Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Magazin New York In, Berlin out

        Sinan Çetin'in 1993 yapımı 'Berlin In Berlin' adlı sinema filmi Hülya Avşar'ın mastürbasyon sahnesiyle fenomen hale gelmişti. Rafel Cemo Çetin, babasının filmini 26 yıl sonra yeni nesil sinema izleyicisi için 'New York In New York' adıyla yeniden yorumladı.

        Çekimleri İstanbul ve New York'ta gerçekleştirilen gerilim - dram türündeki 'New York New York'u Muammer Koçak ile Serdar Gözelekli yönetirken filmin başrollerini Rafael Cemo Çetin, Mine Kılıç, Ahmet Yıldırım, Sinan Sicimoğlu, Ahmet Utlu, Ege Deniz, Furkan İncegül, Gökçeay Yıldız, Serdar Deniz ve Ayla Algan paylaştı.

        Habertürk'ten Mehmet Çalışkan'ın haberine göre 'Dilber'i canlandıran Mine Kılıç, 26 yıl önce Hülya Avşar'ın 'Berlin In Berlin'deki mastürbasyon sahnesini 'New York In New York'ta tekrarladı.

        'New York In New York' için yönetmenlerinden Muammer Koçak şu yorumu yaptı; "Sinan Çetin'in en iyi filmlerinden birinin tekrar çekimi, üzerimizde ne kadar baskı oluşturduysa da, fikri duyduğum ilk andan itibaren büyük bir heyecan ve merakla karşıladım. Beni hikayede en çok etkileyen durum ise düşmanı ile birlikte aynı evde hapis, yabancı bir misafirin klostrofobik gerilimiydi. Film boyunca bu gerilimi hep ayakta tutmaya gayret gösterdik. 'Berlin In Berlin' filmini kaçırmış yeni nesil için onun mirasını en iyi şekilde temsil edebilecek azami dikkati ve özeni gösterdiğimizi düşünüyorum."

        .png
        .png

        'New York In New York'un diğer yönetmen Serdar Gözelekli filme dair görüşünü "New York In New York' 1993 yapımı 'Berlin In Berlin' filminin yeniden çevrimidir. Bir töre üzerine kurulan filmi günümüze uyarlama ve yeni nesil izleyiciye aktarma fikri bir yönetmen olarak bana cazip geldi. Filmin kurgusunu, mekanını ve finalini değiştirerek biraz fark yarattık. Genç oyuncularla dinamik ve hızlı bir dram-gerilim filmi çıktı ortaya. Gelişen günümüz sinemasında çok da tercih edilmeyen ‘yeniden çevrim' türündeki film ‘Berlin In Berlin'e bir saygı duruşunda. Senaryosu ve türünde bir farklılık yarattığımız filmi seyircinin beğenisine sunmaktan mutluyuz" şeklinde oldu.

        .png
        .png

        Gösterime 22 Şubat'ta girecek olan filmin yapımcısı Rafael Cemo Çetin ise, "Berlin In Berlin, her zaman babamın en sevdiğim filmiydi. Bununla ilgili bir şey, filmlerinin geri kalanından daha fazla anlam ifade ediyordu. Çok kültürlülüğü yansıtması beni kişisel olarak çok etkilemişti sanırım. Yarı Alman, yarı Türk olduğum için, bu benim için bambaşka bir boyuttu. Annem bana hamileyken bu filmin setinde fotoğraf yönetmeni olarak çalışıyordu ve ben Berlin'de dünyaya geldim. Birkaç yıl New York'ta yaşadım. Sinema tarihindeki en iyi filmlerin birçoğu orada çekilmiştir. Her zaman orada bir film çekme isteğim vardı. Birçok Türk göçmeni ile tanıştım New York'ta; Uber sürücüsünden, restoran sahibine kadar. İşte New York'ta yeniden yapılanma fikri böylece aklıma girmişti. Edindiğim iki farklı kültürü / yaşadığım yerleri bir araya getirmek istedim. New York'ta yaşadığım yıllardan sonra artık kendimi bir Amerikalı gibi de hissediyordum, bir apartman katına hapsolmuş yabancı rolünü oynamak bu yüzden benim için anlamlıydı. Bir yapımcı olarak ilk deneyimim harika bir öğrenme süreciydi. Onlarca sorumluluğun altında olmak baskı kaynağıydı, ama aynı zamanda yaratıcı bir özgürlük hissi veriyordu. Bir yandan hemen hemen her sahnede oynamak, diğer yandan lojistik prodüksiyon sorunları ile ilgilenmek zordu bazen. Yine de, beni daha kontrol altında hissettiriyordu, kostümlerden oyuncu seçimine, her şeyi zevkime göre değiştirebilme gücüm vardı" dedi.

        .png
        .png

        Filmin Konusu:

        Amerika, New York'ta yaşayan Türk bir ailenin gelini olan 'Dilber'in bir kaza sonucu kocasını öldüren New York'lu fotoğrafçı 'Dylan', çektiği vicdan azabıyla daha fazla yaşayamaz ve 'Dilber'i bulup ondan özür dilemek ister. Onu yaşadığı yere kadar takip ettiği gecenin sonu, evin büyük oğlu 'Mürtüz'ün de olaylara şahitlik etmesiyle büyük bir kovalamacaya dönüşür. 'Dylan', canı pahasına 'Mürtüz'den kaçarken, tesadüf eseri kendisini düşmanın evinde hapiste bulur. Törelere göre, ‘özür dilemeye gelip evlerine sığınan Tanrı misafiri öldürülemez.' Ailesine ve törelere başkaldıramayan ama abisinin intikamını almak isteyen Mürtüz, elinde silahıyla 'Dylan'ın evden çıkmasını bekler.

        REKLAM
        Şurada Paylaş!

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ