Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Yazıya bir soruyla başlayacağım.

        Cevabını hemen değil yazının sonuna doğru vermiş olacağım.

        Soru şu: Dünyanın ikinci en güçlü siyasi makamında oturduğu halde, başkan işini yapamaz hale geldiğinde onun yerine hemen başkan olacağı kesin olan, yetkisi, gücü çok olduğu halde Amerikan başkan yardımcılarının görünürde neden hiçbir resmi görevi yoktur? Adeta o makama boş oturmaları için getirilmiş gibidirler.

        Bunu hiç düşündünüz mü? Acaba bunun nedeni nedir?

        Açıkça söyleyeyim yıllardır ABD’ye gider gelirim, orada, üstelik Washington’da yaşadım da ama buna rağmen son günlere kadar ben de bunun üzerine hiç kafa yormamıştım.

        Bunu düşünmeye, son zamanlarda Türkiye ile ilgili her konuda Joe Biden’ın görevlendirilmesi üzerine başladım.

        Joe Biden son dönemde Cumhurbaşkanı Erdoğan ile birkaç defa görüştü, Türkiye’ye de geldi. ABD devleti içinde Türkiye “meselesi” ile uğraşma görevi başkan yardımcısına verilmiş gibi.

        İŞTE DEVLET KOMPLO TEORİSİ

        Başkan yardımcıları hakkında okuyup öğrenmeye çalışırken müthiş bir komplo teorisinin varlığını öğrendim. Bu komplo teorisi ABD devlet yapısıyla ilgili ve içinde bir komplo teorileri meraklısının ilgisini çekebilecek her unsur var.

        Bu teori başkan yardımcılarının görünürde neden hiçbir resmi görevleri olmadığı sorusunu cevaplıyor.

        Benim bunlara inanıp inanmamam önemli değil, ben burada sadece o komplo teorisini aktarmaya çalışacağım, sonunda karar sizindir.

        Deniliyor ki, her büyük devlette bir derin devlet yapılanması olmak zorundadır, çünkü devletin ve başkanların “resmen yapamayacakları işler” de vardır.

        Resmen yapılamayacak türde işler, “yasal olmayan” diye nitelendirilebilir, ama devletlerin yasal olmayan işleri de hukuk devletine uygun biçimde yapmaları gerekir.

        Görünürde hiçbir resmi görevleri bulunmayan Amerikan başkan yardımcıları derin devletin alanına giren işlerin başındadır. Başkanlar bazı konuları yasalara uygun biçimde kabul etmemek isterler. Bu tür işler resmen sorumluluğu olmayan başkan yardımcısına havale edilir ve yasal olmayan işin bile hukuk devleti kuralları içinde yapılması sağlanır.

        Özetle eğer ABD bir ülkede darbe yaptıracaksa veya beğenmediği bir lideri ortadan kaldıracaksa bu tür işlerin bile hukuk devleti çerçevesinde planlanıp uygulanması başkan yardımcıları tarafından sağlanır ve böylece başkana yasal sorumluluk olmadan meseleyi kabul etmeme imkânı (legal deniability) tanınır.

        ANAYASANIN GİZLİ MADDESİ

        Bu komplo, üzerinde sayfalarca yazılacak kadar detay içeriyor. Hatta Amerikan Anayasası’nın başkanlara verilen bu gizli görevi anlatan bir gizli maddesi olduğu dahi söyleniyor.

        Amerika’nın kurucu babaları tarafından kaleme alınan anayasa metninin orijinal halinde bu maddenin bulunduğu ve hatta başkan yardımcısının resmi konutunda bir kasada bulunan anayasanın orijinal metninde bunun görülebildiği de söyleniyor. Enteresan bir teori bu, doğru mu tabii ki bilemeyiz ama doğru olmaması için bir neden de göremiyorum ortada.

        Meseleye böyle baktığınızda ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden’ın son dönemde artan Türkiye ilgisi daha anlamlı bir hal alıyor.

        BAŞKAN YARDIMCISINA DİKKAT

        Başkan yardımcıları Amerikan toplumunda bile ilgi çekmezler; hatta yaklaşan başkanlık seçimindeki başkan yardımcısı adaylarının da kimler olduğu fazla bilinmiyor.

        Kısa süre önce iki başkan yardımcısı adayı televizyonda tartıştılar da toplum onları biraz tanımak durumunda kaldı.

        Trump’ın kadınlara yönelik son ortaya çıkan davranışından sonra, seçilme şansının iyice arttığına inanılan Hillary Clinton’un başkan yardımcısı adayı Tim Kaine’e dikkat etmeliyiz. Çünkü kendisi FETÖ’ye yakın olmasıyla biliniyor. FETÖ’ye yakın senatörlerle birlikte hareket ediyor. Bu adamın derin devlet işlerine el atması Türkiye açısından dikkat edilmesi gereken bir gelişme olmalı.

        BİR KARANLIK DÖNEM

        Başkan Kennedy’ye düzenlenen suikasttaki gizem hâlâ çözülebilmiş değil. Bu konu komplo teorisyenlerinin en sevdiği konuların başında geliyor. Bu suikastla ilgili filmler yapıldı, belgeseller çekildi, romanlar, anılar, incelemeler yazıldı, soruşturmalar yapıldı ama konu hâlâ netleşmedi.

        Örneğin Kennedy’nin başkan yardımcısı olan ve o öldürüldükten sonra hemen başkanlık koltuğuna oturan Lyndon Johnson’ın suikasttan önce buna karışması ihtimali olan karanlık insanlarla bir dizi görüşme yaptığı biliniyor. Bu hâlâ daha tam açıklanabilmiş değil. Ben başkan yardımcılarıyla ilgili komplo teorisini öğrenince bu olaya da farklı gözle ve şüpheyle bakmaya başladım.

        GAYRİ RESMİ TARİH TANIKLIĞI

        CHP Milletveli ve eski Hürriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Enis Berberoğlu, “Çöp Adam’ın Gayri Resmi Tarih Tanıklığı” adlı bir çalışma yayınladı. Bu kitap yakın tarihimizi bize anlatan bilgilerle ve gözlemlerle dolu. Şu ana kadar gizli kalmış birçok olayı kitabı okuyunca çözebiliyorsunuz.

        Berberoğlu bizim dedikodusu çok fazla olan bir sektörün neredeyse her aşamasında çalışmış olmasına rağmen bu kitapta öyle gereksiz dedikodulara yüz vermemiş, onun yerine ciddi analizler var. Benim gibi o günleri çoğunlukla onunla aynı gazetede birlikte yaşamış bir insan olarak içinde dedikodu bulamasam da kitap bana çok heyecan verdi.

        Önümüzdeki günlerde kitaptan bazı alıntılar yapan bir yazı yazmayı da düşünüyorum. Yaşadığımız tarihi anlamak isteyenlere tavsiye ediyorum bu kitabı.

        Diğer Yazılar