Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        Siyaseten doğrucu düşünce ve eylem biçimlerine duyulan tepkinin global trendi olan ‘anti-wokeizm’i anlatan son yazımda (Demokrasileri İçten İçe Kemiren Sosyal Tepki-Anti-woekizm) popülizmin son silahı haline gelen bu yeni tavrın toplumsal yaşamdaki bilinçli ,düşünceli, doğru tavırların silinmesine yol açabileceğini anlatmıştım. Fransa’daki İslami Goşizm (İslami Sol) düşüncenin yani İslam'a karşı önyargılı tavırların dışına çıkıp İslami düşünceyi anlayarak işbirliğine giden sol hareketin bu anti-wokeist hareketin saldırısı altında olduğunu, Amerika ve diğer batı ülkelerinde ise LGBT hareketine sempati ve anlayışla yaklaşan siyaseten doğrucu düşüncenin de saldırıyla karşı karşıya olduğunu anlatmış ve popülistlerin bu yeni saldırı silahının aslında içerik olarak anlamlı ve haklı olan siyaseten doğrucu düşüncenin gerilemesine yol açabileceğine işaret etmiştim.

        BİR YÖNDEN HAKLILAR

        Ancak bunları söylerken popülistlerin bir eleştirisinde de haklı olabileceklerini, çünkü özellikle üniversitelere hakim olan siyaseten doğrucu (Woke) söylemlerin kendi düşünce biçimleri dışındaki düşünce ve ifadelere izin vermediklerini de anlatmıştım. Anti-wokeist hareket bu tür tavırları yeni totaliter düşünce olarak adlandırıyor. Sadece bunda haklı da olabilirler çünkü siyaseten doğrucu hareketin kendi doğruları dışındaki fikirleri duymaya tahammülü yok.

        Örneğin bugün Batı alemindeki üniversitelerde ve hatta siyasette feminizm karşıtı veya LGBT hareketine karşı düşünce ifade edilmesine imkan yok. Buna yeltenmek isteyenlerin ise siyaseten doğrucu çevrelerin hemen tepkisiyle karşılaşacakları kesindir. Üniversite aleminin söylemlerinde ve siyasette 'MeToo Hareketi'ne karşı eleştiri getirilmesine tahammül de pek yok.

        Anlayacağınız anti-wokeizm de karşı çıkılan söylemin içeriğine dair doğru bir fikir bulunmasa da siyaseten doğrucu düşüncenin otoriterliği üzerine doğru eleştiri var diyebiliriz.

        İPTAL KÜLTÜRÜ

        Anti-wokeist hareket yeni bir kavram daha ortaya attı. İptal Kültürü (Cancel Culture) toplumsal dışlamanın modern biçimini anlatmak için oluşturulmuş yeni bir kavram.

        Bunu bir örnek vererek anlatmaya çalışayım. Amerika’da herhangi bir köklü üniversitede bir öğretim üyesi LGBT’ye veya Metoo Hareketi'ne karşı söylemlere sahipse akademiye hakim olan siyaseten doğrucu düşünce bu söylemi tutturan kişinin akademik hayatını çekilmez hale getirebilir. Hatta örgütlü davranıp siyaseten doğrucu söylemin dışına çıkan kişinin akademik hayatına bile son verdirebilir (Yani 'İptal Kültürü'nü devreye sokar).

        Yıllardır totaliter görüşleri savunan popülistler siyaseten doğrucuların iptal kültürünün asıl totaliterlik olduğunu söylemeye başlayarak 'totalitersiniz' eleştirisini tersine çevirdiler.

        MeToo Hareketi her ne kadar kadın hakları ve tacizci erkeklere karşı mücadelesinde başarılı olsa da suçlayarak gündemine aldığı erkeklerin iş ve özel yaşamını iptal ettiği de söyleniyor eleştirenler tarafından. Suçlama sonradan yanlış çıksa da iptal edilen hayatın geri dönüşü yok.

        İptal Kültürü, Batı demokrasilerinde hayatın her alanında geçerli gözüküyor. Edebiyatta bir eserde ırkçılığı andıran bir söylem tespit edilirse o kitap anında İptal Kültürü'nün hedefi haline geliyor, hatta eğer tepki şiddetliyse yazarın kendisi de iptal kültürünün hedefi olup yazarlık yaşamı da sona erdirebiliyor.

        ŞİMDİ BUNLARIN İPTALİ YANLIŞ MI?

        Bana sorsanız "Sen siyaseten doğrucu görüşleri yanlış mı buluyorsun" diye.

        Hayır bulmuyorum. Örneğin ben Fransa’da yaşıyor olsaydım mutlaka İslami Goşist bir düşünür olurdum veya Amerika’da yaşıyor olsaydım şimdi Türkiye’de olduğum gibi mutlaka LGBT yandaşı olurdum.

        Ama üniversitelerde veya siyasette benimle aynı fikirde olmayanlara düşüncelerini ifade hakkı tanınmamasını savunma aşamasına gelir miydim, işte bunu sanmıyorum. Yani anlayacağınız siyaseten doğru fikirleri savunsam da İptal Kültürü'ne sahip çıkamazdım. Özellikle akademik hayatta her fikrin açıkça ifade edilme özgürlüğü olmalı ve hakim siyaseten doğru fikirlerin iptal kültürüne de karşı çıkılmalı.

        Diğer Yazılar