Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Fırsat siteleri daha yeni yeni yaygınlaşırken herkesin dilinde, Boğaz'da 20 liraya kahvaltı, falanca otelde 19 liraya masaj, filanca hamamda kese sohbetleri dönüyordu. Çok değil, 1.5 yıl önce, posta kutumuza düşen bu 'karşı konulmaz' fırsatlara heyecanla tıkladık da tıkladık. Sonra ne yaptık? Fırsatın son kullanma süresi yaklaştığında panikleyip “Offf daha benim masaj kuponum var, yemek kuponum var” diye dertlendik. Kar yağdı, arkadaşımız yan çizdi, iş çıktı ve biz 'çok cazip fiyatlarla' satın aldığımız o fırsatları 'çok cazip' bir şekilde çöpe attık. Sonra sitelerin sayısı arttı, teklifler birbiri ardına geldi ve herkeste bir 'fırsat yorgunluğu' oluştu. Şimdi pek çoğumuz posta kutumuza gelen teklifleri daha okumadan çöpe atıyoruz.

        Eminim herkesin böyle batıkları var, ben kendiminkileri hesaplamadım ama birileri, sistem içinde yok olup giden parayı hesaplamış. 23 Nisan tarihinde aktif hale gelen bonubon'un kurucusu ve Genel Müdürü Özge Yılmaz'ın hesabına göre Türkiye'de internet üzerinden yılda 2 milyar TL'lik kuponlu hizmet satılıyor. Ancak bunun yüzde 40'ı çeşitli nedenlerle kullanılmıyor. Yani yaklaşık 800 milyon TL, sistemin içinde tüketicinin cebinden uçup gidiyor. Özge Yılmaz, bir eticaret platformu geliştirirken nasıl fark yaratırım diye kafa yorunca, zamanı geçen, unutulan bu fırsat kuponlarının bir kumbarada biriktirilerek başka bir etkinlikte harcanması sistemini geliştirmiş. Bu sistem sadece talebin çok yoğun olduğu ve bir kereye özgü etkinliklerde kullanılamıyor. Örneğin çok ünlü bir sanatçının konserinde. İade sisteminin geçersiz olduğu etkinlikler de fırsat satışa çıktığında kullanıcıya bildiriliyor.

        FARK YARATMADAN ASLA

        Bonubon Genel Müdürü Özge Yılmaz, henüz 35 yaşında, bir fikri ete kemiğe büründürme yolculuğunu anlatırken, heyecandan gözleri doluyor. Bu işe gönül verince internette ürün ve hizmet satan 230 siteye ulaşmış. Ve tüm konsantrasyonunu fark yaratmak üzerine kurunca ilginç yenilikler çıkmış. Daha sonra projeyi Doğuş Holding'e sunma imkânı yakalamış. Ve holdingin altyapısıyla bonubon ortaya çıkmış.

        Kendisi de fırsat sitelerini yoğun olarak kullanan Yavuz, bir yerde indirimli hizmet almanın bazen nasıl karizma sarsıcı olduğunu da deneyimlemiş. O yüzden bonubon'dan alınan fırsatlar kullanılırken öyle bağıra bağıra “Bizim kuponumuz var” demeye gerek kalmıyor. Elinizde Garanti Bankası'nın kartı varsa kupon numarası hizmeti satın aldığınızda karta yükleniyor, yoksa da Garanti'nin pos'u kullanılarak bonubon'da ulaştırılan özel şifre tuşlanıyor. Yani kupon ile pos konuşturuluyor ve hesap kendiliğinden indirimli olarak çıkıyor.

        PEK ÇOK KUPON YANIYOR ÇÜNKÜ...

        * Kupon kullanım süresini kaçırmak

        * Kupon aldığını unutmak

        * Rezervasyon yaptırmamak

        * Kuponun her şubede geçerli olmaması

        * Kuponu kullanacak uygun vakit bulamamak

        * Firma hakkında daha sonra bilgi sahibi olup gitmekten vazgeçmek

        * Arkadaşa hediye etmek ama onun kullanmayı unutması

        * Ön gereksinimlerde problem çıkması (mesela yurtdışı tatili aldım ama Belçika vize vermedi)

        * Mekânın başka bir yere taşınması

        * Mekânı beğenmemek

        SANAL ORTAMDA MAHALLE KASABI İLE SOHBET

        23 Nisan’da açılan bonubon, üç günde 5 bin üyeye ulaşmış. Özge Yılmaz, her üye ile e-mail yoluyla konuşup önerileri dinliyor. bonubon’un üyelerle konuşma dili de tam bir esnaf-müşteri sıcaklığında ilerliyor. Yılmaz, “Herkesin mahalle esnafıyla kurduğu ilişkiye ihtiyacı var” diyor.

        Diğer Yazılar