Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Geçtiğimiz hafta Ortadoğu’nun “deneysel ülkesi” Lübnan’daydık.

        Amerikan Üniversitesi Beyrut’a (EUB); Ortadoğu tarihi alanında master yapmak üzere, STFA’daki CEO’luk görevinden ayrılarak giden Mehmet Ali Neyzi’nin hazırladığı bir programla gittik.

        Başbakan Saad Al Hariri’yi ve Merkez Bankası Başkanı Riad Salame’yi; Türkiye’nin Beyrut Büyükelçisi Çağatay Erciyes, Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) bünyesinde yer alan Türk-Lübnan İş Konseyi Başkanı Rona Yırcalı ve selefi Mehmet Habbab, Eşbaşkan Wajih Bizri, Tefirom Yönetim Kurulu Başkanı Tevfik Öz, Kale Grubu’nun Danışmanı Yalçın Yılmazkaya’nın aralarında olduğu bir heyetle ziyaret ettik. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun 1-2 Aralık 2016’da Lübnan’da yaptığı görüşmelere vurgu yapan Erciyes; 2013 yılında 1.3 milyar dolar olan iki ülkenin ticaret hacminin 900 milyon dolara gerilediğini söylüyor. Dış ticaret hacminin Serbest Ticaret Anlaşması’nın (STA) devreye girmesi ile artabileceğini belirtiyor. İki ülkenin önünde Ortadoğu’nun 400 milyar dolarlık yeni inşa pazarı duruyor…

        Doğu Akdeniz’de doğalgaz rezervlerini enerji programına alan Lübnan’da açılan ihalelerde; TPIC ve Genel Enerji ön yeterlilik aldı. Lübnan’ın asıl gücü; diasporasından geliyor. Çeşitli kaynaklara göre 15-25 milyon Lübnanlı yurtdışında yaşıyor ve bunlar her yıl ülkelerine 7 milyar dolar aktarıyor. Lübnan göçmeni bir babanın kızı olarak Kolombiya’da doğan sanatçı Shakira’nın öyküsü biricik değil. Brezilya’nın Lübnan asıllı Cumhurbaşkanı Michel Temer gibi, 28 ülkede Lübnanlı parlamenter bulunduğu ifade ediliyor.

        HÜKÜMETTE 18 ETNİK VE DİNİ GRUP TEMSİL EDİLİYOR

        Hıristiyan, Müslüman, Maruni ve Dürzi topluluklarından oluşan; 18 ayrı dinsel ve etnik grubu içinde barındıran 4.5 milyonluk ülkede, 1.5 milyon Suriyeli, 500 bin Filistinli mülteci yaşıyor. 900 günde yapılan 46 oturumun sonunda 31 Ekim günü Cumhurbaşkanlığı koltuğuna 81 yaşında “emekli komutan” Mişel Avn oturmuştu. 1989 yılında yapılan Lübnan Anayasası’na göre Cumhurbaşkanı Hıristiyan, Meclis Başkanı Şii, Başbakan Sünni olmak zorunda.

        2005 yılında aracında uğradığı suikastla öldürülen Lübnan Başbakanı Refik Hariri’nin oğlu Saad Al Hariri’ye hükümet kurma görevi verildi. Suriye ve Suudi Arabistan; Lübnan’ın iç meselesi. Refik Hariri döneminde ekonomileri Suudilerle iç içe giren ülke; Hizbullah destekli Esad rejimiyle de yakınlığını muhafaza ediyor. Hariri’nin hükümet kurmaktaki güçlüğü de bu çoklu tarafların uzlaşmasını sağlama zorunluğundan geliyor. Hükümette bakanlık dağılımı şöyle gerçekleşiyor: 12 Hıristiyan: 5 Maruni, 3 Rum Ortodoks, 2 Katolik Ortodoks, 2 Ermeni. 12 Müslüman: 5 Sünni, 5 Şii, 2 Dürzi. Hariri ile bunları konuştuk. Ancak bana daha da ilginç gelen görüşme Lübnan Merkez Bankası’nın 24 yıldır başkanlığını sürdüren Riad Salame ile olandı. İsrail gerginliğini merkeze alarak; çatışmalı Suriye ve Irak coğrafyasında yaşayan bir ülkede paranın istikrarı nasıl sağlanıyor?

        24 YILDIR AYNI BAŞKAN

        Ortadoğu’nun finans mabedine giriyoruz. 165 milyar dolar dözviz rezervi bulunan ve sıfır enflasyonu başaran Merkez Bankası Başkanı Salame, 24 yıldır koltuğunda oturuyor. Ancak 900 günde Cumhurbaşkanı’nı seçebilen ülkede, Merkez Bankası bağımsız. Lübnan’ın en büyük bankası Audi Bank’ın satın aldığı Odeabank’ı hatırlatan Salame “Türkiye’de 2 bankamız 1 milyar dolar yatırım yaptı” diyor. Kur dalgalanmasını sorduğumuzda “Türkiye, ihracat ülkesi. TL’nin değer kaybı, ihracatı destekler” yanıtını veren Salame, İstanbul Finans Merkezi için de “Potansiyel var. Paranın serbest dolaşımı önemli” diyor. Salame’nin sunumundan bazı başlıklar:

        Finans sektörü bizim için çok önemli, çünkü para buradan geliyor. Lübnan’da 180 milyar dolarlık GSYH’nin yüzde 70’i özel sektörden geliyor.

        Bankalar varlıklarının yüzde 30’unu nakit olarak tutmak zorundalar. Yaklaşık 50 milyar doları ülkemizde kredi olarak kullandırıyor.

        Girişimcilerle bankacılar arasındaki sinerji iyi. Son 3 yıldır, dijital ekonomiye 400 milyon dolar yatırdılar. 800 şirket kuruldu, 8 bin yeni iş yaratıldı.

        Amerikan Doları karşısında Lübnan Lirası’nın istikrarını koruyoruz.

        Sektörün sermaye yeterlilik rasyosu yüzde 12 düzeyinde.

        "ERDOĞAN'IN BÖLGEDEKİ ÖNEMİ ARTIYOR"

        Başbakan Saad Al Hariri herkesin merak ettiği tarihi veriyor: “Chiristmas’tan (25 Aralık) önce hükümetin kuruluş çalışmaları tamamlanır.” Ve hemen ekliyor: İlk ziyareti Türkiye’ye yapma planım var. “Çok güçlü ilişkilerimiz var. Potansiyeli dikkate aldığımızda daha iyi olabileceğine inanıyorum” diye devam eden Harriri Türkiye’nin son 14 yılını değerlendiriyor:

        “Tayyip Erdoğan liderliğinde Türkiye’nin nereden nereye geldiğini yakından biliyorum. Bölgede sadece ekonomik değil, siyasi olarak da önemli bir aktör. Önemi giderek daha da artıyor.”

        Diğer Yazılar