Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Türkiye Futbol Federasyonu son istifalardan sonra Yıldırım Demirören’in sahibi olduğu Kemer Country Golf Kulübü’ne döndü. Beşiktaş’ın tarihine damga vurup(!) kulübü batıran ekip artık sadece icranın değil, tüm yönetimin omurgasını oluşturuyor.

        ‘Türk futbolu daha dibi görmedi’ yazdıkça ‘Yok artık daha ne olacak’ diyenlere şu kadarını söyleyebilirim; gördükleriniz henüz hiçbir şey! Neler görecek, yaşayacaksınız şu son 5 aylık dönemde... Hele bir de Demirören bir daha seçilsin, ortalık absürt komedi ile acıklı bilim kurgu karışımı filme dönecek.

        Türkiye’de moda, geçmişte söylediklerinin, savunduğun fikirlerin tam tersini söylemek ve savunmak.

        Geçenlerde Şansal Büyüka, bizim Atilla Türker’in harika yazı dizisinden alıntı yaparak menajerler ile kulüp başkanlarının ilişkilerini sordu. Portekizli menajer ile fon kurup kendi başkanlığını yaptığı kulübe tümü zarar, bir alay Portekizli transfer eden federasyon başkanına!.. Cevap ‘Maalesef böyle istemediğimiz şeyler var,FIFA ve UEFA bunlara karşı’ oldu. Güler misin ağlar mısın? Tam absürt komedi.

        Kulüp başkanlığında ‘Borçlanarak büyüyeceğiz’ diyen başkan, şimdi ‘Kulüpler ayağını yorganına göre uzatacak, borçlanmayacak’ diyor. Şaka gibi. Geçen sezon yabancı kısıtlamasını savunuyordu, şimdi 14 yabancıyı! Böyle bir futbol ailesine, böyle başkan yakışır. 3 vakte kadar federasyonu Kemer’e taşımalı. Böylece Hasan Doğan Tesisleri’nde Acun’lu, Rıdvan’lı kadro ile gece maçları ve ortakafa- gol oynamayı bırakıp, aynı ekip ‘Putting Green’de kafada top saydırmaya başlar. Alt yapı ve milli takımlar huzur bulur.

        Aziz Başkan...

        Sayın başkan sizin hakkınızdaki düşüncelerim hiç değişmedi. Dün ne dediysem arkasındayım. Bir tarafta tarihimizin en başarılı spor kulübü başkanı, diğer tarafta Mr. Hyde! O kadar doğru eleştiri ve açılımı nasıl oluyor da tek bir söz ile arka plana atıp, gündemi bir anda abuk subuk ve gergin bir hale getirebiliyorsunuz?

        Bazen kahve gibi, çay gibi keyif veriyorsunuz. Ama şekersiz olunca! İnsan değişmez, bunu kabul ediyorum da artık biraz daha olgunlaşmanız gerekmiyor mu? Bildim bileli hep aynı hataları yapıp, bir çuval inciri berbat ediyorsunuz.

        Sizin ne karşınızda, ne yanınızda olmak gibi bir niyetim var. Bırakın da kendi vicdanımız ve aklımızla, kendimden başlayarak, siz dâhil herkesi eleştirelim veya yorumlayalım. Her ikisi için de sizden ya da başkasından icazet alacak kadar küçülmedik. Ancak bizlerin size kulak verdiği kadar bence siz de bizlere kulak verin. Üstelik yalan ve yalan haber sporda sadece medyanın bir kısmına sirayet etmiş bir hastalık değil. Çok başkan ve yöneticinin yaşam biçimi yalan üzerine kurulu. Hani ‘yuva yapmış’ derler ya o nevi...

        Siz kötünün en iyisi olarak başkanların büyük çoğunluğundan daha dik ve doğrucusunuz. Ancak bu sizin de yalan söylemediğiniz anlamına gelmiyor maalesef.

        Artık biraz daha aynı seviyeden bakarak, hatta hiç yukarıdan bakmadan daha yapıcı ve çözüm odaklı, gerekirse sert açıklama ve eleştiriler yapın. Kaldı ki haklı olduğunuz çok konu var ama haksız olduklarınızda da ya susun ya da gürültü yapmayın. Kaç sene oldu, haklı olduğunuz konularda bile üslubunuz kabak tadı verdi!

        Diğer Yazılar