Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        İstanbul İl Güvenlik Kurulu toplanmış, Sarıyer maçına Göztepe seyircisinin alınmamasına karar vermiş. Bu yıl 5. yasak, il güvenlik kurullarının aldığı. 3’ü Ankara, 2’si İstanbul..

        Göztepe taraftarı, geçmiş yıllarda çıkardığı olaylar nedeniyle boynunda asılı olan yaftadan bir türlü kurtulamadı.

        Seyircisi yasaklı Sarıyer’in maçına bile seyirci yasağı koyuyorlar. Kendilerinden mi korkuyorlar, Göztepe seyircisinden mi. Anlamak mümkün değil.

        Olay çıkması muhtemel görülüp, bir takımın taraftarına terörist muamelesi yapanlar, yasakçı zihniyetin doğurduğu üründen başka bir şey değil.

        Koskoca İstanbul emniyeti, koskoca şehirde, minicik Göztepe taraftarına karşı önlem almak yerine, “Yassak kardeşim” demeyi uygun görüyor. Defalarca yazdık, yasakçı anlayışın sporun ruhuna yakışmadığını. Federasyon seyircileri tribüne çekebilmek için onlarca çare üretirken, kurul hepsini bir kenara bırakıp, ‘yasak’ kolaycılığını tercih ediyor.

        Göztepe taraftarı, en az birçok takımın taraftarı kadar sorunludur.

        Sinirlidir tamam, tahammülsüzdür tamam, yenilgiyi sevmez o da tamam. İçlerinde birkaç tane kendini bilmez var diye koskoca bir camiayı tüm Türkiye nezdinde “Tehlikeli” statüsüne koymak ve bunda da ısrar etmek ne kadar doğru.. Ya da ne kadar düzeltici bir karar.

        Şimdi bu taraftarlar maça girmedi diye, Göztepeliler düzeldi mi. Yoksa itilip kakıldıkları için daha tehlikeli hale mi geldi.

        Bu kadar sinirli olmalarındaki gerekçeleri, muhatap oldukları muamele olmasın.

        Koyun gibi güdülüp bir güzergahın dışına çıkmadan, itilip kakılarak “Çıkması muhtemel olaylar”a sebebiyet verilmiş olmasın. Bu karar yanlıştır, korkudan başka bir şey değildir.

        Bu insanların arasında takımlarını desteklemek için gidenler de vardı.

        Onların içinden yanlışları ayıklamak emniyet görevlilerinin işidir. Onların uzmanlık dalına girer.

        Tamamen yasaklamak, sorunu çözmez, büyütür.

        Sanki olay çıkartanlar, sadece Göztepe seyircisi gibi davranmak, büyük haksızlıktır.

        Türkiye’nin her yerinde saha olayları çıkmaktadır.

        Eğer kolaycılığa kaçarak sorunu çözmek istiyorsanız...

        Yasaklayın maçlara seyirci girilmesini olsun, bitsin.

        Zaten Türk futbolu uçurumun dibinde...

        Siz de itin, gitsin..

        Altay’ın bu durumda

        değiştirmesi yanlış

        İzmir’in köklü kulübü Altay, yıllardır yaşadığı maddi sıkıntının acısını tehlikeli bölgede sürünerek yaşıyor. Durum hiç iç açıcı görülmüyor.

        Yönetim bütün silahlarını çekti, savunmaya çalışıyor. Ancak, eldeki malzeme, ara dönemde yapılan takviyelerle uyuşmazsa daha karamsar bir tablo ortaya çıkacak. Bu arada Teknik Direktör değişikliği gibi sözler de sarf edilmeye başlandı. Mesut Toros’a büyük haksızlık yapılmıştı.

        Serhat Güller için aynı şeyi söyleyemesem de, değişiklik tamamen yıkım olur. Altay’ın kapsama alanına bu konuda giren kim varsa, dışarıda tutulmalıdır. Çünkü tek seçenek istikrardır.

        Carlos, Marlos’ dedik

        niye olmadı acaba...

        Akhisar’a teknik direktörlüge Roberto Carlos’un geldiğini öğrendiğimde heyecanlanmıştım. Mustafa Reşit Akçay gibi renksiz bir antrenörden sonra, Carlos’un Akhisar’a renk vereceğini düşünmüştüm. Ama yanılmışım. Bunu şu anda aldığı sonuçlara bakarak söylemiyorum, emin olun. Ne zaman önüne geleni kapının önüne koymaya başladı, ardından da transfer çöplüğüne dönüştürdü takımı, o zamandan beri başarılı olamayacağını düşünüyorum.

        Transferi çözüm olarak gören antrenörler, eldeki kadroya yaptıkları ihanet nedeniyle başarısızlığa mahkum oluyorlar.

        Carlos’un başına da gelecek olan bu... Beni üzen stratejilerini he zaman takdir ettiğim Akhisar’ın düşecek olduğu durum.

        İnşallah bunda da yanılırım...

        Yusuf Şimşek...

        Karşıyaka Teknik Direktörü Yusuf Şimşek, uzun zamandır dışarıdan gözlemlediğim bir teknik direktör. Ve yaptığı çıkışlara bayılıyorum. Kimsenin kolay kolay söyleyemeyeceğini, bir çırpıda konuşuveriyor. Hakeme, yönetime, belediyeye, özellikle de oyuncularına. “Önce oyunculara” felsefesi güzel, aba altından sopa göstermesi de. Takımının aleyhine olacak her şeye anında karşılık veriyor. Takıma zarar verip, kaçmaya çalışan Brezilyalı Juninho için söyledikleri tam bir idealist olduğunu gösteriyor.

        Yaptığının cezasını çekecek” demek, her yiğidin harcı değil. Gücüne hayranım, devam hocam...

        Diğer Yazılar