Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        AVRUPA’DA kadın basketbolunun kulüpler bazında en büyük kupasını, finale kadar hiç yenilmeyen ezeli rakibi Fenerbahçe’yi yenen Galatasaray Odeabank kazandı. Türk kulüplerinin özellikle voleybol ve basketbol gibi takım sporlarında son yıllarda elde ettiği başarılardan sadece birinin bile yanına yaklaşan futbol takımımız yok. Hani bu ülkede en çok izleyeni, taraftarı olan, uğrunda milyarlarca doları topyekün sokağa attığımız futbol.

        70’li yılların sonunda bir tek Eczacıbaşı final oynamıştı voleybolun bir numaralı kupasında. Sonra 90’ların sonlarına doğru Vakıfbank iki kez finalde kaybetti. 2009-10 sezonunda Fenerbahçe Acıbadem kadınlarda voleybolun Avrupa’daki en büyük kupasını yine finalde kaybetti. Bir sonraki sezon Vakıfbank ilk kez şampiyon oldu Kupa 1’de. Ertesi yıl Fenerbahçe Universal kazandı aynı kupayı.

        2012-2013 sezonunda bu kez Fenerbahçeli kadın basketbolcular Euroleague finalindeydi. Aynı sezon voleybol kadınlarda Vakıfbank bir kez daha Şampiyonlar Ligi Şampiyonu oldu. Sonraki sezon erkeklerde ilk kez final oynadığımız voleybol Kupa 1’de erkeklerde Halkbank, kadınlarda Vakıfbank yine final oynadılar.

        Ve bu sezon Avrupa’da kadın basketbolunun en tepesindeki iki kulübümüz pazar günü Ekaterinburg’da müthiş bir derbiyi finale taşıdılar. Yerel mücadelelerini, uluslararası platformda gösterdiler hem de basketbolda Avrupa’nın en tepesinde.

        Değerli spor adamı Alp Ulagay bir liste hazırlamış. Sadece takım sporlarında kulüpler bazında tüm kupalarda Avrupa’da oynadığımız finallerin listesini çıkarmış, ellerine sağlık. Tam 39 kez final oynamışız Avrupa’nın bir, iki, üç ve dört numaralı kupalarında. Bunlardan sadece biri futbolda! Kupa 2, Galatasaray’ın UEFA Şampiyonluğu ile sonuçlandı. 39 finalin 20’sini müessese kulüpleri oynamış, geriye kalan 19 finalin içinde şampiyonlukla neticelenmişlerin de çoğu müesseler tarafından sponse edilmiş kulüp takımları. 39 finalin 27’sinde kadınlarımızın alın terleri var.

        Sadece son dört yılda 22 takımımız final oynamış kulüpler düzeyindeki Avrupa kupalarında ve 7’si şampiyon olmuş. Bu listeye henüz paralimpik takım sporları dâhil değil.

        Son yaz oyunları döneminde de yazmıştım, olimpiyatlara katılan sporcu kafilelerinde bir tek Amerika ve biz, çoğunluğu kadın sporcu ile temsil edilen ülkelerdik. Türk kadını, Türk erkeğinden daha başarılıdır sporda. Judo, teakwondo, atletizm, voleybol, basketbol, badminton say say bitmez. Türk sporunun kalkınma hamlesinin temel taşı Türk kızlarıdır.

        Erkek egemen futbol- yıllardır yazdığım gibi -sirkten öteye gidemiyor maalesef. Fenerbahçe ve Galatasaray’ın oynadığı şu son büyük finale bakınca insan sormadan edemiyor. Kulüpler aynı, başkan ve yönetimler aynı, o zaman sürünen futbol niye bu durumda?

        Belki futbolun transfer rantı kadar para olmadığındandır, belki erkek egemen olmadığından. Belki federasyonların, Futbol Federasyonu’ndan daha başarılı olmasından, belki sporcuların ve teknik adamların daha adanmış ve özverili olmalarından. Belki de yıllardır planlı şekilde altyapıdan sporcu yetiştirme ve geliştirme geleneğinin oluşmasından. Belki hükümetlerin tesisleşme ve sporu destekleme politikalarından. Bence bunların hepsini yan yana getirdiğimizde güzel ülkemin sporda nasıl kalkınacağının da şifresi çözülecektir.

        Teşekkürler Fenerli ve Cimbomlu kızlar. Tebrikler Galatasaray Odeabank, Murat Özyer, Ekrem Memnun ve emeği geçen tüm teknik ekip ve de elbette muhteşem “Aslaniçe”ler... Sporu, rekabeti, başarıyı ülke sınırlarının dışına çıkardığınız, bize doğru yolu gösterdiğiniz için...

        Diğer Yazılar