Türk sporunun sorunları-1
SPOR, sporcu, profesyonel, kazanç, amatör, spor kulübü, kamu yararı, takım, federasyon, spor yazarı, taraftar, seyirci, kural, ceza, ödül, üye ve kanun.
Türk Dil Kurumu’na ait anlamlarını aşağıda okumadan önce lütfen yukarıda yazdığım her sözcüğün karşılığını spor özelinde hayalinizde canlandırın...
Tanımların ve kavramların karşılığını öyle yanlış anlamlandırmış, içlerini öyle boşaltmışız ve anlamlarını öyle yozlaştırmışız ki şimdi içinden çıkamıyoruz.
Spor: Bedeni veya zihni geliştirmek amacıyla kişisel veya toplu olarak gerçekleştirilen, bazı kurallara göre uygulanan hareketlerin tümü.
Sporcu: Sporla uğraşan kimse.
Profesyonel: Bir işi kazanç sağlamak amacıyla yapan (kimse), amatör karşıtı.
Kazanç: Yarar, çıkar, nema.
Amatör: Bir işi para kazanmak için değil, yalnız zevki için yapan, hevesli, meraklı (kimse) profesyonel karşıtı. Bir işi meslek veya alan uzmanı olmadan yapan (kimse)
Spor kulübü: Özellikle gençlerin (yaşlılarda) değişik spor etkinliklerinde bulunmaları amacıyla ilgili devlet kurumuna kayıt ve tescilini yaptırmış kuruluş.
Kamu yararı: Devletin gereksinimlerine cevap veren ve bu ihtiyaçları karşılayan, topluma yarar sağlayan değerler bütünü.
Takım: Birlikte oynayan, kazanmak için birlikte çalışan sporcu topluluğu.
Federasyon: Aynı alandaki çeşitli kuruluşları bir arada toplayan dayanışma birliği.
Spor yazarı: Özellikle gazete ve dergilerde spor konusunda yazı yazan kimse, kalem erbabı.
Taraftar: Sporcunun veya sporcuların temsil ettikleri renklere, kulübe veya bayrağa bağlı kimse.
Seyirci: Aynı yerde, bir oyunu başkalarıyla birlikte seyreden kişi.
Kural: Davranışlarımıza yön veren, uyulması gereken ilke.
Ceza: Suç işleyen bir kimsenin yaşantısına, özgürlüğüne, mallarına, onuruna karşı yasaların öngördüğü yaptırım.
Ödül: Bir başarı veya iyiliğe, karşılığında verilen armağan, mükâfat.
Üye: Herhangi bir topluluğu oluşturan bireylerden her biri, aza.
Kanun: Yasa. Geçerli olan kural.
Spora dair bildiğimiz, bildiğimizi sandığımız o kadar kavramın karmaşası var ki! Bu karmaşa, kavramların ya en başından yanlış tanımlanması ya da bazılarının zamanla içinin boşaltılması veya dejenere edilmesi ile ortaya çıktı. Bu şekli ile de artık yama tutmuyor.
Futbol başta olmak üzere Türk sporunda bugüne kadar kabul görmüş ancak yanlış, eksik, eski, içi boş veya ucu açık bırakılmış tüm tanımlamaları yeniden yapmamız gerekiyor. Bu kakofoni ve kargaşadan kurtulmak için.
Kargaşa: Kaos
Kaos: Evrenin, düzene girmeden önceki biçiminden yoksun, uyumsuz ve karışık durumu. Kargaşa.
Ülkemizde, sporun resmi ve gayrı resmi tarihi süreçleri üzerinden, dünden bugüne ve yarına yönelik yeni bir yazı dizisini benden okumak istiyorsanız başladık bile.....
“Toplum suçu hazırlar, suçlu onu işler.” Buckle
