Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        ESKİDEN moda, Ercan Saatçi'nin şarkı sözleriydi...

        Şimdi moda, Ercan Saatçi'nin küfürlü sözleri oldu...

        Saatçi'nin dediği gibi: "Kim küfür etmiyor ki?" "Bir hata yaptım, özür dilerim" diyor... Olabilir... Özrü kabul edilebilir. Edilmeli de... Kaldı ki bugün o Saatçi'nin düştüğü duruma yarın bir başka 'tanıdık isim' de düşebilir... Olur mu olur?

        Ama 'özür' sahibi Saatçi'nin yine bir başka yazısında; "...Kale arkasındaki G.Saraylı taraftarlar bu derbi için bir organizasyon yapmışlar. Oldukça renkli bir karton gösterisiydi! Sadece renklerle ilgili biraz kafam karıştı. Sarı ve kırmızı kartonları anladım ama yeşil rengin sarı-kırmızıyla aynı tribünde olmasını anlamadım. Arada biraz da beyaz renkli kartonlar vardı... Meksika bayrağı desem, sarı var, o yüzden değil... G.Saray'ın renkleri desem, o da değil. Yeşilin ne işi var orada? Anlayamadık... Manidardı doğrusu... " demesi manidar değil mi?

        Acaba Saatçi, G.Saraylı taraftarlar için yaptığı bu ilginç 'açılımla' neyi kastetmek istemiş olabilir?

        Sinkaflı sözleriyle ilgili, "...Bizim o konuşmalarımızın kesinlikle 'aleni' olmadığının, iki arkadaş arasında kayıt dışı bir sohbet olduğunun bilinmesini isterim... " diyen Saatçi, bu 'aleni' ve 'kayıtlara geçen' sözleriyle G.Saraylı taraftarlar için ne demek istedi, bunu da bilmek isteriz...

        Kaldı ki G.Saraylı taraftarlar için yaptığı bu açılımı "Sarı, kırmızı kartonları anladık da yeşil ne oluyor?" sözleriyle yazısına başlık yapan Saatçi, acaba o taraftarları neye benzetmeye çalışmıştır?

        O bahsettiği 'renk açılımıyla', trafik lambalarına mı yoksa Jamaikalılar'a mı? Neye?

        Eğer Saatçi'nin bu benzetmeden kastı, benim ve bu yazıyı okuttuğum birkaç dostumun anladığıysa; bu iş küfürden de beter... O küfrün özrü olur ama böyle bir yaklaşımın özrü olabilir mi? Saatçi'ye asıl sorulması gereken, dost meclisinde 'kayıt dışı' olan sinkaflı sözleri değil, G.Saraylı taraftarlar için yaptığı kayıtlara geçen renk açılımıdır...

        Dediğimiz gibi, o kayıt dışı dost meclisindeki küfrün özrü olabilir... Kabul edilebilir.

        Ama bu tuhaf renk açılımının asla! G.Saray taraftarları, o sinkaflı sözleri bir kenara bırakarak Saatçi'ye önce bu renk açılımını sormalıdır.

        Not: Bir süre önce Cumhurbaşkanımız Sayın Abdullah Gül tarafından doğru ve güzel Türkçe kullanımı ödülüne layık görülen Ercan Saatçi'nin, 'güzel Türkçe'sini' kötü emellerine alet etmesinin ardından artık aldığı o anlamlı ödülü iade etmesini bekliyorum.

        Hem sanatçı hem gazeteci hem de...

        - Kimsiniz?

        - Saatçi'yim.

        - Ne iş yaparsınız?

        - Sanatçıyım, gazeteciyim, Özkök'ün damadıyım, Özgener'in yakınıyım... Hürriyet'in spor koordinatörüyüm. Ayrı zamanda Acente İletişim'in sahibiyim... (Şimdilik!)

        - Buyurun...

        - FGM'nin (Türkiye Futbol Federasyonu Futbol Geliştirme Merkezi) iletişimini almaya talibim.

        - Peki teklifiniz?

        - Sağ olun, biz size haber vereceğiz.

        Böyle denir Acente İletişim'e... Çünkü onunla birlikte sanırım 3 iletişim firması daha aynı konuyla ilgili Futbol Federasyonu'na teklif vermiştir. Ama aradan 1-1.5 ay gibi bir zaman geçmesine rağmen henüz bu işin kime verildiği resmiyet kazanmadı. O firmalar gibi bizler de sonucu merakla beklemekteyiz.

        Ancak olayın ilginç yani, bu işin Acente İletişim'e, yani Ercan Saatçi'nin şirketine verildiği (sözlü olarak) ilgililere dillendirildikten sonra, bir anda olayın askıya alınması oldu. Sanırım o da benim altını-üstünü araştırıp öyle yazayım derken, bu işi sessiz sedasız yapamamamdan kaynaklandı. Olsun.

        Diğer Yazılar