haberde yapıldığı gibi yüzde 13 oranında ısrar edilirse oranı hemen yüzde 90 veya üstü riske çıkarılmazsa ikinci dalganın gelmesi de kaçınılmazdır.

        Diğer Yazılar