Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        EĞER bu yazıyı internetten, benim sosyal medya hesaplarımdan ya da bir paylaşım üzerinden okuyorsanız ne yazık ki heyecanınız kursağınızda kalacak, ama burada filmi bedava izlemenizi sağlayacak olan link yok.

        Ama zaten söz konusu filmi ve onlarca fazla Türk filmini Youtube dahil birçok online video streaming sitesinden indirmeden bedavaya izleyebildiğinizi biliyor olmalısınız.

        Aynı durum müzikal ürünler için de geçerli.

        İnternet üzerinden video streaming yoluyla medya tüketmek özellikle son 5 yılda internet altyapılarının gelişmesi, bu içeriklerin tüketilebileceği elektronik cihazların çeşitliliğinin artmasıyla birlikte (televizyondan cep telefonuna) adeta patlama geçirdi.

        Dünya ve özellikle ABD, telif hakları konusunda önemli yol kat etmişken şimdi de bu mecrayı nasıl yasal hale getirebileceğini tartışmaya başladı.

        İLK HEDEF, 'STREAMING'DE NETLİK

        Bu konuda dünyada atılmış en net adım 2011 yılında Amerikan Senatosu Adalet Komisyonuna getirilmiş olan S.978 sayılı "Commercial Felony Streaming Act" adını taşıyan ve internette telifine sahip olunmayan eserlerin video streaming eylemine kısıtlamalar getiren yasa teklifi.

        2011 Haziran'ında komisyon tarafından onaylanan yasanın Obama'nın ikinci döneminde senatoya getirilmesi bekleniyor.

        Bu yasayla telif hakları yasasında net olmayan streaming kavramının tam tanımlanması hedeflenmiş.

        O günlerde bazı grupların kendi kendine şarkı söyleyen insanların bile cezalandırılacağı savıyla eleştirilen yasa teklifinin sahipleri, sadece söz konusu ürünleri telif hakkı sahibi olmaksızın video streaming sitelerinde paylaşanların hapis ve para cezasıyla karşı karşıya kalacağını, bu ürünleri tüketenlere ceza verilmeyeceğini açıklamışlardı.

        BİZ KAPLUMBAĞA HIZINDAYIZ

        Şimdi bize dönecek olursak yine yüzümüz ekşiyecek. Çünkü biz hız çağında kaplumbağa hızıyla ilerliyoruz.

        Yıllarca uğraşıp bir yasa çıkarmayı başardık ama ne o yasayı uygulayacak bilinçli bir mahkeme yapısı oluşturabildik ne de internet kullanıcılarına neyin suç olduğunu anlatabildik.

        Şimdi 5846 sayılı telif hakları yasasını değiştirirken bu fırsatı kaçırmamalı, dünyanın geldiği son noktada hiç değilse yasayı güncellemeyi başarabilmeliyiz.

        Konuyu sektörün önemli isimlerinden Muhteşem Yüzyıl'ın yapımcısı Timur Savcı ve telif hakları konusunda önemli bilgi sahibi olan ve birçok oyuncu ve yönetmenin telif hakları konusunda temsilciliğini üstlenen Sedef Erken'e sordum. Bakın neler dediler:

        TİMUR SAVCI: BÖLÜM BAŞINA BİR MİLYONLUK BİR PAZAR

        Biz uzunca bir süredir korsan video streaming yapan kişi ve kuruluşlarla mücadele halindeyiz. Ama Türkiye'de adalet telif hakları konusunda çok yavaş çalıştığı için Alman hukuk firmalarıyla çalışıp sahip olduğumuz telif haklarının korunmasını ancak böyle en çabuk şekilde çözebiliyoruz.

        Söz konusu online video streaming olduğunda burada çok ciddi gelişen bir talep ve pazar var. Youtube gibi firmalarla telif ihlallerini kolay çözüyoruz ama nereden yayın yaptığı tam belli olmayanlarla ilgili uluslararası hukuka başvuruyoruz. ABD ve Avrupa, söz konusu "telif" olunca birbirleriyle çok iyi ve hızlı çalışan bir ağa sahipler.

        İllegal video streaming, söz konusu telifleri ihlal edip paylaşanlar için ciddi bir reklam geliri anlamına geliyor. Mesela biz Muhteşem Yüzyıl'ın bir bölümünü lisans anlaşması yaptığımız firmalar aracılığıyla internete koyduğumuz anda toplam bir milyon kişiye ulaşan bir pazara erişim sağlamış oluyoruz ki zaten telif korsanlarının gözü de bu pazarda.

        AVUKAT SEDEF ERKEN: VİDEO STREAMİNG YENİ ASLİ MECRA

        Aslında bugün sektördeki en önemli sorun yapımcının sermaye yapısının zayıf ve yayıncıya bağımlı olması.

        Bu yapının güçlenmesinin ve TV yayıncısı ve reklamcı bağımlılığından kurtulmasının yolu internet üzerinde dönen milyarlık streaming sektörünün yasal anlamda hak sahiplerinin bir gelir alanı haline gelmesi. Oyuncuların ve hatta müzisyenlerin de sektörel kurtuluşu bu alandan geçiyor.

        5846 sayılı yasanın Başbakanlığa giden son halini görmedik ancak Sayın Ertuğrul Günay katıldığımız sinema meslek birlikleriyle yaptığı toplantıda bu alandaki gerekli ilavelerin bu taslağa mutlaka girmesi talimatını vermişti. Yani Bakanlık da bu acil düzenleme ihtiyaçlarının farkında.

        Bizler avukatlar olarak yasanın bugünkü metninde de çok açıkça düzenlenen "bağlantılı hak", "icracı sanatçı", kavramlarını dahi yargıda izah etmekte ve açtığımız davalardan sonuç almakta zorlanıyoruz. Taslağın bu anlamda çözüm getirici olması şart. Sonuçta video streaming bu alanın yeni "asli mecra"sı.

        Yasa bunu düzenlemezse daha çıkmadan eskimiş olur. Telif haklarının oturması için sermaye yapısını oluşturan yapımcının kendi teliflerini tahsil edebiliyor olması ön şart.

        Diğer Yazılar