Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Haberler Suç ve Ceza Film Festivali başlıyor

        Bu yıl yedincisi düzenlenecek olan Suç ve Ceza Film Festivali; adalet temalı, vizyona girmemiş 25 uzun metraj film, 5 tane adalet konusunda iz bırakan unutulmaz film olmak üzere 30 uzun metraj filmden oluşuyor. 10 Adet Altın Terazi Uzun Metraj Film yarışmasında bu yıl dört Türk filmi bulunuyor. Her yıl olduğu gibi bu yıl da Atlas ve City's AVM Sinemasında film sonrasındaki panellerde sanatçılar ve akademisyenler Sinemada Şiddet ve Şiddetin Gösterimi, Sinemada Gerçek ve Gerçeklik olmak üzere konuları tartışacaklar.

        Bu sene festivalin jüri üyeleri arasında birbirinden değerli isimler yer alıyor.

        7. Uluslararası Altın Terazi Uzun Metraj Film Yarışma Jürisi'nde; Uçurtmayı Vurmasınlar kitabının yazarı Feride Çiçekoğlu, tiyatronun yeni nesil önemli isimleri arasında gösterilen oyuncu Demet Evgar, İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Akademisyenlerinden Doç. Dr. Selman Dursun, edebiyat dergilerinde deneme ve öykü çalışmalarının yanında, belgesel ve kurmaca film senaryoları hazırlayan Tarık Tufan ve İrlandalı oyuncu Barry Ward bulunuyor.

        7. Uluslararası Altın Terazi Kısa Metraj Film Yarışma Jürisi'nde ise: İlksen Başarır, Funda Eryiğit ve Faysal Soysal gibi isimler yer alıyor.

        Bu sene rekor düzeyde başvuru alan 7. Uluslararası Altın Terazi Kısa Metraj Film Yarışma Ön Jürisi'nde ise: Korhan Bozkurt, Yosi Mizrahi ve Deniz Uğur yer alıyor.

        Festivalin programanı ve filmlere ait detaylı bilgileri bu sayfadan takip edebilirsiniz:

        http://www.icapff.com/tr/ana-sayfa

        Biz de adalet temalı festivalin direktörü Bengi Semerci ile festival programı ile ilgili görüştük.

        Festivalin çıkış noktası nedir?

        Suç ve Ceza Film Festivali'nin çıkış noktası aslında toplumu ilgilendiren ve toplumun içinde olması, tartışması gereken adalet ile ilgili akademik programları, akademisyenlerin yapıp akademisyenlerin dinlemesinin ve bunun başkalarına ulaşamamasının nasıl çözümlenebileceğine ilişkin düşünerek başlayan ve festival başkanı Adem Sözüer'in "bunu bir sanat alanıyla birleştirsek, belki daha çok topluma ulaşırız" fikriyle başlayıp, festivalin de adını koymasıyla bir film festivali haline gelmesi.

        Suç ve Ceza Film Festivali yedi yıldır yapılan bir festival. İlk yıldan bu yana festivalde neler değişti?

        Bence en önemli değişiklik öncelikle festival yapmayı öğrenmemiz. Akademik kısmı biliyorduk ancak film festivali kısmını bilmiyorduk. Tabii ki profesyonel arkadaşlarla çalışıyoruz ama bu işi gönüllü olan, benim gibi kişiler sürdürüyorlar. Dolayısıyla herkes yaşayarak öğreniyor burada. En büyük değişiklik bu bence...

        Başladığımız ilk yıl Uzun Metraj Film Yarışmamız yoktu. İkinci yılımızdan itibaren Uzun Metraj Yarışmamızı ekledik. Gittikçe neler ekleyebiliriz ile Uzun Metraj Yarışması, Kısa Metraj Yarışması yanı sıra önce sinema panelleri geldi: Sinemada akademisyenleri ve sinemacıları sinema salonunda bir araya getiren tartışmalar ekledik.

        Geçen sene 'Unutulmayan Filmler' köşesi açtık. Bu bölümde de adaletle ilgili ama hiçbir zaman unutulmayacak filmlerden bir seçki yayınlamaya başladık.

        Bu sene de öğretilerimiz nedeniyle biraz da o akademik kısmın dışında sinema için neler yapılabilire bakıp 'CAPTalks' başlığı altında bir takım atölye çalışmaları başlattık: Ünlü yönetmenlerin kendi sinema serüvenleri paylaşacağı ve tartışacağı 'Benim Sinemam' atölyeleri, onun dışında 'Kısa film nasıl bir süreçtir, ne işe yararı' tartışılan yine başka bir çalışma, bir filmin senaryodan çekilmesine kadar uzanan serüveni tartışılacağı bir program diyebiliriz.

        Eklediğiniz bu çalışmalar festival kapsamında sinema gösterimlerinden önce mi sonra mı yapılıyor olacak?

        Sinema panellerimiz Cumartesi ve Pazar film gösterimlerinden sonra oluyor. Öğle seansı 13:00'deki gösteriden hemen sonra yapıyoruz. Captalks'larımızın ise film gösterimleriyle hiçbir bağlantısı yok. Onlar Atlas Sineması'nın ikinci salonunda her gün ayrı bir program olarak sürecekler ve bu programlara katılım serbest olacak.

        Festivalle birlikte aynı zamanda sempozyumlar da gerçekleştiriyorsunuz. Bu süreç nasıl ilerliyor?

        Suç ve Ceza Film Festivali normal bir festival olarak: Sinema gösterimleri, jüri değerlendirmeleri, bir tarafta işlerken üniversitede belirli bir tema çerçevesinde yine uluslararası katılımlı yurt dışından gelen akademisyenler kendilerinin oluşturdukları bir programla o konuyu tartışıyorlar. Zaman zaman da akademik kesim ile sinema arasında bağlantı var. Sinemada yapılan paneller gibi... Her yıl bir belgesel filmin üniversite oynatılıp, onun üzerine akademisyenler ile tartışıldığı bir süreç var. Dolayısıyla akademik bölümle ile film festivali bölümü birlikte paralel olarak akıyor ve zaman zaman kesişiyorlar.

        Yarışma, Panaroma ve İz Bırakanlar bölümleri festivalin temel direği. Bu bölümler nelerdir biraz onlardan bahsedebilir misiniz?

        Genel olarak biz tematik bir festivaliz. Onun için de normal bir yönetmenliğimiz var. O yönetmelikte bir sürü ayrıntı var ama temel olarak "Filmin, Türkiye'de vizyona girmemiş olması gerekiyor ve en fazla bir yıl öncesinin filmi olması " gerekiyor. Bunların dışında en önemli özellik de "adalet teması" taşıyor olması. Dolayısıyla hem Yarışma filmleri hem Panaroma filmleri hem de İz Bırakanlar Köşesi hepsi adalet temasını içeren filmler.

        Adalet geniş bir kavram. Vicdani adaletten tutun içine adaleti koyabileceğiniz her türlü sosyal yapıyı içeren filmler katılımcı olabilir. Bu filmlerden müracaatlar arasından bir kurul tarafından 10 tanesi Yarışma filmi olarak belirleniyor, ayrıca Panaroma'da da yine adalet konusunu kapsayan ve yeni filmlerden oluşan bir seçki oluşturuluyor.

        İz Bırakanlar'da ise çok önce çekilmiş olan ve artık beyaz perde de çok görmediğimiz ama adalet temasında çok güçlü olduğunu bildiğimiz filmlerden oluşuyor. İşte bu sene olduğu gibi: Babam İçin (In The Name of The Father), Kayıp (Missing), Ve Herkes İçin Adalet (And Justice For All), Bereketli Topraklar Üzerinde (On Fertile Lands) ve Uçurtmayı Vurmasınlar (Don't Let Them Shoot The Kite) gibi filmler her yıl gösterime giriyor.

        Bu sene yeni bir şeyimiz de Seyirci Ödülü verecek olmamız. Gösterimdeki tüm filmler içinden seyirciler çıkışta oy kullanacaklar ve o oy kullanan seyirciler arasında Habertürk Seyirci Ödülü verilecek. Ayrıca oy kullananlar içinden de çekilişle bir seyircimize önümüzdeki yıl festivalin tüm programlarına ücretsiz katılım sağlayacağız.

        Festivalin bu yılki temasında "Terör ve darbelere karşı hukuk devletinin korunması" teması işlenilecek. Bu kapsamda festivalde neler izleyeceğiz?

        Bu sene birkaç tane darbelerle ve onlarla bağlantılı çekilmiş yeni filmlerimiz var. Yine "İz Bırakanlar" bölümünde "Kayıp" ve "Babam İçin" filmleri terör ve darbe konusunu içeren çok önemli filmler...

        15 Temmuz ile ilgili bir şeyler yapacak mısınız?

        15 Temmuz ile ilgili festival kısmında herhangi bir şey bulunmuyor. Çünkü ; henüz 15 Temmuz'u içeren herhangi bir sinema filmi bulunmuyor. Onunla ilgili olarak akademik programın içinde bir belgesel üzerinde akademisyenler tartışacaklar. Sadece belgesel gösterimi olmayacak, festivalin içinde belgesel ile üniversitede oynatılacak ve onun üzerinden tartışmalar yapılacak.

        Festivalin yeni içeriği Captalks'a dönecek olursak. Bu bölümde sinema seyircileri neler bekliyor?

        Bu bölümde amaçladığımız daha çok sinemanın serüveniyle, sinemayı izlemekle değil de sinemanın serüveniyle, nasıl oluştuğuyla ilgilenen seyirciler için oluşturduğumuz bir program diyebiliriz. Bir film nasıl oluşturulur? Kısa film nasıl oluşturulur? Uzun metraj film nasıl oluşturulur? Yönetmen nasıl olunur? gibi sorulara cevap niteliğinde olacak.

        "Sinema sektörü nasıl bir sektördür?" bunu anlatan bir bölüm...

        Bu konuda isim yapmış kişileri bunu merak eden sinema severleri bir araya getiren bir çeşit yol gösterme ve bir çeşit tartışma açma bölümü.

        Festival süresince çok değerli jüri üyeleriyle birlikte çalıştınız. Bu kadar önemli ismi bir araya getirmekte zorlandığınız oldu mu?

        Tabii ki de sinemada jüri oluşturmak çok kolay bir şey değil. Sağ olsunlar şimdiye kadar jüri üyesi olması için rica bulunduğumuz hemen hemen kimseden "hayır" cevabını almadık. Seçimlerimizi yaparken de sinemayla ilişkili ama sinemanın her alanını kapsayan bir seçki yapmaya çalışıyoruz. Bu sene de jüri üyelerimizi oluştururken yine sinemanın görüşlerini kapsayacak bir jüri oluşturmaya çalıştık.

        Bu sene Kısa Metraj alanında 3 bine yakın başvuru olmuş. Bu çok ciddi bir rakam.

        Bu çok ciddi ve sevindirici bir şey açımızdan...

        Ama sizin açınızdan bir taraftan yorucu da bir şey. Hepsini tek tek değerlendirmeye almak zaman alır.

        Şöyle yapıyoruz. Birincisi o müracaatlarda her ne kadar tematik olduğumuzu yönetmelikte mutlaka adalete ilişkin filmler olmamızı söylememize rağmen özellikle kısa filmde çok insanların konuya bakmadan film gönderdikleri gördük. Dolayısıyla ilk elemeye gelen her filme bakıp konuya uygun mu değil mi diye bakıyoruz. Adalet kavramıyla ilgili olan filmleri bir ön jüriye yolluyoruz. O ön jüri adalet ile ilgili olanlardan seçimler yaparak jürinin seçeceği 10 finalisti belirliyor ama ilk eleme konuya göre...

        Bu süreç yaklaşık olarak ne kadar zamanınızı alıyor?

        Nereden bakarsanız bakın bir yılımızı alıyor. Yani aslında festival biter bitmez biz önümüzdeki festival için çalışmaya başlıyoruz.

        Başvuruları ne zaman kabul ediyorsunuz?

        Şimdi biz her yıl aynı şeyi yapıyoruz. Bir festivali bitirir bitirmez diğeri için hemen duyuru yapıyoruz ki başvuruları hemen alalım.

        Festival ile ilgili tüm gelişmeleri izlemek için özel sayfamızı takip edebilirsiniz.

        Şurada Paylaş!

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ