Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        BENİM yeni tanıştığım ancak 2012’de yazılmış son derece matrak, bir o kadar da sürükleyici bir kitaptan bahsedeceğim size.

        Arka kapağında bile,

        “Bir erkek düşünün...

        Bugüne dek 20 binden fazla kadının en özellerini paylaşmış. Bu binlerce kadını her manada “

        en çıplak halleriyle görmüş, endişelerini dinlemiş, anlamış, güzelleştirmiş...” yazan bir kitaptan.

        Kitabın adı “Kontesi Kim Gerdi?” yazarı ise dünyanın en iyi plastik cerrahları arasında gösterilen Türk doktor Osman Oymak. Bu kitabı onun devasa muayenehanesinden aldığımdan da, bir çırpıda okuduktan sonra yazmaya karar verdiğimden de haberi yok Oymak’ın. Umarım kızmaz, zira methiyelerden çok hoşlanmadığını biliyorum kendisinin.

        Ancak eğitimine yön verecek öğrencinin de, yüzünü gerdirecek kontesin de okuması gereken bir kitap.

        Hatta herkesin. Kitap bir yükseliş öyküsü, ancak alıştığımız gibi bir yokluktan zirveye değil. Çocukluğundan beri öyle çok zengin olmasa da gayet iyi yaşamış bir insanın hikâyesi. Fransızca bilmenin, iyi şaraptan ve müzikten anlamanın insanı düzgün çevrelere sokacağına inanan bir insanın hikâyesi. Hatta bütün bu özelliklerinin yanı sıra, mesleğinin ilk yıllarına denk gelen Norfolk macerasında müthiş cerrahi becerisi kadar evindeki Apogee marka ribbon hoparlörleriyle ve İstanbul’dan getirdiği Şamdan kasetleriyle ünü meslektaşları arasında yayılmış bir insanın hikâyesi. Büyük hocaların dahi insanı biraz da bu taraftan değerlendirdiğini bakın nasıl anlatmış Oymak:

        “Çalışkan olmak, iyi cerrah olmak, fark yaratmak, öne geçmek ve büyük hocalar tarafından seçilmek için artık yetmiyor. Değişik hobileriniz olmalı. Kayak, tenis, yelken gibi sporları yapabiliyor olmalısınız, müzikten anlamalısınız. Hayatı dolu dolu yaşayabileceğinizi etrafa hissettirebilmelisiniz. Büyük hocalar zaten iyi cerrahlarla çalışmaya alışmışlar. Onlar da artık yeni konular konuşabileceği, yeni bir şeyler öğrenebileceği hatta hafta sonları ailesinin içine gururla sokabileceği çalışma arkadaşlarına ihtiyaç duyuyorlar.” Elbette kitap daha pek çok deneyim, anı ve hikâye ile dolu. Hepsi de birbirinden renkli. Özellikle isim vermeden anlattığı hastalarının hikâyeleriyle... Kocasının verdiği ameliyat parasını cebine atan kadından, kocasının sevgilisi ameliyat oldu diye bıçak altına yatan kadına kadar. Farklı bir kitap okumak isteyenlere mutlaka öneriyorum Osman Oymak’ın “Kontesi Kim Gerdi” adlı kitabını.

        ‘Somon’dan gelen sağlık

        KAÇ zamandır bahsedeceğim, bir türlü fırsat olmuyor, konu plastik cerrahiden ve estetikten açılmışken tam sırası. Epey oldu gerçi ama Toyota Hybrid’in davetinde ülkenin bakım ve sağlık ürünleri yönetimindeki başarısıyla ünlü kadınlarından Alegra Levi ve şahane insan Doktor Esin Aksunsur ile karşılaştım. Her karşılaşmamızda olduğu gibi yine yüzümdeki çatlak kılcal damarlardan bahsetmek üzere bu 2 güzeli baymaya hazırlanıyordum ki, onlar benden önce davranarak başladılar anlatmaya.

        Dünyada bir cilt onarım sistemi ve buna bağlı bir somon DNA aşısı çıkmış. Hani hep somon yiyin derler ya, varmış bir kerameti. Meğerse somon balığı insan hücrelerini iyi yenileyen DNA’ya sahipmiş. Somon yaşlandıkça ciltte parçalanan kollajen ve elastik lifleri düzenlermiş.

        Ancak isterseniz sabah akşam somon yiyin hiçbir zaman cilde enjekte edildiğinde gördüğünüz kadar etkin göremiyormuşsunuz. Hele ki bir de hyaluronik asit molekülleriyle beraber uygulandığında acayip etkili oluyormuş. Cilt bu gençlik devrinde sahip olduğu duruma geri gelince, çatlayan kılcal damarları onarmaya, kızarıklığını kaybetmeye ve daha sağlıklı ve genç görünmeye başlıyormuş.

        Erkeklere duyurulur.

        Lükse atılan imza

        ESKİ bir Ankaralı olarak bu sayısıyla daha da gönlümü kazandı sevgili Gül ve Kenan Erçetingöz çiftinin çıkardıkları Best Luxe Signature dergisi. Çünkü kapağında kaderine terk edildikten sonra Tarman Group tarafından tekrar hayata kazandırılarak Ankara’nın en lükslerine ev sahipliği yapmaya hazırlanan Atakule var.

        İçi de aynı şekilde lüksle dolu derginin.

        Eğer siz de ihtişamı seviyorsanız lükse ithaf edilen bu rehberi yanınızdan ayırmayın derim.

        Diğer Yazılar