Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Mutlaka böyle bir şey olmalı..

        Yoksa, o kadar görevli varken, belirli sayıda kapı açılmışken, 10 bin kişi izinsiz, ücretsiz stada nasıl girebilir.

        Biletli 28 bin 653 kişi var tribünlerde.. Hasılat; 1 milyon 800 bin TL.

        Sadece kale arkaları boş.. Yani; 10 bine yakın kişi var kaçak. İşin manevi boyutu daha da acı, daha terbiyesizce.. Soma’da hayatını kaybetmiş madencilerimizin ailelerine yardım için organize edilmiş bir maça kaçak girmek.

        Ve bunu kendine anlatabilmek...

        Yanında bir yakının varsa, ona ya da çocuğuna hissettirmemek.

        Utanmadan sıkılmadan, iyi bir iş yapmışcasına gururlanarak, hayalet gibi içeri kaçmak.

        Sonra da tribünde, keyif çatmak.Bu olay yıllardır İzmir’de oluyor. Artık pek de garipsenmiyor, ama asıl amacı yardım olan bir organizasyona bedava girmek, bilet almamış 10 bin kişi içinde olmak. Terbiyesizliği bırakın, bundan utanmamak... Pes...

        İşin diğer acı boyutu da hala, bu bedavacı terbiyesizlere çözüm bulamamış olmamız.

        Sanki Atatürk Stadı içinde bir tünel var bizim bilmediğimiz.

        Var; evet var... Çağın gerisinde kalmış bu stadta o kadar girilecek yer var ki, yeter ki görmemezlikten gel...

        YOL GEÇEN HANI

        Stad kapıları zaten bileti olanın zorlandığı yerler. Bileti olmayan için han kapısı. Bir anda açılıverir, bileti olan kuyruklarda cebelleşir.

        Gelin bir de basın girişine. Kim isterseniz orada. Yol geçen hanı. Basın mensupları akreditasyon kartlarını almaya çalışırken, sürüsüne bereket insan elini kolunu sallaya sallaya girer içeri. Engel yok ki... Bir güvenlik memuru var, o da belki ilk kez maç günü görev yapıyor. Üzerinde üniforma gördüğünü alıyor içeri, görevli diye..

        Ben, bando takımı girerken, yanlarında sivil olarak onlarca insanın maça sokulduğuna şahit oldum. 1 bandocu, 2 biletsiz.. Nasıl tribüne çıkarlar, anlamak mümkün değil.

        Şimdi diyeceksiniz ki, niye engel olmuyorlar. İnsan, insanı engelleyemez. Sistem kurulmadığı müddetçe, terbiyesizliğin boyutu da artar.

        Onlarca lira para harcandı Atatürk Stadı’ndaki barkod sistemi için. Güya, UEFA standartlarına getirildi, kameralar kondu, acil kaçış noktaları artırıldı.

        Ama kaçak giriş noktaları kapatılamadı. Çünkü, sistem çalışmadı. Basın girişi önüne yerleştirilen barkodlu giriş sisteminin, bir gün olsun çalıştığını görmedim. Yerleştirilen alet, bir süre kullanıldıktan sonra kenara çekildi. Bir kişinin de merak edip, bu sistem neden çalışmıyor diye kontrol elttiğini, ihaleyi alan firmayı çağırdığın aşahit olmadım. Atatürk Stadı’nda Passolig’in bile uygulanamayacağını biliyor musunuz... Alsancak Stadı’nda var. Atatürk Stadı’nda yok.

        Neden sizce firma bu 51 bin kişilik, devasa stada Passolig sistemi kurmadı.

        Neden 1. Lig’deki 3 takımımızı Alsancak Stadı’na mahkum, 2. Lig’deki İzmirli takımları, Atatürk Stadı’nda oynamaya mecbur etti.

        Çünkü, kaçak seyirci sayısı o kadar fazla ki..

        Futbol Federasyonu bile engel olunamadığını bildiği, Passolig’in “Kaçolig” olacağını tahmin ettiği için firmanın Atatürk Stadı’nda maç oynatmamasına göz yumdu.

        Bir yıldır bazı illerde pilot uygulama vardı. Neden İzmir’de yoktu. Neden?

        SAYIN İL MÜDÜRÜ..

        İzmir’in 1. Lig’de üç takımı var. Altınordu’nun koştura koştura geldiği belliydi.

        Ama biletliden çok kaçak olacağını bildikleri için uygulamayı Atatürk Stadı’na yapmadılar.

        İl Müdürü Ali Osman Tatlısu, kapıların sorumluğunun G.Saray’da olduğunu, stad kirası almadıklarını, kaçakların İzmir’in ayıbı olduğunu söylemiş.

        Sayın Tatlısu.. İzmir’in il müdürü, bu şehirde görev yaptığı sürece İzmirli’dir.

        Kaçak olayı, ilk kez yaşanmamaktadır.

        Atatürk Stadı’nda Passolig gelmediğini öğrendiğinizde, sebebini sormamanız da sizin hatanızdır. O maça bu kadar kişi kaçak giriş yapmışsa, bunun suçu altyapısı olmayan bu stad için kılınızı bile kıpırdatmamanızdır.

        Kirasını almayı biliyorsunuz. Eğer bu maç yardım organizasyonu olmasaydı, 100 TL tahsil edecektiniz. Sonrasında ne yapacaktınız.

        Diğer maçı bekleyip, kasaya girecek paranın peşinde olacaktınız. Hiç merak ettiniz mi 10 bin kişi nasıl girdi diye...

        Ya da bu maçtan önce o delikleri kapatmak için 250 dönüm arazi üzerine kurulu Atatürk Spor Kompleksi’nde çalıştırdığınız 10 kişi (!) ile bir toplantı yaptınız mı?

        Kira olarak alınan ücretlerden, Atatürk Stadı’nın eksikleri için kaç para harcadınız? Bu stadın artık ömrünü tamamladığını, İzmir’de stad yeri aramanın yanlış olduğunu, bu kompleksin yıkılarak yenilenmesi ve çağa uydurulması gerektiğini, böylece düğün salonlarından, eğitim kurumu adı altında saklanan eğlence yerlerinden, mahkemelerden, bu rezaletlerden kurtulabileceğinizi üstlerinize bildirdiniz mi...

        Yoksa, sorunların nedenlerini araştırmaktan ve çözümlerini bulmaktansa, suçu üstünüzden atıp, koltuğunuzda oturmaya devam mı edeceksiniz.

        Ya da gitmeye mi hazırlanıyorsunuz da onun için mi, “Bana ne” diyorsunuz...

        Açıklayın lütfen

        Diğer Yazılar