Kastımız kesinlikle voleybola değil
Atatürk Spor Salonu önündeki plaj voleybolu sahası hakkındaki yazılarımızdan sonra, alanın son halini görebilmek için Alsancak’a gittim.
Kamyonlar sıraya girmiş, içinde kepçeler harıl harıl çalışıyordu.
İçimden, “Alsancak potalarına kavuşuyor” diye geçirmedim diyemem.
Bilgi aldıkça, kumların ve oturma gruplarının yenilendiğini, zeminin drenajla desteklendiğini öğrendim.
2012’de ilk düdüğün çaldığı plajda, bir tık öteye gidilmesini sağladık. Ancak buna rağmen, yanımıza gelen Alsancakseverlerin isteklerinin o alanın eski haline döndürülmesini arzu ediyor olması, savımızda ne kadar haklı olduğumuzu ortaya çıkardı.
O anda yenileme işlemlerini yapan çalışanlar da duydu, “Potalarımızı istiyoruz” çağrılarını...
İşte; bu parolayla yola çıktık.
Derdimiz ne voleybolla, ne de plajla..
Taş zemin üzerine atılmış kumlarla yaratılmış plaj ambiansının o alana yakışmadığı, eski haliyle yarattığı cıvıl cıvıl ortamı özlediğimizdi derdimiz.
Kışın kimsenin olmadığı bir hayalet alanda, yazın İzmir’de kimsenin olmadığı zamanlar yapılmış hayalet turnuvalara aslında itirazımız.
İzmir’de nadir olan rekreasyon alanlarından biri Alsancak Spor Salonu’nun önü...
Bilmem anlatabildik mi...
BAKANLIĞIN YANITI
Gençlik ve Spor Bakanlığı Basın Müşaviri Bilal Yakınbaş, 49 yıllığına devir işlemi yapılan tesis için ellerinde gelen bir şey olmadığını ifade ediyor. Ama ekliyor da, “Atıl alanları denetlemek tabii ki görevimiz.”
Ancak, tesis 2009 yılında Voleybol Federasyonu’na geçmiş, 2012’de ilk turnuva yapılmış. 3 yıl geçmiş, yapılan turnuva sayısı parmakla gösterilecek kadar az.
Denetlenme zamanı gelmemiş mi?..
Asıl ölçü spor alanı olarak durmasıymış. Ne kadar zaman daha böyle durabilirmiş, belirtememiş.
Semt halkının şikayetleri için, “Bizim muhatabımız” değil yorumu yapmış. Toz kalkıyorsa, “Şikayetinizi belediyelere yapın” isteğinde bulunmuş.
O toza sebep olanı yok saymış sayın basın danışmanı. İğneyi kendine çuvaldızı başkasına batırmamış.
“İmza toplayın, kaymakamlığa veya resmi kurumlara başvurun” demiş.
“Şikayetiniz varsa, bakanlığa da başvurun” eklemesi yapmamış.
30 yıllık gazeteci, dostumuz, detaya fazla girmeden bakmış.
FEDERASYON’DAN...
Voleybol Federasyonu Başkanı Özkan Mutlugil, “Fabrika voleybol” projesinden bahsederek, basketbol potalarını kendilerinin kaldırmadığını ve plaj voleyboluna daha fazla destek vereceklerini belirtmiş. Tahsis edilmiş alanı kullandıklarını da üstüne basa basa söylüyor başkan, kış döneminde aktif kullanma konusunda eksiklikleri olduğuna işaret ederek.
“Mart ayından sonra plaj aktif olarak kullanılacak” sözü, Mutlugil’in daha önceki yanıtlarıyla da çok benzeşiyor...
BİZ DE DİYORUZ Kİ
Ne kadar turnuva düzenlenirse düzenlensin, hiç bir zaman o alanın Alsancak’ın gençlerinin kullanıldığı dönemki kadar ilgi yaratmaz.
O hava yakalanamaz.
Kışın plaj voleybolu elbette olmaz.
Yazın bütün İzmir plajdayken de, turnuvalara katılımcılardan başkası itibar etmez.
Atatürk Spor Salonu Voleybol Federasyonu’na kiralanırken, ön tarafı da, salona entegre olsun diye verilmiş.
Federasyon olarak, o alanda daha aktif organizasyonlar yapılabilir.
Ya da organizasyon yapmak isteyenlere verilebilir.
Yılın her ayı gecesi gündüzü canlı, Alsancak’a yakışır bir yer olması sağlanabilir.
Önemli olan gençleri spora kazandırmak ise, potalar yeniden yerlerine koyulur.. Bir tarafına da voleybol maçlarının yapılabilmesi için yer ayrılır.
Kimi koşar, kimi oynar, kimi sohbet eder.
O alan eski havasına kavuşur. Demirlerle çevrilmiş, şimdi de bezlerle sarılacak olan o saha, hak ettiği gibi kullanılmadığı takdirde, siz ne yaparsanız yapın, halkın şikayetleri bitmez.
O şikayetler de bitmezse, bizler de onların sesi olmaya devam ederiz.
