Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        MAÇ bitmiş, hakkınızla, iyi oynayarak, kazanmışsınız. Üstelik sahanın en iyi top oynayanlarından birisin. Sahanın ortasına gelip taraftarı susturuyor ve başlatıyorsun 50 bin kişilik koroyu;

        - İşte böyle (Senin şefliğinde takım arkadaşların)

        - Her sene böyle (50 bin kişilik taraftar)

        - Cim Bom’a böyle (Senin şefliğinde takım arkadaşların)

        - ........ amman! (50 bin kişilik taraftar) .... Boşluğu ben doldursam veya bizim gazete bu dörtlüğü manşete koysa 6222’den ceza alırız.

        Emre’den bahsediyorum. Öfke yönetimini beceremeyen bir büyük futbolcudan. Aynı babası kadar benzediği başkanı Aziz Yıldırım gibi. Harika bir oyunu, maçı, konuşmayı illa bir punduna getirip yaptıkları veya söyledikleri her güzel şeyi öfkeleri ile gölgeleyen iki adam. İkisi de aynı tornadan çıkmış sanki.

        Ne gerek var? Sahada centilmence mücadele sonucu hakkınla kazandığında bile bu öfke niye?

        Saha dışında iyi çocuk” bize ne! Biz seni sadece sahadaki oyununla kritize etme hakkına sahibiz. Özel hayatın senin. Seni, hatta başkanını çok seven, arkasında duran bir büyük kitle var. Onları kışkırtmak, onlara hakaret ettirmekten zevk alıyorsan hastalıklı bir ruha sahipsin. Yok bunları niye yaptığını bilmiyorsan, o da ayrı. Yani her iki ihtimalde de öfke yönetimi için tedaviye ihtiyacın var Emre!

        Melo vs.. hemen her takımın bir taraftara oynayan birkaç ‘rahatsız’ hatta ‘futbol ahlaksızı’ futbolcusu var. Ama Emre hiç değişmedin çocukluğundan beri. Aynı başkanın Aziz Yıldırım’ın 15 küsur yıldır değişmediği gibi. Olmadı, olmuyor ve olmayacak Emre ve Aziz Bey. Nefret satar, alıcısı vardır. Özellikle kendi taraftarlarının nezdinde, nefreti hakaretle bütünleştiriyorsanız ve ceza almıyorsanız kimse bana 6222’den bahsetmesin.

        F.BAHÇE ŞAMPİYONLUKLARA GİDİYOR!

        Geçen hafta uzunca anlatmıştım bu köşeden. Galatasaray galibiyeti ile Fenerbahçe şampiyonluk yolunda çok stratejik bir engeli aştı. Sezonu şampiyonlukla bitirirlerse rakipleri ile maddi farkı açıp, çok önemli bir psikolojik avantaj sağlayarak arka arkaya şampiyonluklar dönemini başlatabilirler. Tabii öfkelerini ve finansal yapılarını kontrol edebilirlerse.

        Galatasaray’ın ligdeki durumuna bakmayın, mali durum vahim. Aynı Avrupa’da başarılı, ezeli rakibi Beşiktaş gibi. Nasıl kurtulurlar, nasıl çıkarlar bu bataktan? Bence global ekonomik krizi de göz önüne alırsak önümüzdeki yıllar çok karanlık ve ışık filan görünmüyor maalesef.

        “Öfkeye tutunmak, başkasına fırlatmak için kor halindeki kömürü tutmaya benzer; sonunda yanan siz olursunuz.”

        BUDA

        Diğer Yazılar