Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Futbolda alınan kararları ince ince okudum. Kimilerine göre devrim, kimilerine göre de darbe... Ben yorum yapmayacağım, çünkü Türk futbolunun kazanımı konusunda bir şey anlamadım. 14 yabancının serbest olması; neler getirecek. Türk futbolcularının bonservis değerini düşürecek. Yurtdışında oynamaya sıcak bakılacak. Yerli ve yabancı arasında rekabet artacak. Gençlerin önü açılacak. Ama diyorum ki, hadi bakın işinize. 14 yabancı serbest mi. Peki; bu oyuncular için bir kriter var mı, yok. Yeni çöplüğe hazırlanın. Bu sezonki 5+3’lük kararda bile yabancıların tamamını oynatamayan kulüpler var, yedek kulübesi, tribünler bu oyuncularla dolu. Neden?... Çünkü, menajerlerin oyuncağı olmuş veya olmayı tercih etmiş yöneticiler veya teknik adamlar, kulüplerinin mali tablosuna, yabancıların yetenek kriterlerine, geçmişine, yaşına, mili olma durumuna, takımında oynayıp oynamadığına, kişiliğine uyum sorununa, insanlığına bakılmaksızın transfer yaptıkları için gelinen durum bu.

        14 YAŞABANCI

        Şimdi bir de 14 yabancı serbest. Hangi kulübün dünyada eli kolu olacak bir adamı var ki. Ya da sezon içinde ülke ülke, maç maç dolaşıp oyuncu arayan kadrolu bir ismi; yok.. Bu oyuncu buluculara üç-beş kuruşu fazla görenler, menajerlere kucak dolu para verirken, üzülmüyor bile. 11 yabancı oyuncu sahada bulunabilecekmiş. Son yıllarda alınan kararlara bakıldığında tam anlamıyla kararsızlık örneği olduğu görülüyor.

        Çünkü; 2005-06 yılı; Süper Lig takımları 6 yabancı oyuncu oynatıyordu.

        2007-2008; Sezon başında 6+1 dendi. Devre arasında, 6+2, ve son olarak da 6+2+2 dendi. 2009-10; 6+2+2 dendi, 8 olan yabancı oyuncu sayısı 10’a çıkartıldı. 2011-12; Yabancı oyuncu sınırı kaldırıldı, maç kadrolarında 6+2 kuralı devam etti.

        2013-14; 6+0+4 olarak adlandırılan kurala göre kulüpler 10 yabancı oyuncu transfer etti, ancak maç kadrolarına en fazla 6 oyuncu yazabildi

        2014-15; Bu sezon 5+0+3 olarak duyurulan kara, 5+3 olarak değiştirildi.

        2015-16; yani gelecek sezon; 28 kişilik kadrolarda 14 yabancı 14 yerli oyuncu olmasına karar verildi. 11 oyucunun aynı anda sahada olabileceği açıklandı.

        ALTYAPI MI?

        Altyapıdan 2 oyuncu mutlaka kadroda olacakmış. Ve bu sayı her yıl artacakmış. Komik...

        Kadroda altyapıdan oyuncu olacak, 14 yabancının, ağabeylerinin arasında forma şansı bulacak. Kendileri de inanmıyorlardır bu atağın gençlerin önünü açacağına ama, laf olsun beri gelsin. Gençleri oynatma kararı mecbur olmadan, hiçbir teknik adam aşağıya bakıp, oyuncu seçmez. Önce kendini düşünür, sonra kulübünü. Bu hep böyle olmuştur. Gençlere ilgi gösteren antrenörler parmakla gösterilir. Bu kuralı Türk milletine değil, teknik adamlara anlatması lazım federasyonun. Teşvikle, para vererek sonuca gidemezsiniz. Önceki yıllarda da oynattığı gençlere bakılıp, kulüplere prim desteği veriliyordu. Kim ne kadar almış, döksünler ortaya da görelim.

        KİMİN BORCU YOK

        14 yabancı transfer etmek için kulüplerin; vergi, SGK, oyuncu, UEFA ve FIFA borcu olmayacakmış. Taksitlendirilmiş veya ertelenmiş olan borçlar, borç kapsamından çıkarılmış. Bugün, borcu olmayan kulüp sayısı parmakla gösterilecek kadar azdır. Birçok kulüp yeni torba yasasıyla borçlarını çok uzun vadelerde ertelemiş, tabiri caizse “Alaşehir tımarı” yapmıştır. Bunların tamamının ödeneceğine kimse inanmamaktadır. Çünkü, daha önceki torba yasasını delen kulüpler, her yasa değişikliği ile yeni bir sayfa açmış, yeniden yapılandırmaya gitmiş, ama borçlarını düzgün ödemeyi başaramamıştır.

        Demek istiyorum ki; bu radikal karar kulüpleri disipline etme adına alınmış, ancak, gelirleri olmayan kulüplerin bu borçlarını ödemesi mümkün değil.

        2015-16 yılı borçların ödenmesi için son yıl. Sonra transfer kapanacak. Puan silmeler ve küme düşürülme cezaları geliyor.

        Açıklanan borçlar, yüz milyon ve dolar cinsinden... Nasıl kapanır da, transferi açarlar, bilmem. En küçük kulübün bile oyuncu, personel borcu var. Aylarca paralar ödenmiyor. Sadece Süper Ligi Türkiye ligi gibi görüp, alttakileri unutursan, alınan kararlar devrim diye değil, darbe diye de yorumlanır.

        İLHAN CAVCAV

        Bana göre, en güzel yorumu Türkiye liglerinin en düzgün kulübünün, yani Gençlerbirliği’nin Başkanı İlhan Cavcav yapmş. Şöyle diyor Cavcav: Biz zaten altyapıya önem veren bir kulübüz. Kadromuz da bunun kanıtı. Diğer kulüplere tavsiyem, G.Birliği’ni örnek almaları. Hesaplı yabancıları kadromuza katarak, onların içinden yıldızlar çıkararak, eski günlerdeki gibi transfer dönemlerinde adımızdan çokça bahsettireceğimize inanıyorum.

        Evet; altyapıdan yetişmiş oyuncularla takviyeli; ince elenip sık dokunarak bulunmuş yabancı futbolculardan kurulu bir takım öngörüsü, Türk futbolunun da ana felsefesi olmalıdır.

        Bu federasyonun bir buluşu değildir. Yıllardır yapılması amaçlanan, Türk futbolunu üst sıralara tırmandıracak bir çalışmadır. Ancak, uygulama aşamalarında yapılan yanlışları engelleyecek kararlar alınmamıştır. Türk futbolcusunun bonservis ücretlerine milyonlar ödenmesine, kriter aramadan gelen yabancı oyuncuların çöplüğü ve menajerlerin oyuncağı olmamıza izin verenler şimdi, şapkadan tavşan çıkarmaya çalışıyorlar.

        Diğer Yazılar