Waffle kokusu...
TATLI sevmeyen biri olarak beni kriter almayın. Zira ben 1 -2 kere waffle yedim ama pek sevmedim.
Ancak bunca insanın akın ettiği bu lezzet durağına da yer vermek lazım. Sırf gerçekten sevdiklerimi yazsaydım burada; mantı, kebap, kokoreçten öteye gidemezdim.
Bugün, Abbas'tan ve waffle'ından bahsetmek istedim. Abbas 30 yıldır Bebek'te. Kendisi için "Bu tatlıyı Türkiye'de yayan insan" desem yanlış olmaz... İyi esnaf, iyi eş, iyi tavlacı. Her konuda derin sohbetlerin adamı..
Küçük Bebek'teki, küçük dükkânında pişen taze waffle'ların kokusu neredeyse Büyük Bebek'e kadar yayılan Abbas'ın waffle çeşitleri sınırsız gibi bir şey. Hemen hemen her şeyle bir waffle yaratıyor.
Hatta waffle'dan yaptığı kendi keşfi pasta bile var. Özellikle hafta sonları uzayıp giden Abbas kuyruğuna katılın ve lezzetlerini tadıp, müdavimleri arasında yerinizi alın derim. Bu müdavimler arasında 7'den 70'e herkes var.
KLASİK ÇİNLİ...
Bebek'le özdeşleşen klasik mekânlardan biri de Little China. Türkiye'de Çin lokantasının tek tük olduğu yılların ilk lokantalarından biri olan Little China hâlâ dimdik ayakta duruyor. Sahibi Emre Ashaboğlu. İşini de çok iyi yapıyor. Titiz ve araştırmacı...
Kemik gibi bir personeli ve kemik gibi bir müdavim müşteri kitlesi var. Onun müşterisi hep onda. Artık dost olmuşlar. İnsanlar yemek yemeseler bile, sohbete muhabbete uğruyorlar. Hatta, ebeveynleri olmadan; izinleri sadece Little China'ya gitmeye olan, müşteri çocukları bile var.
Bebek'in en şahsiyetli mekânlarından biri. Çok net... Çok sade... Ses sistemi ve müzik türü seçimi şahane. Mönüsünde yok yok!
Özellikle mönüde yer almayan istiridye soslu levrek müthiş bir lezzet. Çok yoğun değillerse, rica edin. Sizi kırmıyorlar ve sizin için pişiriyorlar.
GÖZÜMDEN KAÇAN BUTİK
Geçen sene yazılarımdan birinde Şile Ulupelit Köyü'ndeki Lavanda Boutique Hotel Restaurant&Spa'dan bahsetmiştim sizlere...
Hâlâ hizmeti, sahipleri Feryal Hanım'ın; Ahmet Bey'in ve şef Emre'nin hoş sohbetleri ve ev sahiplikleri aklımda. Burayla tanıştığımdan beri, herkese şiddetle bu 9 odalı, sayesinde bir anda İstanbul'dan Provence'a ışınlanılan, ülkenin gastronomi açısından en yüksek lezzetlerinin sunulduğu bu muazzam mekânı anlatır dururum.
Zamanla pek çok eşim dostum Lavanda'ya gerek konaklamaya, gerekse ritüeline sadık, gustosu yüksek lezzetlerini tatmaya gitti.
Memnun kalmayan yok resmen.
Ancak geçen gün, yine hafta sonuna farklılık ve tat katmak için Lavanda'yı tercih eden bir dostum, bana, Lavanda'nın butiğinden aldığı birbirinden zevkli ve değişik ev aksesuvarlarını gösterince çok şaşırdım.
Anladım ki, otelde geçirdiğim zamandan, yediklerimden, içtiklerimden, detaylardan o kadar etkilenmişim ki; gözlerim kamaşmış!
"Butik"i görmemişim bile..
Okunmak üzere..
Mutlu kalın..
***
YANLIŞ LAF AVCISI
Avcı Zeynep'in avı: "Pardüse" Doğrusu: "Pardösü"
