Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        BELKİ biliyorsunuzdur, çok önem verdiğim bir proje için uzun zamandır yurtdışında çalışmaktayım. Son derece modern bir proje bu ve bu yüzden global trendleri bilen yeni teknolojileri hayatlarının parçası haline getirmiş yaratıcı ve farklı düşünen genç insanlarla tanışıyorum hep. Benim okuyarak kendilerine yetişmeye çalıştığım bu insanların düzeyleri benden gayet tabii ki çok yüksek.

        Bu beni katiyen üzmüyor, bunu doğal buluyorum. Hatta bu beni sevindiriyor da... Çünkü bu global insanların arasında hayli fazla sayıda Türk genci de var.

        Onların varlığı, son zamanlarda güzel bir geleceği olacağından umudumu kesmeye başladığım Türkiye hakkında yine umutlu olmama yol açıyor. Kendimi kandırıyor olabilirim, ama onları görünce böyle düşünmemek imkânsız çünkü o kadar modernler, o kadar çağdaş dünyanın içindeler ve ona global yön verenlerin arasındalar ki onları görünce, “Böyle gençlerin; içinden çıktıkları ülkenin siyasetinin kendilerini götürmek istediği yere gitmelerinin, orada yaşamalarının katiyen imkânı olmadığını” düşünüyorum.

        Bu tür gençler 21’inci yüzyılın şartlarında bir ülkenin omuriliğini oluştururlar, ülkenin global düzende ayakta kalabilmesini, dik durabilmesini ancak onlar sağlayabilir.

        Ama artık maalesef bu ülkenin çoğunluk siyaseti ve halkı bu gerçeği göremiyor. Onlar illa da vasatı tutturmakla yetinmenin Türkiye’yi global oyuncu olmaktan çıkarıp bir Ortadoğulu geri ülke yapmanın marifet olduğunu düşünüyorlar. Onların arzu ettiği hayallerinde canlandırdığı ülkenin bu dünyada nasıl başını dik tutup global açıdan anlamlı bir ülke olabileceği kimsenin derdi de değil, umurunda da değil.

        Çoğunluk ideolojisinin uyuşturuculuğu içine girmiş, kendisini kandırarak içimizdeki büyük potansiyeli sürekli boğuyor, bizleri sürekli vasatın tahakkümü altında yaşamaya mahkûm ediyorlar. Bunun acısını onlar değil bizlerin çocukları ve gençler ilerde çekecekler. Bir ideolojik çılgınlığa kapılmış giden siyaset ve kitleler yarınları hiç düşünmüyorlar. Sadece bugünkü ideolojik şehvetlerinin kendilerine verdiği tatminle yetiniyor gibiler. Benim yurtdışında gördüğüm pırıl pırıl gençlerin her birinin kalbi ülke sevgisiyle çarpıyor, ama onlar da gelecekten, ülkeye bir gün geri dönme umutlarını kesmiş durumdalar.

        Türkiye’de bizler bu gençlere gelecek umudunu tekrar verecek adımları mutlaka atmalıyız. Çünkü onlar katılmazsa bu geleceği kurma adımlarına, o güzel gelecek de pek olabilecek gibi gelmiyor bana. Bir gelecek tabii ki yine de olur ama o vasatın artık bir diktatörlük haline geldiği parlak yanı hiç kalmamış gri bir ülke olur ve Türkiye fena halde global oyunun dışına düşer o zaman.

        Diğer Yazılar