Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        1938 yılında Sigmund Freud’un Nazilerin kendisi ve ailesi için büyük tehdit oluşturacağını görememesi imkansızdı.

        Bir defa Naziler Almanya’da yönetimi ele geçirir geçirmez yaptıkları ilk işlerden bir tanesi psikanalizi yasaklamak olmuştu. Sadece bunun bile Freud’a yaklaşan tehlike sinyalini vermesi gerekiyordu.

        Freud tabii ki o günlerde meşhurdu. Birçok ülkeden kendisi ve ailesine kendi ülkelerine kaçıp yerleşmesi teklifi geliyordu. İstediği an istediği yere gidebilecek durumdaydı.

        Ama Freud, Nazi Almanya’sının Avusturya ilhakı (Anschluss) oluncaya kadar Viyana'da kalıp beklemeyi tercih etti.

        Bu yazının ‘mütevazı' amacı o günlerde psikanalizin kurucusu Freud’un hangi ruh haliyle bu şekilde davranmış olabileceğini analiz etmektir.

        Yani anlayacağınız başka bir deyişle bu yazının ana amacı Sigmund Freud’un bir psikanalizini yapmaktan ibarettir.

        Freud’un birçok kaçış imkanı varken Nazilerin Viyana’ya gelmelerine kadar neden beklediğinin ipucu onun güncelerine bakılarak belki bulunabilir.

        Onun anı defterinin ilk sayfasında güncelerin tutulmasında hangi yöntemin takip edileceği açıkça yazılmış. Freud bunun Kürzeste khronik (çok kısa günceler) olacağını söylemiş.

        Defterde 12 Mart 1938 tarihinde, yani Nazilerin Viyena'ya geldiği gün, şu başlıklı not bulunuyor:

        Finis Austrie’ (Avusturya bitti).

        Tüyler ürpertici bir ifade minimalizmi içeren bu duyguyu bu başlık altında Freud’un günlüğüne neden Almanca değil de Latince yazmayı tercih ettiğine bakmak gerekiyor.

        TEHLİKEYİ SOYUTLAMA DİLİ

        Bazı yazarlar ve düşünürler içinde bulundukları, gelişmekte olan tarihi olayları, bunların kendilerine de zarar vereceğini görmelerine rağmen, bunu soğukkanlı analiz etmeye ve olayı soyutlayıp kendilerini olayların dışında tutmaya çalıştıkları zaman soğukkanlı analiz ve soyutlama dili olarak gördükleri Latince yazıp düşünme eğilimli olabiliyorlar.

        Yani Nazilerin kendisi ve ailesi için bir felaket olacağını görmemesi mümkün olmayan Freud son ana kadar Nazilerin ortaya çıkışının soğukkanlı bir analizini yapıp onları tarihteki yerline oturtmaya çalıştığı için o berbat günü bu kısa başlığın altına Latince not etmiş olabilir güncesine.

        Dediğim Latince insanın içinde bulunduğu büyük olaylara sanki dıştan bakıyormuş duygusu verdiren bir dil rolü oynayabilir.

        Bu teoriye inananlar ayrıca Freud’un böyle davranıyor olduğunu da kendine itiraf edemediğinden bu kısa başlık altında Latince alınan notların ayrıca bir ‘Freud sürçmesi’ de olduğunu söylüyorlar.

        Freud, Parafraks ya da Latince Lapsus diye bir kavram oluşturmuş ve insanların bilinçaltlarında olanları bazen konuşma dilinde istemeden söylemelerini, yani bir anlamda bizim dil sürçmesi diye ifade ettiğimiz durumunu bu kavramlarla analiz etmiştir. Bu teoriye inanlara göre ‘Finis Austrie' bölümü de bir tür Freudçu sürçmeydi.

        Ben bu teoriye inanıyor muyum? Freud gibi komplike bir insanın davranışları için tek nedeni buydu deyip kendimi bağlamak istemem. Ama kabul etmelisiniz ki bu elagan bir teori. Bu yüzden bu zarif teori hoşuma gitti, hem de bu neden olmasın ki de dedirtiyor insana.

        DİĞER GÖRÜŞ

        Ama Freud’un davranışının daha insani bir açıklamasını yapan görüş de var.

        Buna göre Freud’un o gün davranışını ölümle yüzleşme dürtüsü belirlemiş olabilir.

        1938 yılında Freud uzunca bir süredir kanser hastasıydı. Hastalığının son aşamaya geldiğini ve az vakti kalmış olduğunu biliyordu tabii ki.

        Davranışlarının açıklamasını bu açıdan yapanlar diyorlar ki bu tür ölümcül hastalar bazen kendi ölüm korkularını daha büyük bir felaketin hemen herkesin ölümüne yol açacağı düşüncesiyle, yani olsun herkes gibi ben de öleceğim diyerek, atlatmaya çalışabilirler diyorlar.

        Yani Freud, Nazilerin yükselişinin ve Avusturya’yı ilhakının getireceği felaketleri biliyordu ve buna rağmen bu ortamın içinde olması sağlık durumu nedeniyle kendisini bir şekilde rahatlatıyor olabilirdi.

        Bu da doğru mu bilmiyorum ama bunun insani bir tepki olduğu muhakkak. Ve yine bu da neden olmasın dedirtecek bir açıklama.

        Birinci açıklama doğru olsa da ikincisi de fark etmez aslında ama bunların bize Freud’u psikanalistin ofisindeki hasta koltuğuna oturtma imkanını veriyorlar bence.

        Diğer Yazılar