Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Sağlık Uzmanlara göre paniğe gerek yok! Pandemi öncesindeki normal günlerimize döndük sayılır
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        Dünya Sağlık Örgütü, Covid-19 pandemi dönemini resmi olarak sonlandıralı aylar oldu. Uzmanlar geçmişte yaşanan yıkıcı tablonun değiştiğini kabul edip, kaygılardan kurtulmanın ve durumu doğru algılayıp ona uygun hareket etmenin önemine dikkat çekiyor. Covid-19, artık risk grubu kişiler dışında eskisi kadar yıkıcı ve sarsıcı değil. Bu noktada solunum sistemi hastalıklarıyla ilgili doğru bilgiye sahip olmak ve tabloyu doğru değerlendirmek gerekiyor.

        REKLAM

        SOLUNUM YOLU HASTALIKLARINA GENEL BAKIŞ

        Solunum sistemi hastalıkları üst ve alt solunum yolu hastalıkları olarak ikiye ayrılıyor. Burundan ses tellerine kadar olan alan üst solunum yolları, ses tellerinden akciğerdeki alveollere kadar olan alan ise alt solunum yolları olarak isimlendiriliyor. Solunum yolu enfeksiyonları da etkiledikleri bölgeye göre üst solunum yolu enfeksiyonları ve alt solunum yolu enfeksiyonları olarak kategorize ediliyor. Üst solunum yolları enfeksiyonları arasında; Nezle, akut sinüzit, akut tonsillit, akut farenjit ve akut larenjit bulunurken, alt solunum yolu enfeksiyonları örnekleri arasında; Akut trakeit, akut bronşit, pnömoni, mikrobik KOAH alevlenmeleri, Bronşektazi alevlenmeleri ve plörezi bulunuyor. Alt solunum yolu enfeksiyonlarının ülkemizde ölüm nedenleri arasında 5. ölüm nedeni olarak bildirildiği belirtiliyor. Özellikle Pnömoni (zatürre) tanı ve tedavisinde gecikme olması hayati sonuçlara yol açabiliyor. Benzer şekilde enfeksiyon etkenlerine bağlı KOAH ve Bronşektazi atakları da tedavi edilmedikleri taktirde benzer sonuçlara yol açabiliyor.

        COVID ESKİ GÜCÜNDE DEĞİL

        2020 yılında Çin Wuhan’da başlayıp tüm dünyayı teslim alan SARS-CoV-2 virüsü (Covid-19) ve bu enfeksiyon sırasında ve sonrasında gelişen olaylar tamamen yeni bir durum olarak değerlendiriliyor. Günümüzde Covid-19 eski önemini yitirmiş olmakla birlikte, etkisini bir miktar daha devam ettirdiğine dikkat çekiliyor. Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Tekin Yıldız, bu yılın virüslerinin ve karşılaşılan hastalıkların geçmiş yıllardan farklılık gösterip göstermediği sorusunu, “Günümüzde tıpkı Covid-19 öncesi dönemlerde olduğu gibi mevsimsel salgınlarla karşılaşıyoruz. Artık pandemi öncesindeki ‘normal’ günlerimize döndüğümüzü söyleyebiliriz” diyor.

        GÜNDEM 3’LÜ KOKTEYL

        Günümüzde dolaşımda olan RSV, İnfluenza ve Covid-19 virüs üçlüsü “üçlü kokteyl” olarak adlandırılıyor. İçinde bulunduğumuz kış döneminin viral solunum yolu enfeksiyonları olarak da başı bu 3 virüsün çektiği belirtiliyor. Covid-19 pandemisinden önceki döneme dönmekte olduğumuzu belirten Prof. Dr. Tekin Yıldız, “Pandemi döneminde yaşanan ve ölümlerle sonuçlanan ağır tabloların yarattığı korku ve kaygı gibi nedenlerle, Covid-19 özelinde toplumumuzda hâlâ biraz abartılı bir panik durumu yaşandığını düşünüyorum” diyor.

        REKLAM

        KORUNMASI GEREKEN KIRILGAN GRUPLAR HANGİLERİ?

        Kış döneminin viral solunum yolu enfeksiyonlarına, bulaş açısından özellikle kreş ve okul çağı çocukları ile gençlerin kaynaklık ettikleri belirtiliyor. Korunması gereken “kırılgan gruplar” ise 65 yaş üstü erişkinler, sağlık çalışanları, okul ve cezaevi gibi kalabalık insan gruplarıyla karşılaşan çalışanlar ile diyabet, kalp yetmezliği, astım, KOAH, Bronşiektazi, böbrek yetmezliği, karaciğer yetmezliği gibi kronik rahatsızlıkları olan erişkin yaş grupları olarak sıralanıyor. Prof. Dr. Tekin Yıldız, “Hiçbir bilimsel dayanağı olmamasına rağmen son yıllarda dünyada ve ülkemizde artan aşı karşıtlığı nedeniyle çocukluk çağı aşılamaları ile erişkin aşılamalarında sorunlar yaşanıyor. Erişkin yaş grubunda, aşılamanın önerildiği risk gruplarında başta grip (influenza) ve pnömokok aşıları olmak üzere aşılamalara gerekli özenin gösterilmesi şart. Bu nedenle hastaların, özellikle Sağlık Bakanlığı ile uzmanlık derneklerinin önerileri dışında, bilimsel olmayan önerileri dikkate almamaları gerek” diyor.

        EN SIK KARŞILAŞILAN BELİRTİLER

        *Ateş

        *Halsizlik ve kırgınlık hali

        *Yaygın kas ve eklem ağrıları

        *Burun ve geniz akıntısı

        Prof. Dr. Tekin Yıldız
        Prof. Dr. Tekin Yıldız

        GEREKSİZ ANTİBİYOTİK KULLANIMINA DİKKAT!

        Viral solunum yolu enfeksiyonlarının çoğunlukla istirahat ve destek tedavileri ile iyileştiğine dikkat çekiliyor. Bakteriyel enfeksiyon olduğunu düşündüren bulgular ışığında, hekim tarafından önerilmediği sürece, gereksiz antibiyotik kullanımının çok tehlikeli olduğu belirtiliyor. Hastaların, hekimlerinin önerilerine göre hareket etmeleri halinde bu sorunların genellikle çözümlendiğine dikkat çekiliyor. İlaç dışı ürün kullanımı, ilaç dozları ve kullanım sürelerine uyulmaması ise sorunu büyütüp komplikasyon gelişimine yol açabiliyor. Prof. Dr. Tekin Yıldız, “Enfeksiyonların iyileşme süreci geçmişe oranla aynı mı yoksa daha mı uzun sürüyor” sorusuna, “Pandemi öncesi dönemle benzerlik gösteriyor. Şu anki durum bizim özlü sözlerimiz ve atasözlerimizde bile anlatılıyor. Gribin (influenza) ‘paçavra hastalığı’ olarak isimlendirilmesinin nedeni hastalığın kişiyi ciddi anlamda sarsıp halk arasındaki ifadeyle paçavraya çevirmesinden kaynaklanıyor” diyor.

        ACİL SERVİSLERİ GERÇEK ACİL İHTİYACI OLANLARA BIRAKIN

        Solunum yolu enfeksiyonu olan hastaların sağlık kuruluşlarına başvurularının sistemde tıkanmalara yol açıp özellikle acil servislerin çalışmasını engellemesi önemli bir sorun olarak görülüyor. Mevsimsel solunum yolu enfeksiyonlarının hep olduğunu ve var olmaya devam edeceğini söyleyen Prof. Dr. Tekin Yıldız; “Pandemi döneminden kalan kaygıların da etkisiyle olsa gerek, ülkemizde bu konuda her basamaktaki sağlık kuruluşlarına başvuru sıklığı oldukça fazla. Oysa bu tarz enfeksiyonların büyük çoğunluğu, birinci basamak sağlık kuruluşlarında çözülebilir. Bu sorundan kaynaklı başvurular acil servislerde çok büyük iş gücü kaybına ve maliyet artışlarına yol açmaktadır. Bu nedenle trafik kazası, kesici delici alet yaralanmaları, kalp - damar hastalığı acilleri, akut karın acilleri ve solunum sistemi acilleri gibi gerekli acil nedenleri dışındaki başvurular, acil servislerin amaçları dışında çalışmak zorunda kalmalarına neden olup gerçek acil hastalarının sağlık hizmetine ulaşmalarını zorlaştırmaktadır” diyor.

        ÖNERİLEN VİDEO
        Şurada Paylaş!

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ