Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Karşıyaka’da Erdal Acar’ın aldığı son karar, kaosa yolculuğun da başlangıcıdır.

        Ali Erten yönetimi istifa etmediği takdirde, maddi destek vermeyeceğim” resti, eldeki tüm kartların açılmasına sebep olacaktır.

        Bu hamle, son hamledir.

        Gerçi, Başkan Ali Erten’in verdiği, “Karşıyaka’da yönetimlerin gidip gitmeyeceğine genel kurul karar verir” deyip, ardından da genel kurul kararı alması, resti hemen gördüğünü gösteriyor.

        Erdal Acar’ın, yeğeni Futbol Şube Sorumlusu Devrim Acar’ın istifasının ardından Elazığspor’a destek vereceğini söylemesi de manidar.

        Her ne kadar, “Erten yönetimi istifa edene kadar” şartını koysalar da, bir kırılma olduğu kesin.

        Ali Erten’in de her anlaşmazlıkta önlerine konan, “Desteği keseriz” tehdidinden sıkıldığı belli. Her ne kadar taraftarlarını kendi tarafına çekmeyi başaramasa da, kendi şartlarına direniyor.

        Her şeyi açık açık söyleyemiyor, belli. Üstü kapalı yapılan konuşmalar, “Ben konuşmak istemiyorum” söylemleri, maddi sıkıntıyı aşmalarının tek çaresinin Erdal Acar olduğunu düşünen taraftarların aleyhine çalışmasına neden oluyor.

        Taraftarlar, tarafını belirlemiş durumda. “Eğer bir çıkarın yoksa Ali Erten istifa et” diyecek kadar ileri gidebiliyorlar.

        Taraftarlar, bir yandan stad, bir yandan da salon, bir yandan kamp merkezi için didinen ve bu konuda da büyük yol kateden başkanlarının bu çabasını yeterli görmüyor.

        Bu kadar erken olacağın tahmin etmiyordum. Ama Ali Erten, “Karşıyaka’nın geleceği için genel kurula gidiyoruz” diyerek kararını açıkladı.

        Divan Kurulu da olayın ciddiyetinin farkında olduğu için harekete geçmişti. Önce Ali Erten’i dinlemiş, mali tabloyu istemişti. Erdal Acar’ı da bekliyordu.

        Ama Ali Erten, dün gelen istifaları da göz önüne alarak genel kurula sorma kararını İspanya’dan verdi.

        Gelen yoğun eleştiriler üzerine alınan bu karar, bu evrede doğru. Bunu bir istifa olarak kabul eden de olabilir, güven oylaması olarak da..

        Karşıyaka’nın son yaşadığı krizleri atlatması için yapılması gereken de buydu. Şimdi genel kurul takımın yönünü belirleyecek.

        Kemal Özdeş, ne yapmalı...

        Karşıyaka Teknik Direktörü Kemal Özdeş:

        Hiç konuşmamalı...

        Basın toplantısı yapacağım” deyip, yapmamalı.

        Telefonla arayan arkadaşlarımıza, telefonlarını açmamalı..

        Açtığında da “Konuşmuyorum” demeli..

        Haklı... Niye konuşsun ki... Anlatacak neyi var...

        Bu arada..

        Karşıyaka’nın teknik konularıyla ilgili olarak bilgi almak istiyorsanız...

        İZSU gişelerine başvurabilirsiniz arkadaşlar!..

        Hamzaoğlu’nu gönderdiniz

        Gelecek olan iyi mi olacak..

        İşte bu kafa, Türk futbolunun da içine ediyor. Galatasaray yönetiminin aldığı karar ve Teknik Direktör Hamzaoğlu ile ayrılış biçimi bahsettiğim.

        Türkiye’deki yönetici profilinin resmini de ortaya koyuyor aslında.

        Biraz fanatiksin, paran da var, atıyorsun kapağı yönetim kuruluna.

        Kimse sormuyor, bakmıyor, eğitimi, yeteneği var mı diye.

        Futbolcu olmak kolay değil bu ülkede.

        Teknik Direktör olmak için de bir sürü sınavdan geçiyorsun.

        Süper Lig’de bir takımın başına geçmek, hele hele Galatasaray’a zor mu zor.

        Ama yönetici olmak mı istiyorsun, banka cüzdanındaki meblağ ile orantılı.

        Hamza Hamzaoğlu, Türk futbolunun son yıllarda yetiştirdiği en iyi teknik direktörlerden biri. Kısa zamanda katettiği yol ortada.

        G.Saray’da elde ettiği başarılar da açık. Üç kupalı fotoğrafı gözümün önünde.

        Çatıştığı ise kendi yönetim kurulundan onu istemeyen bir veya iki kişi. Başkanı da bu konuda ikna etmeyi başarmışlar.

        Transfer konusunda söylediklerini tasvip etmiyormuş yönetim kurulu.

        Özellikle Melo ve Umut Bulut konusunda söylediklerinde tezat olduğunu belirtiyor ve yönetim kurulunu zor durumda bıraktığından bahsediyorlar.

        Transferde isme karar verecek tek merci, teknik heyettir.

        Yönetimler işin para yönüyle ilgilenir.

        Ki Hamzaoğlu, G.Saray’ın borç çıkmazından çıkabilmesi için transferde ısrarcı da olmamış, yönetimin işini kolaylaştırmıştır.

        Alınan bu karar yanlıştır.

        Gelecek olanın daha iyisini yapacağını düşünmek de bence amatörlük.

        Hamza Hamzaoğlu’nun tek yanlışı, transfer konusunda ısrar etmeyerek, yönetimi sıkıştırmamaktır.

        Yeni gelenin yaptıklarını gördükçe, dünden daha fazla üzülecektir.

        Diğer Yazılar