Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Yaşam HT Cumartesi ‘Simitçilerin hepsi tenor’

        Ece ULUSUM / GAZETE HABERTÜRK

        Tenor Cenk Bıyık ile oyuncu, tenor Atılgan Gümüş sahnede, ellerinde tahta kılıçlar, güle oynaya prova yapıyolar. Hızlarını alamayıp bir ara beni de aralarına dahil ettiler! Prova Two Tenors Duello müzikal şovu içindi. İkisi de çok iddialı. İstanbul’da henüz sahnelenemedi, yer bulmak kolay değil, kendileri söylüyor. Daha neler anlattılar neler...

        Nasıl bir araya geldiniz?

        Atılgan Gümüş: Cenk’le konservatuvardan beri arkadaşız. Sonra Cenk kariyerine devam etmek için Avrupa’ya gitti, ben Türkiye’de kaldım. Sonra sağ olsun bir telefonumla döndü!

        Yani bu proje uzun zamandır düşünülen bir şey, öyle mi?

        A.G.: Evet. Cenk geldiğinde bu işe koyulduk. Hafif bir karı-koca ilişkimiz var. (Gülüyorlar.)

        O kadar iyi anlaşıyor musunuz?

        Cenk Bıyık: Enteresan bir şekilde evet. Bıraktığımız yerden devam etmek çok keyifli oldu. A.G.: Çünkü biz artık birbirimizin her halini biliyoruz. Kimse kimseye sahnenin üzerinde artistlik yapamaz.

        Birbirinize baktığınızda bu süre içinde nelerin değiştiğini söylersiniz?

        C.B.: Bende bir 20 kilo değişti! Ama Atılgan’da hiçbir şey değişmedi. Sadece biraz daha gelişti.

        İçerik olarak gelenleri ne bekliyor?

        A.G.: Müzikal bir gösteri bu. Denemeler yaptık, izleyenlerin hepsinin söylediği bir tek şey vardı: “Şu haliyle alın, Las Vegas’ta sahneleyin.” Almanya’dan gelen çok büyük bir organizatör vardı, izlediğinde ‘‘Değiştirilmesi gereken hiçbir şey yok. Avrupa’da nerede olursa olsun izlenebilir’’ dedi. Bir de Türk olduğumuza inanmıyorlar. C.B.: İnsanlar beğeniyor ve hakikaten dünya standartlarında olduğunu söylüyorlar. Altyapımız var diye düşünüyorum. İngilizce ve Almanca da oynayabiliyoruz.

        Biz milletçe operaya mesafeliyiz ama hiç gerek var mı bu mesafeye?

        A.G.: Bu toprakların üzerinde birçok müzik geldi geçti, bunu yansıtmak istiyoruz. Bana göre Anadolu’nun yüzde 90’ı operacı. Her kadının içinde bir soprano var. Şöyle bağırmazlar mı? “Oğluuum yapmasanaaaa dediiiim sanaaa!” Mesela pazardaki insanlarımız, “Domaaates vaaar, patlıııcaaaan vaaaar, soğaaaan vaaar!” diye haykırmaz mı? Gerçekten kendimizin farkında değiliz, bunlar aslında sanat. Sahi simitçilerin hepsi tenor. “Simiiiiiit”

        Cenk Bey, siz dünyanın dört bir yanında işler yaptınız. Diğer ülkelere göre bizdeki iletişim kopukluğunun sebebi nedir?

        C.B.: Adına sektör dediğimiz şeylerin ticari boyutu abartılıyor. Almanya’da 100’ü aşkın opera binası var. Peki ya bizde? Avrupa sanatla eğleniyor. Maalesef bizde bu işler biraz farklı oluyor. A.G.: Parası olanların çoğu eğlenmeyi bilmiyor. Biz parası olmayanları da eğlendirmek için köylere gidiyoruz.

        Sözümona entelektüeller de suçlu. Eğlenmeyi de ciddiyetle yapmak gerektiğine inananlar var....

        A.G.: Kesinlikle! Kendilerini farklı yerlerde görüyorlar. Zaten bu yüzden uçurumlar meydana geliyor.

        Televizyon dünyasında çalışan insanların tiyatroya ilgisi artmış durumda. Ve sahneye çıkıyorlar. Ne düşünüyorsunuz?

        A.G.: Emek vererek işini yapanlara diyecek bir şey yok ama herkes bu işi yapmamalı. “Albüm de çıkarırım, bu işi de yaparım” demek çok yanlış. Ne ortaya çıkan iyi oluyor ne de insanlar memnun oluyor.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ