Akkol: "Nitelikli işgücüne erişemiyoruz"

Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu’nun (TİSK) bu yıl beşincisini düzenlediği, işçi, işveren ve kamu temsilcilerini bir araya getiren Türk Çalışma Hayatının Davos’u olarak adlandırılan Ortak Paylaşım Forumu Çırağan Sarayı’nda gerçekleştirildi. Forumda yapılan konuşmalarda nitelikli işgücü açığı, ücretten alınan vergiler, sendikal örgütlenme konuları ön plana çıktı.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, deprem bölgesi başta olmak üzere ülke genelinde nitelikli eleman talebi bulunduğunu vurguladı. Işıkhan şöyle konuştu:

“İş gücünde Türkiye tarihinde önemli bir noktadayız ancak belirli alanlarda ve mesleklerde sıkıntılar yaşıyoruz. Yabancı iş gücünün gelip çalışması noktasında çok büyük bir mesafe aldık. Salgın sürecinin ardında iş gücünü tutamıyorsunuz, uluslararası rekabetçi bir sistem içerisinde farklı çalışanların ve farklı çalışma biçimlerinin olduğu bir dünyaya gidiyoruz. Bakanlık olarak buna ayak uydurmak ve yasal mevzuatı gerçekleştirmek zorundayız."

YAŞLI BAKIM SİGORTASI ORTA VADEDE

Bakan Işıkhan, Türkiye’nin nüfusunun yaşlandığına dikkat çekerek, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın daha önce açıkladığı yaşlı bakım sigortasını orta vadeli bir dönem içerisinde hayata geçirmek zorunda olduklarını söyledi. Işıkhan, “Yaşlılarımızı korumak durumundayız. Sosyal devlet mekanizmalarını hayata geçiriyoruz. Amacımız burada vatandaşlarımızın yaşam kalitesini bir üst noktaya taşımak, risklere karşı koruyucu önleyici hizmetleri geliştirmek" diye konuştu. Işıkhan, yaşlı nüfusun istihdamda yer almasını sağlayacak düzenlemelere de ihtiyaç olduğunu belirtti.

İŞVEREN İŞGÜCÜNE ERİŞİM ZORLUĞU YAŞIYOR

Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) Yönetim Kurulu Başkanı Özgür Burak Akkol, 2019 yılında başlayan foruma bugüne kadar 5 bin dolayında üst düzey yetkili ve sivil toplum liderinin katıldığını, OPF’lerde alınan kararlarla 4 yılda 20’yi aşkın projeyi hayata geçirdiklerini söyledi. İş dünyasının uygun koşullu finansmana ihtiyacı bulunduğunu belirten Akkol, üretim maliyetlerinin yükselmeye devam ettiğini, verimlilik artışı için destekleyici mekanizmalarının ortaya konulması gerektiğini ifade etti.

AB Yeşil Mutabakatı konusunda gerekli aksiyonlar alınmazsa Türkiye’nin milyarlarca avro karbon vergisi ödemek zorunda kalacağını kaydeden Akkol, Türkiye'deki iş gücü ve yetkinlik açığına dikkati çekti. Akkol, bu konuda şunları söyledi:

"Sanayicimiz, esnafımız, turizmcimiz iş gücüne erişimde ciddi zorluklar yaşıyor. Bir tarafta Avrupa'dan Türk iş gücüne belirli segmentlerde çok büyük talep var. Bazı işyerlerimiz 'iş gücü açığı var, üçüncü vardiya koyamıyoruz' açıklamaları yapıyor. Diğer tarafta halen gençlerimizde hatırı sayılır bir işsizlik var. Dolayısıyla bu ikisini bir araya getirecek programlara ihtiyacımız var. İşverenin, yatırım ve istihdamı destekleyecek önemli adımlara ihtiyacı var."

2023 yılında iki defa asgari ücret süreci yaşandığını, kolay bir süreç olmadığını, çalışanların farklı talep ve beklentileri bulunduğunu, işverenlerin de belirli kısıtları ve zorlukları olduğunu kaydeden Akkol, şöyle devam etti:

“İşveren tarafının çok haklı perspektifi var, devletimizin de bir perspektifi var. Süreç boyunca verdiğimiz pozitif mesajlarla ayrışma değil, bütünleştirme gayretinde olduk. Gece gündüz çalışarak elimizden geleni yaptık. Asgari ücret desteği artarak devam etti. Bilinmeli ki bu desteği doğrudan çalışanlara yansıtıyoruz. Verilen destek, işverenlerin maliyetlerinin azaltılması için değil, asgari ücretin artırılması için kullanılıyor. Desteğin devam etmesinden mutluluk duyuyoruz."

“ÇÖP ARACINDAKİ 2 İŞÇİ ARASINDA 10 BİN LİRA ÜCRET FARKI VAR”

TÜRK – İŞ Genel Başkanı Ergün Atalay da taşeron işçi sorununa dikkat çekti. Seçim öncesinde muhalefetin de iktidarın da taşeron işçilere kadroyu dile getirdiğini ancak şimdi konuşulmadığını belirten Atalay, “Çöp arabasının arkasında iki tane kardeşimiz var, inanın ikisinin arasında 10 bin lira fark var. Biri kamyonun sağında biri solunda duruyor. Biri şirket elemanı, biri belediyenin elemanı” diye konuştu.

ATALAY VERGİDEN YAKINDI

Ergün Atalay, asgari ücretin üzerindeki ücretlerden alınan yüksek vergiyi eleştirdi. Görevinin bu tarz yanlışları söylemek olduğunu belirten Atalay, "Benim bir yılda iki maaşımı vergiden dolayı alıyorlar. Böyle bir sistem dünyanın hiçbir yerinde yok" dedi.

“SENDİKAL ÖRGÜTLENME KAYIT DIŞINI DA ÖNLER”

HAK-İŞ Genel Başkanı Mahmut Arslan ise Türkiye’de 16 milyon işçinin sadece yüzde 14'ünün sendikalı olmasını eleştirdi. Bu durumu aşabilmek için sendikaların örgütlenmesinin önündeki engellerin aşılması gerektiğini belirten Arslan, sendikal örgütlülüğün önündeki engellerin kaldırılması konusunda mevzuat düzenlemesine ihtiyaç duyulduğunu söyledi. Arslan şöyle devam etti:

"İşçi örgütlülüğünün önündeki engelleri kaldıralım ve güçlü bir sendikal yapıyla masaya oturalım. Bunu yaptığımız zaman dünyaya da örnek bir endüstri ilişkiler sistemini inşa edeceğiz. Bunu başarabilir miyiz? Ben bu anlayış hakim olduğu zaman bunu başaracağımıza inanıyorum."

Mahmut Arslan, sendikalı işyerlerinde kayıt dışı işçi çalıştırılmadığına dikkat çekerek, sendikal örgütlenmenin yaygınlaşmasının kayıt dışı istihdamla mücadelede de önemli olduğunu vurguladı.

Asgari ücrete de değinen Arslan, belirlenen asgari ücret minimum ücret olsa belirlenen rakamlara itirazları olmadığını ancak bunun minimum ücret değil ortalama ücret olarak uygulanmasına itiraz ettiklerini söyledi.